Sociopath

Secret (M)

Finale son 3 bölüm. Son bölümlere sizden bol bol yorum bekliyorum 😘

Vivi ile yürüyüşümüzden eve döndüğümde Jongin'nin gerçekten kahvaltı hazırlamasını beklemiyordum. Vivi salonda kendine bellediği yerine doğru giderken ben de mutfaktaki esmer silütete doğru adımladım. Üzerinde yalnızca baksırıyla masaya tabakları yerleştiriyordu. Sessizce yaklaşıp kollarımı beline sardım sıkıca. Çenemi omzuna yaslayarak dudaklarındaki küçük tebessüme baktım. Onu biraz şaşırtmak istemiştim ama tabiki benim geldiğimi fark etmişti.

"Yürüyüşün nasıldı?" Gülümsemesini hiç bozmadan işini yapmaya devam etti. Elleri masanın son dokunuşlarını yaparken hızla hareket ediyordu.

"Hava çok güzel. Neden bizimle gelmediğini anlamıyorum."

"Çünkü..." Jongin bana doğru dönerek kollarını belime sardı. "Uyku da güzel bir aktivite."

Küçük bir gülümseme oluştu dudaklarımda. Parmaklarım yavaşça göğsüne doğru tırmanırken başımı eğerek gülümsememi sakladım. "Bunu sana hatırlatırım."

Esmer beden kahkahalarıyla sarsılırken başımı kaldırarak onunla göz göze geldim. Dudaklarını ufacık saniyeler için dudaklarıma bastırdı ve geri çekildi. "O zaman ikimizde uykumuzu yeterince almışken..." cümlesini tamamlamadan elleri belimden kalçama doğru indi. Hızla yerlerimizi değiştirirken dudaklarımdan küçük bir çığlık kaçmıştı.

"Yürüyüşte çok terledim Kai. Şimdi değil." Göğsündeki ellerimle aramızdaki mesafeyi korumaya çalışırken dudaklarımı izleyen gözlere doğru açıkladım.

"Sorun değil Hun." Az önce özenle dizdiği tabakları masanın diğer tarafına doğru iterken yere düşen birkaç kaşığın sesi evin içinde yankılandı. Beni oluşturduğu boşluğa oturmadan önce eşortmanımı bacaklarımdan aşağı sıyırdı. Ayaklarım yerden kesilir kesilmez tekmeleyerek çıkardım onları. Esmerin dudakları çeneme küçük öpücükler bırakırken Vivi'nin havlamasını duydum. Kapattığımın farkında olmadığım gözlerim yavaşça açılırken Jongin'nin omuzları arkasından beyaz köpekle göz göze geldim. Dudaklarım onu sakinleştirmek için bir şeyler söylemek için açılırken hissettiğim ani dolulukla dudaklarımdan çıkan şey bir çığlık olmuştu.

"Buraya gel Vivi, babanı nasıl becerdiğimi izle." Jongin'nin dudaklarındaki sırıtışla beni izliyordu.

"Şerefsiz." dudaklarımdan tıslar gibi çıkan kelimelere karşı başka bir kahkaha bıraktı Kai. Vücudu sarsılırken içimdeki hareketlik inlememe sebep olmuştu.

"Konuşacak kıvama geldiğine göre hareket etmemde bir sakınca yoktur." Jongin itiraz etmeme fırsat vermeden hareket etmeye başladığında hissettiğim acıyla tırnaklarımı sırtına geçirdim. Bu ne Jongin'le ilk seferimdi. Ne de sex ile... yine de Jongin her kendini yavaşça geri çekip vahşice içime girerken sanki ilk seferimmiş gibi hissediyordum. Acı arka planda çalarken zevk ahengin asolistliğini üstlenmişti. Beynim tamamen çalışmayı bırakıp Jongin'nin hızlı hareketlerini takip ediyordu yalnızca. Dudaklarından çıkan hırıltılı nefesler kulağımın hemen dibindeydi sanki.

Jongin tatlı noktamı bulduğunda yüksek sesle inlemeye başladım. "Daha Hı-hızlı..." inlemelerim arasında çıkan sesim çatallanmıştı. Ne zamandan beri boğazıma yırtarca çığlık atıyordum kim bilir.

"Efendim bebeğim, anlamadım. Bir şey mi dedin?"

"Siktir Kai"

Neşeli bir kıkırdama yükseldi esmerden. "Evet onu yapıyorum."

Zevkten kapanan gözlerimi zorla açarak Jongin'e gözlerimi devirdim. Ne kadar başarılı olduğumu bilemeyeceğim ama o anda yapmak istediğim şey buydu. Esmere gözlerimi devirmek. Ancak Jongin içimde tekrar ve tekrar aynı noktaya vururken değil göz devirmek gözlerimi açık tutmak bile zordu. Dudaklarımdan anlamsız kelimeler ve ismi çıkıyordu inlemelerim arasında.