Kai, Sehun uykuya dalana kadar yatakta yatarak saçlarını okşamıştı. Parmakları yavaşça diğerinin saç telleri arasında ilerlerken hem kendisi rahatlamış hem de Sehun'nun mayışarak uyumasını sağlamıştı. Sevgilisini uyandırmadan göğsündeki başını yastığa bıraktı yavaşça. Sehun hareketten dolayı biraz kıpırdansa da uykusuna devam etmişti.
Kai hızla üzerine bir şeyler giyerken Soo'ya mesaj atmıştı. Çoktan Amsterdam'a gelmiş olması gerekiyordu onun da. Kulübeden ayrılmaları acil bir durum olduğu için onunla konuşmaya fırsatı bile olmamıştı.
Bir de şu adam vardı sergideki. Buraya geldiğinden beri bir atölye üzerinde çalışıyordu ama tabiki o şerefsizi oraya getirerek atölyeyi kirletmeyi planlamıyordu. Kiraladığı stüdyo dairenin atölyeye çevirmek için mükemmel bir alanı vardı. Salonunun olduğu büyük camlı cephesinden yılın bu zamanı açan laleler görünüyordu. Sehun'a orayı göstermek için can atıyordu bu yüzden pezevengin biri için orayı kana bulayacak değildi.
Jongin üzerini henüz giyinmişti ki Kyungsoo'dan cevap gelmişti. Onu otelin bahçesinde beklediğini kısaca belirtmişti. Jongin'de yatakta mışıl mışıl uyuyan sevgilisini son kez öperek odadan çıkmış ve bahçeye gitmişti.
Soo'yu bulmak çok da zor olmamıştı. Jongin'nin tek yapması gereken bahçedeki dumanı takip etmekti. Küçük çocuk elindeki sigarayı dudaklarına götürürken ona doğru gelen esmeri fark etti. Esmer olan kaşlarını çatarak karşısında dikildi.
Hava soğuktu ama ikisi üzerine bir şey almadan çıkmışlardı. Estikçe hafifçe ürperselerde görmezden gelemedikleri bir şey değildi. Daha önce sokakta hayatta kalmak zorunda olduklarında daha kötüsüyle de uğraşmışlardı. Onlar için pek de bir şey ifade etmiyordu.
Soo Jongin'nin kötü bakışlarının sebebinin dudakları arasındaki sigara olduğunu anladığında gözlerini devirerek sigarasını dudaklarından ayırdı. Dudakları arasından çıkan duman rüzgarla başka tarafa doğru sürükleniyordu.
"Sen de ister misin?"
Soo ona sigarasını uzattığında bu sefer göz deviren taraf Kai olmuştu. Sokakta yaşadıkları zaman boyunca Soo'nun sahip olduğu ama Kai'nin asla dudaklarına sürmediği tek şey sigaraydı.
"Hayır, sen keyfine bak."
"Pek de keyfime bakmamı istiyormuş gibi değil yüz ifaden."
Jongin diğerinin son söylediğini görmezden gelerek onun yaslandığı ağaca yaslanmak için hareketlendi. Bu şekilde Soo'nun yüzünü göremiyor olsa da umursamadı.
"Sehun onu öptüğünü söyledi." Kai yanındaki çocuğa hiç bakmadan birden söylediğinde Soo dudaklarına doğru götürdüğü sigarayı yarı yolda durdurdu. Sehun'nun hemen Jongin'e yetiştireceğini zaten biliyordu. Asıl önemli olan şey Jongin'nin buna tepkisi neydi?
Hafifçe başını yanındaki esmere çevirerek tepkisini ölçmeye çalışmıştı. Ama Kai dümdüz bir şekilde otelin bahçesindeki havuza bakıyordu yalnızca. Yüzünde herhangi bir mimik barındırmıyordu.
"Evet öptüm." İnkar etmenin bir anlamı olmadığını bildiği için Jongin'e karşı tamamen dürüst olmayı tercih etti.
"Nedenini sorsam söyler misin?" Soo biliyordu ki Sehun'a dokunan kelebek bile olsa çoktan ölmüş olurdu. Ama ona karşı nedenini soracak kadar sabredebiliyordu. Sonunda ne cezası alacağını merak ediyordu yalnızca.
"Merak ettim." Soo durdu ve ağaçtan sırtını ayırarak tamamen esmere döndü. Dudakları arasındaki sigaradan sonra kez derin bir nefes çekti. "Onda olup da ben de olmayan ne merak ettim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sociopath
Fanfiction"Neyi merak ediyorsun?" "Bu işin nasıl biteceğini." "Bitmezse." "Eninde sonunda biter."