"Mahallede bir kız var, yeni taşınmış gördün mü abi?"
"Gördüm tabi oğlum, kütür kütür kıtlatmalık."
"Abi aslında... aslında o kızdan... çok hoşlandım..."
"Ne diyosun? Ulan senin daha dün şurada altını bezliyordum."
"Ama Yukhei abi..."
"Şş' defol git lan içeri eşek sıpası benim helalime yan bakanın gözünün yaşına bakmam."
"Sıfata bak! Yaşlısın artık kabullen, gidiyorum ben ya!"
Jisung elini havaya kaldırıp dükkana doğru girerken götüne tekme attım.
"Velet seni."
Gire gire de dükkana giriyordu zekiye. Masanın yanında duran sandalyeyi çektikten sonra götümün altına koyup yola doğru baktığım sırada geçti yarim etrafı sallaya sallaya. Bana bakıyorken, tam ağzımı açmışken bir delikanlının ıslık sesi duyuldu. Ardından böyle sinir damarım yerinden fırtladı konuşmasıyla.
"Ciğerini yerim senin oyş."
Kafamı sağa sola çevirip ayağa kalktım.
Sevdam kıkırdayarak yolu açarken cebime elimi geçirdim. O da bana doğru yürüyordu. Belli ki çiçeğim gibi buranın yenisiydi. Gittiğini görünce aramızda bir adım bırakacak şekilde durdum.
"Ne ayaksın birader?" diyip kafamı sağa yatırdım. Sinirden damarlarım fırttıdı fırttıdı çıkmıştı.
"Asıl sen ne ayaksın delikanlı?"
Buranın yerlisiymiş gibi konuşunca derin nefes aldım.
"Neresindensin?"
"Yukarı mahalle. Sıkıntı mı var?"
32 diş gülüp elimi cebimden çıkardım.
"O kız benimdir. Bu mahallenin kızı bu mahalle yerlisine ait. Naş başka kapıya."
Gıcık bir gülümseme sundu.
"Bak devrem, seninle anlaşalım. Bu kız bir eşya değil ve bana güldü. Sen istiyorsun diye sana mı gelecek?"
"Sen kimsin ya? Söyle bana kimsin? Kendimi zor tutuyorum birazdan ümüğünü sıkacağım kimsin lan?"
"Jungwoo'yum. Jungwoo. Adımı aklına kazırsan sevinirim."
Omzumdaki tozu patladı.
"Sanırım seninle daha çok karşı karşıya geleceğiz."
Geriye çekilip yokuş yukarı yol aldı. O sırada yanıma Jisung geldi.
"Abi sanırım deriyi yırttım. Bugün müşteriye vereceğimiz ayakkabının derisini yani."
Önüme doğru döndüm.
"Jisung, 5 sayısını biliyorsun. Sayıyorum, kaç ve saklan. Ama iyi saklan. Bilirsin, sonra anacığın beni azarlamasın."
Suratıma bön bön bakarken dişlerimi sıkarak saydım.
"Bir, iki, üç ve beş."
"Ama abi bir sayı atladı...Abi!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
『 The Girl İs Mine 』 ; luwoo
Fanfic"Jisung, beni bilirsin. Sayıyorum, kaç." Yukhei'nin babası Kore'de alelade bir mahallede ayakkabıcı dükkanı işletmektedir. Evin biricik üyesi Bayan Wong kanserden dolayı ölünce Çin'e yerleşirler. Fakat Bay Wong, Yukhei yeni olgunluğa eriştiğinde ha...
