Elindeki kahve kupasını sehpanın üzerine bıraktı. Telefonuna az önce gelen mesaj sesi hala aklındaydı ki telefonu eline aldığı anda bildirim panelinin indirdi aşağı ve Ali'den gelen mesajı okudu.
'Bugün görüşmemiz gerek. Acil.'
Ali'nin yine bir şeyler peşinde olduğunu düşünerek ofladı. Sonra da 'Yarım saate evinin önündeyim.' diye mesaj atıp telefonu kilitledi ve giyinmek üzere odasına ilerledi.
Tamamıyla rahat giyinen Katrina telefonunu ve çantasını alıp evden çıktı. Arabasına bindi. Korumasına gelmesini gerektirecek bir şey olmadığını söyledi.
"Geleceğim bir iki saate. Sorun olursa ararım seni Deepak." dedi ve ayrıldı evden.
Bir süre sonra Ali'nin otoparkına giriş yaptı. Güvenlikler selam verince selamlarını aldı onların.
El frenini çekti ve arabadan indi. Kilitleri arabasını, merdivenlerden çıktı. Kapının önüne gelince zili çaldı. Çok bekletmeden kapıyı Ali açtı.
"Bu ne hız? Hani bir saate gelecektin?"
"İstersen gideyim, yarım saat sonra tekrar gelirim." dedi kadın şakayla karışık.
"Şaka yapıyorum, geç içeri."
Katrina gülen yüzü ile içeri girdi. Ali kapıyı kapattı ve Katrina önden hızla ilerleyip oturdu koltuğa. Kendi evi gibi rahat hissederdi Ali'nin evinde her zaman. Ne de olsa en yakın arkadaşı Ali'ydi.
"Ee, ne var ne yok? Hangi dağda kurt öldü de beni çağırdın Ali Bey?"
"Aşk olsun. Alınmayacağım şu şakalarına artık öğren Katrina."
"Tamam, sakin ol birader, alt tarafı bir şaka yaptık."
Ali gülümseyip "Ciddi olalım biraz. Konulmamış gereken şeyler var Katrina." dedi kadının gözlerine bakıp. Katrina bacak bacak üstüne attı ve elini koltuğun koluna koydu.
"Olur, konuşalım. Nişanlın ile sorun falan yok değil mi?"
"Yok iyiyiz onunla gayet, her şey yolunda."
"Ee konu ne peki?"
Ali arkasına yaslanmadan önce sehpanın üzerindeki dosyayı aldı eline. Sonra Katrina'nın eline verdi.
"Bir film var. Senin oymamanı istiyorum."
"Hmm..."
Katrina elindeki dosyaya baktı. Kapağında yazan "TIGER ZINDA HAI" yazısı ile tek kaşı kalktı birden.
"Tiger mı?"
"Evet, Tiger."
"Ali bu... Tiger dediğin... Şaka yapıyorsun. Nereden çıktı bu şimdi Ali?"
"Yaklaşık bir yıldır yazıyordum. Dört gün önce bitirdim. Sana teklif ettim. Ama ondan önce birine daha gitti teklif."
Katrina gözlerini sımsıkı kapatıp derin nefes alıp verdi.
"Kime gitti?"
"Salman Khan."
Katrina kapattığı gözlerini açtı. Gözlerini birkaç saniye de olsa diktiği halıdan yukarı kaldırdı. Ali'nin gözlerine baktı.
"Delirdin mi sen? Onca şeyden sonra, Salman ile film mi çekmemi istiyorsun Ali? Yapma ama... Şakayı bırak."
Ali kafasını iki yana salladı.
"Yoo, aksine ben gayet ciddiyim Katrina. Salman ve seni birlikte filmde oynatmayı düşünüyorum."
Katrina adamın gözlerine dik dik bakmaya devam etti.
"Geçenki Splash reklam filminin anlaşmasını yapan da sendin değil mi?"
"Evet."
"Aferin Ali! İyi yapmışsın. Devam et! Ne tür sahneler yazdın acaba bize?"
"Abartma Katrina."
"Abartmıyorum."
Ali derin bir nefes alıp verdi, saçının arkasını kaşıdı. Sonra da yerinden kalktı. Katrina'nın yanına gidip elini omzuna koydu.
"Haydi, sakin ol biraz ve oku şunu. Bir şey kaybetmezsin Katrina." dedi Ali yumuşak bir ses tonu ile.
Katrina gözlerini sımsıkı kapatıp alt dudağını ısırdı ve sağa sola salladı kafasını. Ali kadına baktı ve ofladı en içten bir şekilde.
"Katrina! Abartma, yeniden bir araya gelin demiyorum. Sadece... Birlikte bir film daha çekin istiyorum. Hem bu serinin gelmesini herkes istiyordu. Ve bunu da sen ve Salman'dan başka kimse oynayamaz.
O sırada çalan zil ile birlikte Katrina'nın az önce sımsıkı kapalı olan gözleri açıldı. Ali kafasını kapıya doğru çevirdi.
"Ali... Bunu yapmış olamazsın."
Ali ayağa kalktı ve "Bana seçenek bırakmıyorsunuz." diye homurdandı.
Kapıya doğru gitti ve Katrina'ya bir bakış attı. Sonra açtı kapıyı.
Katrina o sırada ellerinin arasındaki dosyaya baktı. Bu filmi yapabilirdi, ama bu onun için zor olurdu. Çok zor.
"Selam." dedi Salman içeri ayak basınca.
"Hoşgeldin" diye cevap veren Ali ise Salman'ı içeri buyur etti.
"Büyüğünü ayağına çağıran ilk Hintli sen..."
Salman odada gergin bir şekilde oturan kadını gördü. "Hassiktir..." diye söylenirken arkasına döndü ve Ali'ye öldürücü bakışlar attı.
"Başka çare bırakmadınız." dedi Ali. Aynı Katrina'ya dediği gibi.
Salman alnını övdü eliyle ve sakin kalmaya çalışarak yürüdü odaya doğru.
"Selam." dedi kadına bakıp. Katrina elindeki dosyayı sehpaya bıraktı ve ayağa kalktı. Salman elini uzattı. Katrina da onun elini tuttu ve tokalaşıp sarıldılar.
İkisinin kokusu de diğerlerine yavaş yavaş dolarken nefeslerini geriye vermek istemediler sanki. Salman ondan ayrıldı ve elini çekti yavaşça.
"Nasılsın?" diye sordu.
"İyidir. Senden naber?" diye çekingen bir tavır ile yanıtladı sorusunu.
Salman teşekkür etti ve Ali'nin oturduğu yere oturdu.
Katrina boğazını temizledi ve bacaklarını topladı. Saçlarını bir yanında toplarken üzerinde Salman'ın gözlerinin gezindiğinden haberdar değildi.
•
•Merhabalar! Yepyeni kurgumuz ile beraberiz sizinle! Kurgumuz diyorum, çünkü iki kişilik ortak bir kurgu olacak bu🙈😁 Öyle de bir şekilde sürdüreceğiz. Desteklerinizi bekleriz.
.
Şunu da belirtmek isterim ki, kurguda müstehcen parçalar olabilir, isteyenler okumasın lütfen. Rica ediyorum.❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tere Naam
RomanceBazı yarım kalan hikayeleri tamamlamak güç gerektirir. Bu yolda yürüyecek olan Salman ve Katrina'nın aşkını konu alıyoruz bu kurguda. 2017 ve sonrası diyerek başlıyoruz hikayeye.