bölüm 6: sana yok.

353 48 39
                                    

"Jisung, Chenle'nun on yüz bin milyon trilyon katrilyon zirilyon metre uzağında olsan bile benim gözüme gözükme."

"Suçlama onu. Hem teyzen ve annem sakınca görmedi. Sana mı kaldı manyak adam oh birazcık bile vuramadın oh."

Chenle oh yaparken ayağa kalkıp elimi kaldırdım. Dişlerimi fazla sıkmamdan dolayı çenem ağrıyordu.

"Defol dükkanımdan."

"Umarım bir gün bir erkekle ilişkin olur da bu günleri sana hatırlatırım."

Chenle dükkandan çıkarken Jisung kafasını kaldırdı.

"Elimde değil abi. İşe devam edeyim, lütfen."

"Bu konuda hassasiyetim olduğunu bildiğin halde o çocukla öpüştün? Hayır teyzem neden tek kelime etmedi?"

"Çünkü bunlar gayet normal bir olay."

"Bir erkekle erkek ne kadar normal olabilir Jisung?"

"İş konusu olmayacaksa gideyim abi?"

Baba yadigarı bu mesleği ilerletmemek olmazdı.

"Sırf babam ve teyzem hatırına..."

Yanımdan geçerek atölyeye girdi. O sırada Jungwoo içeri adım attı.

"Kolay gelsin Yukhei usta."

"Ne var?"

"Çok kabasın."

"Sinirliyim, dünden kalan sinir var ağzına sıçmamak için zor duruyorum."

"Oh, ateşli."

Tekrar dişimi sıktım ki çenem kaydı.

"Hay ananın ellerinden..."

Köpek yavrusu gibi bakarken sağa sola oynattım ağzımı.

"Siktir ol git şuradan."

"Müşteri kaçacak."

"Sen misin müşteri?"

"Evet, sevgilime bir çanta almak istiyorum."

Sevgilimi bastıra bastıra demişti.

"Başka mağaza ya da dükkan mı kalmadı?"

"Buradan istiyorum."

Omuzuma çarpıp arkalara doğru yöneldi.

"Orada çanta yok."

"Bunu beğendim."

Yerden bir çanta aldı.

"O satılık değil."

"Sebep?"

"Değil işte dükkan sahibi benim süs o sana ne?"

"Aynısını yapamıyor musun?"

"Hayır. Sana yok."

İki eli arkada parmak uçlarına kalktı ve işaret parmaklarını buluşturdu.

"Ondan istiyorum."

"Kaşınıyor musun?"

Kolundan tutup dükkanın önüne getirdim.

"Git başka dükkana."

"Peki, görüşürüz Yukhei. Gerçi o çanta olsaydı..."

"Jungwoo!"

Sevdiğim kız dükkan dışından 3 metre öteden el sallıyordu.

"Sevgilim gelmiş, gitmem gerek."

Gittikten sonra başımı döndürdüğüm yere bedenimi döndürdüm, arkaya.

"Jisung!"

"Abi, ben bir şey yapmadım..."

"5 saniye içinde yanıma geliyorsun."

"Beni sırf Chenle için mi döveceksin?"

"Sana gel dedim."

"Döv ya döv."

"Ulan bu kadar mı dayak manyağı oldun gerizekalı canın dayak mı istiyor ağzımdan kaç kelimesi çıkmadı."

"O zaman... kesinlikle başına bir şey düştü."

Dişimi sıktım.

"Zorlama istersen."

"Ben mi?"

"Kaç ağzına sıçtığım kaç. Bir, üç..."

"Ama abi!"

『 The Girl İs Mine 』 ;  luwooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin