Minyatür Cadi

1.6K 130 571
                                    


Merhaba ikinci bölümle karşınızdayım 😏

Olaylar yavaş yavaş açılmaya başlıyor 🙄

Neler olacak hep birlikte tanık olacağız 😊

Çokta canımız sıkılmasa bari😅😅

Vote ve yorum bırakmayı unutmayalım, sizleri tanımak eglenceli oluyor gerçekten 🤗

Yeni bölüm sizlerle

💞

Müdire hanım'ın yanından ayrıldığında, ilk işi telefona sarılmak olmuştu.

"Ahmet villada kaç adam var şu an? Tamam bana üç kişi gönder." Telefonu kapatarak aşağı hole doğru ilerledi. Orta yaşlarının sonunda olduğu anlaşılan görevli bir  bayan, Erdem'in yolunu keserek

"Efendim siz Yeşim kızım için buradasınız sanırım, biz zaten gerekli yerleri aradık çok sık kaçmaz ama kaçıncada bulamayız onu, kendi gelmesi gerekiyor ama bu kez cok uzun oldu gelmedi." Duyduğu endişe sesine yansımıştı. "Onu nasıl bulacaksınız?"

Erdem kadına şöyle bir baktı neden yolunu kesip bu ayrıntıyı paylaşmıştı anlamıyordu. "Gerçekten kaybolan bir kiz için endişe duyuyorsanız, beni değil polisi aramalıydınız. Şimdi kabahatinizin sorumluluğunu taşıyacak yüktesinizdir umarım" diyerek bayanın biraz vicdan azabı çekmesini amaçlamıştı. Ve oldukça etkili olacaktı.

Arabasına giderek kızın resmini inceledi, nerede bulacaksa bu bacaksızı? Sokak sokak gezecek halide yoktu üstelik!

"Offff bir bu eksikti zaten!"

Resimdeki bacaksız gayet hayata neşeyle bakan ela gözlere sahip, saçını arkadan at kuyruğu modeliyle bağlamış dalgalı uzun koyu kumral saçlara sahipti. Çocukluktan genç kızlığa hazırlanan onbeş yaşlarında bir kızı gösteriyordu. Belirgin bir farki burnunun üzerine dağılmış hafif çilleri ile beyaz tenli oluşuydu.

Burada boş boş oturmakta biraz can sıkıcıydı. En iyisi bir market falan bulsa fena olmazdi soğuk bir şeyler içebilirdi.

Arabasını çalıştırıp üç sokak aşağıda rastladığı mini bir marketin açık yazısını görünce uygun bir yere park etti. Telefonunu ve cüzdanını alarak aractan ayrıldı. Markete girdiğinde selam dahi vermeden soğuk içecekler bölümüne gitti. Pek tercih hakkı yoktu aslinda soğuk bir su ve cola aldi. Kasaya ilerlerken Allahın işi reyonlar arasinda kasanın çaprazında belli belirsiz bir şey gördü normalde meraklı bir tipte değildir ancak bu durum bir hayli dikkatini çekmişti. Kasaya bıraktığı içeceklerinin parasını ödeyerek, bir şey daha alacağı bahanesiyle o yöne doğru ilerledi. Gördüğü şey kesinlikle beklediği olamazdı! Orada mini bir bölme ayarlanmis ve küçük yaramaz gayet rahat mışıl mışıl uyuyordu. Hemde boyle bir zamanda, damarlarından kan degıl de rahatlık akıyordu sanki

Hadi bakalım ișin neresinden tutsa iyiydi?.  Kiz bulunmustu, belli ki marketci dayiya sığınmıştı resmi gösterip kizi isterse adam muhtemelen vermeyecekti e zaten kızın geleceği de meçhuldu. Şöyle bir durumu tarttı, yapılacak en iyi şey biraz oyun çevirmekten başka bir şey değildi, eh oynasındı bakalım.

Bir kaç çikolata çeşidi daha alarak selam vermediği adama sohbet başlatabilmek adına " Dayı kusura bakma dalgındım, selam veremedim diyerek, " Allah'ın selamını lütfetti.

"Selam yeğenim bu devirde kim dalgın değil ki zaten"

"Gece kazanc oluyor mu pek?"

"Oluyor biraz, gelen daha çok genç tayfa ancak parada onlarda var haliyle."

ÖZ'DEN DEĞERLİ [ DÜZENLENİYOR] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin