TNK- Yine Yazı Bekleriz
Günün ilk ışıkları ikilinin odasını aydınlatırken ilk uyanan Akif olmuştu. Genç çocuk gözlerini açtığı anda karşısında sevdiğinin ayılı göz bandını gördüğünde iç çekmişti. Bu göz bandı için günlerce araştırma yapmıştı Beste.
Akif yavaşça göz bandını kızın alnına doğru çıkardı. Zaten Beste'nin uykusu çok hafif sayılmazdı. Yine de temkinli bir şekilde göz bandından kurtuldu. Karşısına çıkan gür kirpiklerde parmak uçlarını gezdirdi oğlan. Ardından elini her bir teli için can verebileceği saçlara çıkardı. Parmaklarını siyah tutamlarda dolaştırıp burnuna dolan karamel kokusunu içine çekti.
Akif için hayatının en değerli zamanlarıydı. Beste'den öncesi için pek bir şey düşünmezken, artık Beste ile birlikte hayatına tatlı bir telaş girivermişti. Artık kendinden önce düşünmesi, onu herkesten ve her şeyden koruması gerekiyordu.
Dün yaşanılan olay sonrası bir an bile Beste'yi yalnız bırakmak istemiyordu.Babasının her daim onları rahatsız edeceğinden emindi genç çocuk.
Akif düşüncelerine son verip yatakta doğruldu. Yüzünü sıvazlayıp yorganı üzerinden sıyırdı. O sırada Beste'de gözlerini açıp "Günaydın." diye mırıldandı uyku mahmuru sesiyle. Akif eğilip alnına derin bir öpücük bırakıp "Günaydın." diye fısıldadı. Akif yataktan kalkarken Beste yorgana daha da gömülüp adeta yatakla bütünleşti. Gözlerini tekrar kapayıp saçlarını karıştırdı genç kız. Bugün ilk kez Akif'ten gizli iş yapacak olmasının verdiği gerginliği taşıyordu bedeninde.Evine gidip babasıyla konuşacak, onu bir daha rahatsız etmemesini dile getirecekti. Bunu yapmalıydı, ayrıca odasında Beste'ye ait önemli bir şey vardı. Sadece onun için bile o eve gitmeyi göze alacaktı.
Genç kız ayaklanıp Akif'in çıktığı banyoya girdi. Sarsak adımlarla lavaboya gidip elini yüzünü yıkadı ve ayna ile rutin bakışmalarını yaptı. Ardından mutfağa giren Beste, sucuklu yumurta yapmaya çalışan sevgilisinin yanağına koca bir öpücük kondurup masayı hazırlamaya başladı.
---
Kahvaltılarını yapan genç çift, tüm günü evde geçirmek istese de Akif'e gelen telefon planlarını bozmuş, Beste'nin ekmeğine adeta yağ sürmüştü. Akif acil işi çıktığı hızlıca evden çıkmış, genç kız ise yarım saat sonra hazırlanıp eski mahallesine doğru yola çıkmıştı.
Yaklaşık on beş dakika yürümenin ardından eski evinin kapısına ulaştı Beste. Sweatinin şapkasını kafasından indirerek elini zile doğru götürdü fakat hafif aralık kapı kaşlarını çatmasına sebep oldu. Kapıyı ittirip kendi geçebileceği kadar araladı, daha fazla ittirirse muhtemelen gıcırdayacaktı.
İçeriden yükselen sese kulak kabarttı. Salonun kapısına kadar sessizce yürüyüp içeriye göz attı. Babası koltukta otururken, daha önce görmediği bir adam elinde sigarasıyla pencereden dışarıya bakıyordu.
"Ben diyeceğimi dedim Rıza, hallet şu işi parayı alıp tüyelim buradan." Babası konuştuktan sonra masaya eğilip bir sigara almıştı.
"Ulan ne şerefsiz herifsin, kendi kızına nasıl yapacaksın lan bunu?"
Babası kıkırdayarak gülerken Beste olabildiğince ses çıkarmamaya dikkat ediyordu.
"O kız benim kızım değil ki Rıfat." Sigarasından derin bir nefes çekti gri saçlı adam. "Anası yüzünden kaç yıldır ben bakıyorum, asıl babası bu doğduktan iki yıl sonra ölüp gitmiş."
Beste duyduklarıyla şaşkına dönmüş, elini sıkıca ağzına kapayıp çıkabilecek hıçkırıklara engel olmuştu. Zira dolan gözleri onu şimdiden zorlamaya başlamıştı.
"Benden ne istiyorsun?" diye sordu Rıfat denen adam.
"Şu Akif denen çocuk..." boğazını temizleyip devam etti sözlerine. "Duyduğum kadarıyla ailesi Almanya'da, epey zenginlermiş."
"Artık nasıl yaparsın bilmem, hallet şu işi, parayı aramızda hallederiz sonra. Ee, ne de olsa amcası sayılırsın Beste'nin."
Penceredeki adam arkasını dönüp sinsi bir gülüşle babasına baktı Beste'nin, o an zaman durmuş gibiydi sanki. Daha bir kaç gün evvel evlerinin kapısını çalan adamdan başkası değildi bu adam.
Beste gözlerini silip gitmek için geriye döndüğü sırada kolundan çekilmesiyle gözlerini sıkıca yumdu.
Buraya kadar, diye geçirdi içinden.
Buraya kadar.
Ama yanılıyordu genç kız, henüz bitmemişti, yaşanacak çok şey vardı önlerinde. Şahit olacakları çok şey...
--
Oy ve yorum yapmayı unutmayın!💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sillage | Yarı Texting
Teen FictionBeste mutlu sonları hiç sevmezdi veya mutlu sonlara pek alışık değildi...