Acı gerçekler

7 0 0
                                    

Size hiç soluksuz kaldığınız mı diye sorsalar belki bir kısmınız hayır der yada bazıları evet der dimi ben şu an gördüklerimi kafamda oturtmaya çalıştıkça beynim bütün herşeyi inkâr ediyordu çabucak neden?

Neden bana herkes yalan söyledi peki bu gördüğüm mutlu aile tablosu ne idi ki neden herkes gülüyor da bir ben olduğum yerde kalakaldım şu an ...

Hayat size türlü oyunlar oynar karşınıza farklı yollar bazen engeller çıkarır siz de yaşamın getirdiklerine göre oynarsınız bu oyunu da şu an ben tam olarak bu oyunun hangi kısmında idim ki...

Karşımda mutlu neşeli eğlenen bir aile tablosu Selim'in babası, Özgür, Almila, hatta gülmeye çalışan Can vardı Müfit abiyi teyzemi söylemiyorum bile yada İzafet ile Memo'yu peki herkes neyin neşesinde ki bu kadar acıdan sonra nasıl bu kadar mutlu idi herkes bu kadar şeyi hepimiz yaşamadık mı yoksa ben iyi değil miyim şu an artık ...

Biri bana ne olduğunu anlatsın diyecektim ki uzaktan neşe ile gelen "herkes nasıl eğleniyor musunuz" sorusunda kalakaldım ben soruya mı takılsam bilemedim ama bildiğim soruyu kimin sorduğunu beklemek oldu dayanamıyorum kimsen görün de ona göre hareket edeyim bende diye düşünürken hayat bana yaşadığım her şeyin boş bir üzüntü saçma bir hayal kırıklığı olduğunu yüreğimi parçalayarak acıta acıta kafama vura vura şu an öğretti ...

Sahi ben ne için bu kadar acı çektim, kim için ? Gördüğüm mutluluk için mi yoksa sahte bir acı tuzağı için mi ben burda ne yaşadım şimdi karşımdaki adam hiçbirşey olmamış gibi eğleniyor du benimle üzülen herkes de ona eşlik ediyordu şu an ve ben sadece uzaktan bakıyordum onlara ...

Sessizce uzaklaşmak istedim bir yandan bağıra çağıra yanlarına gidip herkese kızmak da istedim ama gücüm yetmedi hiçbir şeye gücün yetmedi tam geri dönüp gidecekken otlara takıldım tabi fazla ses yaptım galiba ki gülüşmeler sustu Almila'nın sesini duydum sadece "Şebnem!" Ben hesap sormalı idim dimi şu an dönüp herkese benimle neden dalga geçtiniz demeli idim aslında ama yapamıyordum öylece kaldım yerimde sahi ben susmalı mıydım şu an ?

Arkamı yavaşça döndüğümde herkes tedirgin ifadeler ile yüzüme bakıyordu aslında ama bir kişi hariç Selim tüm gülümsemesi ile bana bakıyordu öylece onu görünce kalbim yerinden çıkacaktı nerdeyse ama bir yandan öfkeli idim çünkü hiç aramamıştı beni yıllardır 6 koca senede ne oldu, iyi mi,demedi bana şu an gülmesi ne benimle dalga mı geçiyor du bu adam acaba !

Tam ağzımı açacaktım ki Almila kulağıma "sonra konuşalım gerçekten" diye birşeyler söyledi fakat Selim hâlen yüzüme bakıyordu ve tebessüm ediyordu ben neden hiçbir tepki vermiyorum derken teyzem "hadi gidelim" diyince artık dayanamadığımı hissettim sonrası karanlık dı kim bilir belki de gördüklerim sadece bir rüya idi o anlık en güzel rüya idi ...

Peki neden korkuyordum ki, hepsine bakıyor iken, yüzyüze iken, hesap sorabilecek iken, neden hâlen sesim çıkmıyor du ki benim!

Neden! demek istedim, niye demek istedim o sıra ama, hepsi o an yok oldu, çünkü uyandığımda hastane odasında idim, herkes telaşlı bir şekilde yüzüme bakıyordu, ne diyeceğimi, ne tepki vereceğimi, anlamaya çalışıyor du belli ki ama, o sırada ne oldu, neden burdayım bir an aklımdan çıkınca sadece "iyiyim" diyebildim, herkesin içi rahatladı o an iyi olduğuma seviniyorlardı...

Hastanede birkaç test yapıldıktan sonra bir kaç ilaç verdiler kontrol amaçlı, eve geldiğimizde bana herkes tuhaf bakıyordu, ben sadece birşeyler yemek istiyordum ve dinlenmek bu idi ben neyi atladım ki sormadığım için mutlu gibiydi herkes ?

