Çok şey beklemiyorum aslında. Her hayalperest yazar gibi kitabımın okunmasını istiyorum. Anlatmak istediklerimi okuyucuya yaşatmak istiyorum. Onu kendi dünyama alıp, bu dünyayı birlikte yönetmek istiyorum. Benim dünyam sınırsızzzz. Benim dünyam sen hayel ettiğin sürece var. Ve sizleri bekliyor. Eğer bu satırları okuyorsan benim dünyama hoşgeldin hayalperest okuyucu mm.....
Acı... Bütün bedenim acıyla titriyordu. Sanki avucum altında çırpınan kalp benim kalbimdi. Zifir'in acısı sanki benim acımdı. Onun acısını iliklerime kadar hissediyorum. Nasıl olabilir böyle birşey bilmiyorum. Ama.. Ama onu hissediyorum. Oda beni hissediyor mudur? Ona yardım etmek istediğimi hissediyor mudur? Eğer hissediyorsa, kalbimdekileri oda benim gibi hissediyorsa:
-Beni bırakma!!
Beni duymasını umarak, gözyaşlarımın arasında ona seslendim.
Ona yardım etmeliydim, birşey yapmalıyım. Birşey.... Ama ney...
Çok saçma olacak ama, insanlar böyle ateşlendiğinde soğuk su iyi gelirdi. Elimden başka birşey gelmezdi de zaten. Burda böyle boş boş bekleyeceğim en azından saçmada olsa denemeliydim. Zifir 'in iri güçlü kolunu omzuma attım. Onu yerinden kaldırmak için var gücümle onu çektim.-Hadi güçlü kral.... Hadi.....
Onu yerinden oynatmıştım. Daha önce banyoyu bulduğumdan etrafa dokunarak tahmin ettiğim yöne ilerledi. Elim banyo koluna değdiğinde sevinçten çığlık atabilirdim. Ama kendimi tuttum. Kapıyı açıp yavaşça ve etrafa dokunarak çeşmeyi buldum. Çok yorulmuştum. Ama pes etmemeliydim. Edemem... Onu yavaşça yere bıraktım. Soğuk suyu açıp, elime çarpan bir kaba doldurdum. Su buz gibiydi. Bir elimle onun ateş gibi yanan bedenini sıvazlıyorum. Diğer elimlede soğuk suyu yavaş yavaş bedenine döküyordum. Dudaklarından öfkeli birkaç mırıltı çıktı ama ne olduğunu anlamdım. Sonuçta buda iyi birşeydi. Hala hayattaydı ve bana tepki veriyordu. Her tarafını soğuk suyla ıslattım. Bedeni yavaş yavaş soğuyordu. Birkaç kap soğuk su daha döktüm. Su gerçekten çok soğuktu. Zifir sırtını ovalayan elimi soğuktan hissetmiyordum. Ayrıca bende soğuk sudan nasibimi almıştım ve zangır zangır titriyordum.
Zifir 'in bedeni eski ısısına kavuşmuştu. Kolunu boynuma dalayıp, var gücümle çektim. Gücünü birazda olsun toplamıştı. Az da olsa kendi gidebiliyordu.
Onu kanepeye oturdum. Üstündeki ıslak pantolonundan kurtulmalı ve kurulanmalıydı. Tabikide bunu ben yapmalıyımdım. Dolabı açtım ve elimle birkaç birşey geçirdim. Ne bulduğumuda bilmiyorum zaten. Çünkü görmüyorum.
Havluyla saçını kuruladım. Üstüne tişörtü geçirdim. Pantalonunuda hızlıca var güçümle sıyırıp, elimdeki şortu geçirdim. Bunu yaparken kalbim yerinden çıkacak gibi utançla atıyordu. Biri bana bunu yapacağımı söylese onu tokat manyağı yapardım. Neyse Zifir uyandığında hiçbirşey hatırlamaz inşallah....
Onu yatağa usulca yatırdım. Elimi kalbine koyup onu dinledim. Sakin ve huzurluydu. Benim için bu kadarı yeterliydi. Onun kalbini böyle hissetmek, bana yeterdi.
Elimi Zifir den çekip sırılsıklam olmuş saçlarıma dokundum. Gidip dolaptan kuru bir havlu alıp saçlarımı kuruladım.
Saçlarım dağılmış ip yumağı gibi birbirine girmişti. Çokta umrumda değildi. Üstüme kuru kıyafetler geçirdim.
Zifir 'i tekrar kontrol ettim. Kalbi sakindi. O kadar güzel atıyordu ki, sanki beni çağrıyordu. Bu çağrıyı benden başka hiçkimse hissedemezdi.
Elimi kalbinden uzaklaştırmadan yanına uzandım.
Birden ani bir hareketle beni kollarının arasına alıverdi. Yüzümde kocaman bir şaşkınlıkla, kendimi Zifir 'in erkeksi kokusuyla sarmalanırken buldum. Ahhh...... Kalbim..... Yavaşla..... Yavaşla..... Aptal...
İçimde dört nala koşan kalbimi sakinleştirmeye çalıştım.
Zifir' in dudaklarından bilmediğim dilde birkaç şey döküldü. Ne olduğunu tam olarak anlamdım. Ama umrumdada değildi. Ben kendimde değildim ki zaten... Zifir sarhoşu oldum galiba.... Diyerek hafifçe tebessüm ettim. Ve sonra kendimi çok az hissettiğim huzurlu bir uykuya bıraktım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
IZDIRAP #Wattys2019
FantastikKaranlığın içine hapsolmuştu, İnci. O karanlık onun evi oldu,hayatı oldu, dünyası oldu. Hiç şikayet etmedi o karanlıktan. Alışmıştı Gece kralı Zifir'in karanlığına. Aksine haddi değildi belki ama İnci o karanlığı daha çok istedi. Zifir'in tüm hatala...