"Böldüğüm için üzgünüm ama bir sorun var."
Kyungsoo elindeki sigarayı yaşlandığı ağacın dibindeki kayaya söndürdü ve Kai'de defalarca gördüğüm ben tehlikeliğim diye bağıran bir gülümsemeyle ikimize bakıyordu.
Kyungsoo ile şahsen tanışmıyor olsak da kim olursa olsun az önce bir önsevişmenin içindeyken yakalanmıştık. Ve bu utanç vericiydi.
"Ne zamandan beri oradasın?"
"Bu haftaki porno ihtiyacımı karşılayacak kadar."
Kafamı utançla Kai'nin boynuna saklarken yanaklarımın kızardığının da farkındaydım.
"Ne oldu?" Kai kasılan çenesini kıyıdaki çocuğa çevirirken konuştu. Onu daha önce başkalarıyla da konuşurken görmüştüm. Ama Soo ile başka bir ses tonunu kullanıyordu.
"Sorununuzun ismi Byun Baekhyun."
Arkadaşımın ismini duymamla kafamı kaldırarak gölün kenarındaki adama döndüm. Bir sorun olduğunu söylüyordu ama vücut dili oldukça rahattı. Alt dudağımı dişlerim arasına alarak ikilinin konuşması dinlemeye devam ettim.
"Soo lafı uzatmada söyle artık."
"Şunu çok net hatırlıyorum. Bana demiştin ki saklandığın yerin yakınlarında cinayet işleme."
"Bu altın kuraldır." Kai sonuna eklediğinde Soo ağırlığını bir ayağından diğerine verdi.
"O zaman neden çiğniyorsun. Benzinlikle öldürdüğün adamın dosyasını Byun Baekhyun almış. Akşama burada olur. Sabaha da kulübeyi bulur."
"Gitme vakti geldi." Kai bana dönerek konuştuğunda titrek bir nefes çektim içime. Bu onları çok fazla özlüyor olduğumdandı. Farkında değildim ama şimdi Baekhyun'nun ismini duymak bile göğsümü sıkıştırıyordu.
"Kimi öldürdün Kai." Elimden geldiğince sesimdeki kırgınlığı saklamaya çalışarak konuşmuştum. Ama başaramadığım belliydi. Ve Kai hiç çekinmeden bunu üzerimde kullandı.
"Beni de böyle özler misin merak ediyorum." Yüzünde tatlı bir gülümseme olmasa bunun için onları da öldüreceğini düşünürdüm.
Yine de bu düşünce çoktan kafamın içine girip beni çürütmeye başladığı için başımı Kai'nin omzuna yaslayarak dudaklarımı ıslak boynuna bastırdım. Bu ona verebileceğim en iyi cevaptı.
Kafamı omzundan kaldırmadan biraz geri çekerek aşağıdan yüzüne baktım. Gerginlikle alt dudağımı dişlerimin arasında sıkıştırmıştım. Kai'nin kafasını biraz aşağıya doğru eğilmiş göz ucuyla beni izliyormuş gibi görünüyordu. Ne düşündüğünü anlamak çok zor diye düşündüm. Ki bu onun genel haliydi.
Belimi tutan ellerinden biri suyun içinden çıkarak çeneme uzandı. Parmaklarından çeneme bulaşan şu damlaları boynumdan aşağıya doğru akarken kafamı kaldırarak yüzümüzü hizaladı. Baş parmağı çene hattını okşarken ısırdığım dudağımı serbest bırakarak derin bir nefes çektim içime. Kai alt dudağımı yavaşça dudakları arasına aldığında içime çektiğim nefesi vermeden tutmuştum.
"İğrençsiniz be." Daha dudaklarımız birbiriyle yeni buluşmuştu ki Kyungsoo'nun sesi geri çekilmeme sebep olmuştu. Onu tamamen unutmuşum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sociopath
Fanfiction"Neyi merak ediyorsun?" "Bu işin nasıl biteceğini." "Bitmezse." "Eninde sonunda biter."