aşıkken

2.9K 191 89
                                    

Kar taneleri,koptukları buluttan kaçarken Azkaban'ı çevreleyen denize çarpıyor, eriyorlardı. Hapishane her zaman olduğundan daha soğuktu. Sirius Orion Black eskimiş, ince cübbesine sıkıca sarılmıştı ama titremesi geçmiyordu. Eğer elinde bir asa olsaydı, ısınmak için bütün Azkaban'ı yakabilirdi. Fakat tam on bir yıldır asa kullanmıyor, sihir yapmıyordu. Bu farkındalık zaten üşümekte olan bedenini daha da soğuttu.

Ruh emiciler, çürümüş elleriyle paslı parmaklığı aralayıp Sirius'un bugünkü yemeğini bıraktı. Onlar uzaklaşır uzaklaşmaz bir köpek misali yemeğine atladı Sirius. Azkaban'ın menüsü pek değişmezdi, bugün de çorba vardı. Ama Sirius'u inanılmaz mutlu edecek şekilde soğuk değil, ılıktı. Sirius hızla çorbasını içmeye koyuldu. Her yudum onu bir parça daha ısıtırken, Azkaban'ın verdiği ölçüde iyi hissetti kendisini. Küçük, acı bir tebbesüm suratını kapladı. Kim derdi ki, hapishanede içtiği ılık bir çorba, onu patronus yapabilecek kadar mutlu edecek? Hayat, garipti. Sirius Orion Black için ise çok daha garipti.

************************

SBD zamanı yaklaşmış, beşinci sınıf öğrencilerini tatlı bir telaş sarmıştı. Artık Büyük Salon'da bile ders çalışan öğrenciler artmış, herkes heyecan içinde sınavları bekliyor gibiydi.

Ravenclaw masasının çevresinde toplanmış grubun çoğunluğu ise fazlasıyla rahat görünüyordu. James Potter, Remus Lupin ve Peter Pettigrew'den oluşan üçlü Rachel Bone'un yanına oturmuşlar, karşılarında şikayet etmekte olan Today Poison'ı ve onun tepesinde dikilmekte olan Sirius Black'i gülerek izliyorlardı. Sarışın kızın yüzü arkadaşlarına dönüktü. Saçları salık ve dağınıktı. Sarı tutamlar, Sirius tarafından birbirine karıştırılmış ve dağıtılmaya devam ediyordu.

Sirius, James ile girdiği iddia sonucu kız arkadaşının saçını mükemmel bir şekilde örmeye çalışıyordu. "Sirius!" diye bağırdı Today, saçı bir kez daha çekilirken. "Vazgeçer misin artık?" dedi siyah saçlı oğlana kafasını çevirerek.

Sirius, kızın kafasını tuttu ve önüne çevirdi. "Kıpırdamadan dursan, bitecek zaten." dedi beşe böldüğü saçı birbirine dolamaya devam ederken.

Today elini başının arkasına götürüp, saçını yokladı. Sirius kızın elini itekledi. "Üçe bölmen gerekiyordu Sirius! Bine değil!"

James Potter bir kahkaha patlattı. "Dostum galiba ben kazanacağım."

Today kafasını Sirius'un elinden kurtarmak için salladı ama Sirius örgüyü bitirmeye kararlıydı. "İddia ne üzerine peki?" diye sordu kız.

Sirius'un eser olarak gördüğü örgü yarısına kadar tamamlanmıştı, pek hoş gözüktüğü söylenemezdi ve Today Poison büyük bir ihtimal bu örgüyü çözmek için iksir kullanmak zorunda kalacaktı. "Kaybedersem Lily'i James'le çıkması için ikna etmeye çalışacağım." dedi Sirius gözlerini devirerek.

"Pati'nin ikna kabiliyeti yüksektir." dedi James mutlulukla.

"Biliyorum." dedi Today. "Yoksa onunla çıkıyor olmazdım."

Sirius örgüye tokayı bağlamaya çalışırken "Hey, çıkalım diye yalvaran sendin." diye itiraz etti.

Today ciddi bir alaycı ifadeyle Sirius'a döndü ve kaşlarını kaldırarak ona baktı. Sirius sırıtarak "Gözlerinin çok güzel olduğunu söylemiş miydim?" diye sordu.

"İyi deneme, bayım." dedi Today sahte resmiyetle. Sirius gülerek kızın yanağına bir öpücük kondurdu. "Şaheserim tamamlandı. Hayranlığınızı sona saklayın lütfen." dedi ve Today'i ayağa kaldırıp, saçı arkadaşlarının görmesi için arkasına çevirdi.

BLACK POISON //Sirius Black// AUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin