Ashe - Moral Of The StoryAkif: Çıktık hastaneden haberin olsun. (15:37)
Akif: Beste neredesin? (15:55)
Akif: Beste (16:10)
Beste'm: Evdeyim. (16:11)
---
Akif acele adımlarla merdivenleri tırmanıp eve ulaştığında meraktan ve biraz öfkeden çıldırmak üzereydi. Beste'ye ulaşamamış, ona bir şey olmuş olabileceği aklına geldikçe kendini endişelenmekten alıkoyamamıştı. İki ay öncesine kadar yaşadıklarını göz önüne alınca, Beste'yi daha çok koruması gerektiğini düşünüyor, onu tüm kötülüklerden sakınmak istiyordu.
Nihayet kapıyı açıp içeri girdiğinde Beste'yi salonlarında, koltukta oturur vaziyette bulmuştu. Bir hışımla ona doğru gitmiş, yanına oturup Beste'yi kollarının arasına alıp sıkıca sarılmıştı. Beste'de kollarını Akif'e doladığında yüzünde buruk bir tebessüm olmuştu.
İyi ki, iyi ki seni tanımışım diye geçirdi içinden Beste.
"Çok korktum... Beste çok korktum." diye fısıldadı Akif. Sesinin titremesine engel olamadı, olamazdı da. Beste ise Akif'in titreyen sesini duyunca ondan ayrılıp yüzüne bakmıştı. Baktığı anda da gözleri dolmuş, hıçkırarak ağlamak istemişti. Babası ile karşılaşmasından sonra konuşma fırsatı vermeden oradan uzaklaşmış, eve gelene kadar sessizce ağlamıştı. Babasında konuşma fırsatı verseydi büyük ihtimalle tartışacaklardı. Kendine yeni bir sayfa açmaya karar veren Beste, yeni yaşamında tatsızlıklara yer vermek istememişti.
"Akif..."
Akif kollarını genç kızın omuzlarına çıkarıp kendini ayırdı. Beste'nin durgunluğunu fark etmişti ve nedenini öğrenmek istiyordu.
"Beste'm ne oldu?"
Elini genç kızın yüzüne götürüp yavaşça okşadı. Beste'nin gözünden düşen damlayı silerken gözlerini yumup derin bir nefes aldı genç adam.
"Akif... Babam, babam çıktı karşıma bugün."
Akif kapadığı gözlerini açıp sevdiğine baktı. Anında kaşları çatılmış, Beste'nin konuşmasının devamını beklemişti. "Sen gittikten sonra kırtasiyenin olduğu sokağa girince bir anda sesini duydum. Arkamdaydı, bağırdı ama ben cevap vermedim."
Beste hıçkırarak ağlamaya başladığında Akif içinden bir şeylerin koptuğunu hissetti. Genç kız başını sevdiğinin göğsüne koyup, "Akif korktum, çok korktum. Aynı şeyleri yaşamak istemiyorum." diyerek sızlandı. "Ben babamı çok seviyordum. O beni neden sevmiyor?"
Akif dolan gözlerini tek eliyle silip Beste'nin saçlarını okşadı. Bir şey diyemedi Akif. Diyebileceği bütün kelimeler ağzından çıkmamaya yemin etmiş gibiydi.
"Güzelim benim..."
Akif sırtını koltuğa yaslayıp Beste'yi iyice kendine çekti. Saçlarına ufak ufak öpücükler kondurup sakinleşmesini bekledi. Genç kız sakinleştiğinde doğrulup Akif'in yüzüne baktı. "Akif beni bırakmayacaksın değil mi?" diye sordu Beste. Sesindeki çaresizlik Akif'i mahvetmişti.
"Beste'm ne diyorsun sen? Seni asla bırakmam". dedi genç adam yarının neler getireceğini bilmeden.
---
Oy vermeyi unutmayın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sillage | Yarı Texting
Teen FictionBeste mutlu sonları hiç sevmezdi veya mutlu sonlara pek alışık değildi...