Yıldız yağmurunun ne kadar sürdüğünü bilmiyorum. Benim için zaman orada durmuştu. Ben Zifir 'in iki dudağı arasına hapsolmuştum. Elleri ellerimdeydi. Bilmiyordu. Benim ruhum onun avuçlarındaydı. Ellerini sıksa avucundaki ruhum yok olup gidecekti. Olsun. Beni sonsuzluğa, dudaklarına hapsolduğum adam uğurlasın. Eğer öleceksem onun avuçlarında öleyim. Onun yanında.Birden karnımda büyük bir acı hissettim. İlk başta bu mutluluğu bozmak istemedim. Biliyorum Zifir'i ilk defa böyle görüyordum. Dudağının kenarında sihirli öpücüğümle mutlu görünüyordu. Ama karnıma öyle büyük bir acı girdi ki, dayanamadım. Zifir'in elini sıkıp, dizlerimin üstüne yere düştüm. Burnuma demir kokusu geldi. Burnumdan aşağı sıcak bir sıvı akmaya başladı. Her taraf kararıyordu. Zifir 'in acı dolu yüzü yavaş yavaş yok oluyordu. Bütün bedenim uyuştu. Ellerimi kollarımı hareket ettiremedim. Ve canım, canım çok yanıyordu. Ağzımdan birbiri ardı kesilmeye çığlıklar yükseliyordu. Zifir birşeyler söylüyordu ama onu duymuyordum. Bedenim, ruhum yok mu oluyordu? Nasıl bir acıydı bu. Bu acı Dünya 'daki çektiğim acıların hiçbirine benzemiyordu. Bu acı beni yok ediyordu. Gözüm kararıyor. Son kez Zifir' e bakmak istiyordum. Ama artık hiçbirşey göremiyordum. Gözlerim karanlığa ulaşmıştı çoktan.
Sonsuzluk muydu? Ölmüş müydüm? Zifir olmamıştı Azrail im. Ama onun yanındaydım. Oda benim kalbimde. İlk defa açmıştım kalbimi, sonsuzluğa. Ölüm meleğim hep kalbimde ......#############################
-Bir yolunu bul artık bul......Bulacaksın..!!!! Yoksa... Yoksa...
Sustu. Zifir'in sinirden kudurmuş bir halde bağırıyordu. Sözlerinin devamını getiremedi. Sesi ağlamaklı olmuştu. Kiminle konuşuyordu böyle?
-Tek bir yolu var, Zifir... Seçim yapmalısın...
Bu ses Sani amcaya aitti. Ne seçimi yapmaktan bahsediyordu. Zifir'in sesi neden hüzünlenmişti böyle?
İşittiğim seslerin sahibini görmek için zorluklada olsa göz kapaklarımı araladım. Bir yandan da doğrulmak için hamle yaptım.
Gözlerim... Hayır..
Gözlerimi açtım ama hala göremiyordum. Neydi bu... İçeride biranda sessizlik oldu. Gitmişler miydi? Neyim var benim?-Zifiirrr... Sani amcaa....
Çıkartabileceğim kadar güçlü bir sesle çağırdım. İçeride sessizlik vardı. Yanağım göz yaşlarımla ıslanmaya başlamıştı. Bir anda sertçe çarpılan kapı sesi geldi. Biri gitmiş miydi? Yoksa gelmiş miydi?
-Kimsin??
Dedim. Çok korkuyordum. Heryer zifiriydi artık. Zifir içime işlemişti. Göremiyordum.
Sırtıma bir el dokundu. İrkilerek elin dokunduğu yöne doğru kafamı çevirdim. Sanki görebilecekmişim gibi.-Korkma kızım. Ben Suni amcan.
Evet. Sani amcanın sesiydi. Ama ağlıyordu. Yanıma oturduğunu hissettim. Elimi avuçlarına aldı. Boğazımda bir düğüm oluşmuştu. Nefesimi kesik kesik alabiliyorum. Gözlerimden yaşlar hiç durmadan akıyordu.
-İnci... Kızım..
Sustu. Sustum. Sessizlik ve karanlık..
-Lanet gün geçtikçe güçleniyor. Bedenindeki lanet seni karanlığa hapsetti.
Ağladığını hissedebiliyordum. Ellerimle yüzünü aradım. Sani amcanın o yaşlı yüzüne dokundum. Yüzü ve hafif uzun sakalları ıslanmıştı. Sıska yüzünü avuçlarım arasına aldım. Göz yaşlarını sildim. Bu yorgun kollarımı boynuna dolandım. Sımsıkı sarıldım. Oda yaşlı kallarını belime sardı. Hıçkırıklar içinde ağladım. Kaderime.. Yorgunluğuma.... Izdırabıma..... Ağladım. Kör olmuştum artık. Karanlık bu yerde karanlığa hapsolmuştum. Artık sevdiğim herşey karanlıktı. Artık gerçekten Zifir 'i seviyordum.... Karanlığım.. Zifir'im.....
![](https://img.wattpad.com/cover/193804600-288-k187584.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
IZDIRAP #Wattys2019
FantasyKaranlığın içine hapsolmuştu, İnci. O karanlık onun evi oldu,hayatı oldu, dünyası oldu. Hiç şikayet etmedi o karanlıktan. Alışmıştı Gece kralı Zifir'in karanlığına. Aksine haddi değildi belki ama İnci o karanlığı daha çok istedi. Zifir'in tüm hatala...