Human Hunters||Liskook ✅

4🥀

Ufak bir not: Geçen bölüm hyungun Jk olduğunu söylemiştim fakat kurguda bazı değişiklikler yaptım. Bu bölüm Jk yok.

Gözlerimi açtığımda karşımda kocaman gözlerle bana bakan tavşanı beklemiyordum. Küçük gözlerini  dikmiş bana bakıyordu.
Korkuyla bağırıp tavşanı kaçırttım.

"Niye bağırıyorsun noona? Ne güzel yakalayıp yerdik."

Karşımda konuşan tanımadığım çocuğa bakarken kaşlarımı çatmıştım.

"Sen de kimsin böyle?"

Gülüp elini uzattı.

"Ben Jaemin. Senin adın ne?"

"Ben de Lisa."diye mırıldandım.

Elini tuttuğumda sıkar sanmıştım fakat o dudaklarına götürüp öpmüştü.
İlk kez bu kadar nazik birisiyle karşı karşıyaydım.

"Ne o? İlk kez mi biri senin elini öpüyor?"
Suratına boş boş baktığımda durumu anlamış olmalı ki düşünceli bir şekilde kafasını salladı.

"Merak etme noona ben seni bol bol öperim."

Bunu demesiyle koluna sertçe vurdum.

"Cıvıtma da beni buraya sen mi getirdin onu söyle?"

"Ne yazık ki o kadar güçlü değilim. Kai hyung getirdi seni buraya."

Kai mi?

"O nerede peki?"

"Buradayım."

Sesin geldiği yere baktığımda uzun boylu, yakışıklı biriyle karşılaşmıştım.
Siyah saçları hafif uzundu ve yüzüne doğru dökülüyordu. Bu onu çekici gösteriyordu. Vücudu ise fazlasıyla yapılıydı. Bir köleye göre kilosu fazla ve kaslıydı.
Bir ayıyı andırıyordu.
Bu düşünceyle sesli bir şekilde güldüm.
Daha sonra kendi kendime güldüğümü anlayınca utanmıştım.
Kim bilir hakkımda neler düşünüyorlardı?

Karşımdaki iki erkeğe baktığımda bana deliymişim gibi bakıyorlardı. Haksız değillerdi.

Boğazımı temizledim ve konuştum.

"Kusura bakmayın lütfen. Aklıma bir şey geldi de kendimi tutamadım. Ve şey Kai teşekkür ederim. Beni buraya kadar taşımışsın. Bu arada ben Lisa."

Bu kadar çok konuşmama Jaemin güldü. Kai'nin suratında ise ufak bir tebessüm belirdi.
Kai başını iki yana sallayarak sorun olmadığını belirtti.

"Önemli değil. Sonuçta yaralı ve yardıma muhtaçtın. Kolun için bir kaç şey yaptım fakat yeterli gelir mi bilmem."

Koluma baktığımda turuncu bir bandana ile sarılmıştı.

Minnetle ona baktım.

"Tekrar teşekkür ederim."

"Çok fazla teşekkür ettin noona. Hyungum ona sürekli teşekkür edilmesinden hoşlanmaz."

Onu bu kadar iyi tanıdığına göre daha önce tanışıyorlar mıydı?

"Siz kardeş misiniz?"

Sorumu Kai yanıtladı.
"Hayır,değiliz. Burada birbirimize rastladık. Ondan beri peşimi bırakmıyor."

Jaemin suratına üzgün bir ifade yerleştirip konuştu.

"Kalbimi kırıyorsun hyung."

"Çocukluğu bir kenara bırak Jaemin."
Bana bakarak konuştu." Sen iyi misin? Kolun acımıyor değil mi?" Başımla onu onaylandığımda konuşmasını sürdürdü.