Dinlenirken aslında kafamda yaşasa idi neler yapardık ne güzel günlerimiz olurdu diye hayal ediyordum hâlen gelmeyeceğini bile bile peki ben bundan sonra neler yapacaktım ki onsuz bu kadar acı mıydı aşk aslında hep korktuğum da bu değil miydi kaçtığım uzak durduğum aslında tamda bu idi ya yalnız kalırsam idi ve kaldım da hem de çok yalnız kaldım ben belki herkes vardı ama en çok ihtiyacım olan insan yoktu ve bu her saniye canımı çok yakıyor...

Sabah kalktığımda kahvaltı masasında bana soru soran bir teyze ve Müfit abi vardı ne düşünüyor ne diyecek diye meraktalardı da ben hâlen hatırlamıyorum bayılma dan önce ne oldu ki zaten herkes bu kadar tedirgin di bana karşı çünkü arayan gelen herkes bunu anlamaya çalışıyor du fakat ben öncesine dair hiçbir şey hatırlamıyorum ki!

Zamanında doktorun da söylediği şey oldu galiba ağır travma yaşayan bazı hastalarda görülen durumlardan biri olabilir diyordu seni çok etkileyecek bir şok bazı şeyleri o an neyse silebilir demişti ne yaşadım bilmiyorum ama o an o şok ne ise herşeyi sildi kafam o yüzden kimseyi anlamıyordum ki zaten ama bir an önce düzelsem iyi olacak çünkü sorsam cevap vermekten kaçacak bir sürü insan var etrafımda eminim...

Gün boyu evde televizyon keyfi yapmak isteyen biri olsam da ekranda gördüğüm herşey bana aşırı sıkıcı geldi bir de bunları her gün izleyen var arkadaş bunlar nedir böyle!
Hayır hiçbir yerde de izlenecek şey olmaz mı yahu ne bu izlemek için televizyon yaşasın mı bu olay nedir yani !

Ben kendi kendime televizyon ile kavga ederken bari film izleyeyim dedim tam bilgisayar başında idim ki Selim ile izlediğimiz film ve o gece geldi aklıma ve yavaşça bilgisayarı yerine koydum herşeye alışmak zorunda idim kabul de bu çok acı verici idi benim canım çok yanıyor keşke bende uyanmasa idim...

Düşünüp düşünüp dururken aklıma telefonla birilerini aramak geldi telefonu elime aldığımda rehberde ki numaraları incelerken eksik isimler gördüm eksik ve bir daha yazamayacağım isimler ...

Ben bütün bu dramı sessizce yaşarken teyzemin biraz kek ve çayı ile kafamı dağıtma çabaları tabi ki o mutlu olsun diye iyi geçiyordu içimde kopan fırtınayı o da biliyordu ama benim yüzümü güldürmek için herşeyi yapıyordu her zaman olduğu gibi hep olacağı gibi...

Evde yalnız uzanıp dertlerim ile boğuşmaya çalışacak iken çalan kapı zili beni yine derin bir keder yumağından kurtarmaya yemin etmişti galiba açmak istemedim belki gider diye çünkü teyzem de Müfit abi de anahtarla eve girebilir di, en fazla Almila dır diycem ki, o da Özgür ile asla bu kadar sakin gelmez, e Can da olamaz işi vardı, İzafet yada Memo desek sanmam, dedikodu peşindedir onlar yine, de kim bu ısrarla çalan, hayır belki öldü bu evdeki, her kimse belki evde yok, belki gelmeyecek bir daha bu eve, hayır nedir canım bu ısrar yahu !!!

Ben böyle söylene söylene kapıya doğru giderken bir an başım döndü, kendine gelince, gelince diyorum çünkü halen çalmaya devam eden bir kapı vardı da burda !!!

Söylenmeye devam ederken delikten baktığım zaman kim olduğunu göremedim hayır ışık da yanmadı lamba arıza yaptı galiba diyip sakince kim o dedim birden ses bana yine tanıdık geldi açar mısın korkma sadece iyi misin diye bakmaya geldim dün öyle bayılınca seni merak ettim evini öğrenip gizlice geldim diye bir ses geldi o an Sen kimsin de benim evime gizlice gelsin diye bir hışım ile kapıyı açtığımda gördüğüm görüntü ile o gülümseyen yüzü görünce ben olduğum yerde kalakaldım yine ...

Hayat beni delirtmek mi istiyordu, yoksa ben çoktan zaten koptum mu bu kadar herşeyden, ya da gerçek miydi bu, çünkü sonrası yine karanlık idi benim için, şimdi tek ihtimal uyandığımda halen başımda ise bu kadar senenin hesabını bana kim verecekti en önemli kısım da buydu ya zaten ...

MucizeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin