0.8

106 83 8
                                    

Sezen Aksu-Küçüğüm

Babası seri iki adımla yanında bitmiş, elleri sert bir şekilde çenesini bulmuştu kızın. Beste çaresiz bir şekilde gelecek darbeyi beklemeye başlamıştı.

"Annen gibi mi olacaksın lan sende!"

Suratında patlayan sert tokadın etkisiyle yere doğru yalpalamış, ancak babasının onu saçından yakalayıp tutmasıyle düşmekten kurtulmuştu. Gözünden, sağanak yağmur misali akan sıcak yaşlarla babasına baktı. Zihnini toparlayıp bir iki kelimeyi bir araya getirmeyi denedi fakat başarılı olamadı. Bu çok zordu.

Saçları kuvvetli bir şekilde yere doğru çekilmiş, ardından yere fırlatılmıştı. Gözlerini yumdu genç kız. Hıçkırıklarının ardından toparlayabildiği ama kimsenin duyamayacağı sesle mırıldandı.

"Yalvarırım dur."

Ama duymuştu babası. Bu onu daha da hiddetlendirmişti ki tekmesini yerde yatan kızının karnına indirmişti.

"Dur öyle mi? Öldüreceğim seni! Başıma orospu mu olacaksın lan sen!"

Ardından bir tekme daha inmişti karnına. Nefesi kesilmişti Beste'nin. Hıçkırıklarının ardı arkası kesilmezken bir de karnına yediği tekme onun nefesini kesmişti.

"Defolup gideceksin bu evden! Bir işe yaradığın yok!"

Henüz nefesini toparlamış kızını sertçe kaldırdı yerden adam. Dizlerinin üstüne çökmüş olan kız iyice kendinden geçmişti. "Baba..." diye fısıldadı ama duyulmadı. Aynı anda tek kolundan sürüklenerek dış kapıya doğru çekildi.

"Seni gebertmediğime şükret! Bu evin kapısına gelecek olursen seni doğduğuna pişman ederim! Beni mahalleye rezil edecek orospu!"

Beste kaybedeceği hiçbir şeyin olmadığını anladı. Derin bir nefes alıp kıstığı gözlerini babasına dikti. Ağlamasını durduramamıştı. Buna rağmen hıçkırıklarını yutup titreyen sesiyle, "Sen zaten rezil herifin tekisin." dedi.

Babası o anda kaşlarını daha da çatarak, kıpkırmızı yüzüyle bir tokat daha attı genç kızın yüzüne. Ağzına dolan kanı babasına doğru tükürdü.

Beste'yi kolundan tutan adam kapıyı açarak kızını sokağa doğru fırlattı. Başını kaldırıma çarpan Beste'nin ağzından acı bir çığlık yükseldi peşi sıra. Babası kısa bir an gözden kayboldu, ardından elinde Beste'nin telefonu ile geldi.

"Git orospuluğunu başka yerde yap!" diyerek üzerine attı telefonunu. Ardından kapıyı sertçe kapatarak kızını ıssız sokakta tek başına bıraktı. Beste yaşlı gözlerini gökyüzüne dikerek ağlamaya devam etti.

Gürültüyü duyup pencereye çıkan mahalleli acıyan bakışlarla bakıyordu Beste'ye. Yavaşça kalktı yerden. Koluyla ağzını silip minik adımlarla uzaklaştı çocukluğunu geçirdiği evden.

Ne yapacağını, nereye gideceğini bilmiyordu. Sadece uzaklaşmak istemişti. Belki sokakta sabahlayacaktı, belki de ertesi güne kadar hayata gözlerini yumacaktı. Evlerinin yakınındaki parka gidip boş bir banka oturdu. Şanslıydı ki akşam vaktiydi ve parkta pek kimse yoktu.

Çöktüğü bankta hıçkırarak ağlamaya başladı, hayata isyan etti o an. En ufak bir zorluğa göğüs geremeyip onu terkeden annesine kızdı. Alkolü kendi kızından çok seven babasına kızdı. En çokta kendine kızdı. Güçsüzlüğüne kızdı. Babasına karşı gelemeyişine kızdı.

Oysa ki odasından çıkmayıp dersine çalışsaydı başına gelmeyecekti tüm bunlar. O lanet telefonu bıraksaydı odada, belki de şu an evinde olacaktı. Ağlamasını durdurup sakinleşti genç kız. Sakinleşmeli ve başının çaresine bakmalıydı. Uzun zamandır kabullenmesede bu hayatta yalnızdı artık.

Nihayet karmaşık bir gün görevini sakin bir geceye devrederken eline telefonunu aldı. Zaten kaybedeceğim bir şey kalmadı diyerek rehberine girdi. Titreyen elini o ismin üzerinde bastırıp kulağına götürdü telefonu.

Üçüncü veya dördüncü çalıştan sonra duydu kalın sesini Akif'in ve tekrardan gelen ağlama isteğine mani olamadı.

"Beste?"

Hıçkırıkları artarken karşı taraftaki endişe dolu sesi duydu tekrardan.

"Beste'm iyi misin?!"

"Akif, gel ne olur."

"Beste, neredesin güzelim, söyle bana."

Beste gözyaşlarını silip derin nefes alarak "Parktayım." diye cevapladı.

"Geliyorum."

Ardından kapanan telefonla gözlerini sıkıca yumdu Beste. Ne yaptığını bilmiyordu. Belki saçmaydı ama ona güvenmekten başka çaresi yoktu.

-----
Oy vermeyi unutmayın!

Sillage | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin