10 | Dünyanın En Güzel Tablosu

156 10 31
                                    

Katrina kapattığı gözlerini açtı birkaç saniye sonra. Sarhoş olmuş gibiydi. Onun kokusunu dakikalardır içine çekiyordu. Nefes sesini duyarken yavaşça göğsünden ayrıldı. Gözlerinin içine baktı. O da ağlamıştı. Hep ağladığında olduğu gibi kıpkırmızı olmuştu gözleri.

''Neden öyle bakıyorsun?'' diye sordu Salman'a. Salman kafasını iki yana salladı. ''Bilmiyorum.''

Katrina geri adım attı. Saçlarını elleri ile yanına aldı. ''Gideceksin değil mi?''

''Gideyim mi?''

Katrina acıyla gülümsedi.

''Nerede gerçekten mutluysan oraya git.'' Gözlerini kırpmadan onunkilere sabitlemişti.

Salman yere eğdi başını birkaç saniyeliğine. Sonra başını kaldırdı. ''Mutlu olduğum yerin Iulia'nın yanı olduğunu mu sanıyorsun?''

''Bu konuda bir fikrim yok. Arkadaşız biz Salman.'' dedikten sonra gözlerini devirdi ve alaylı ve sesli bir şekilde güldü.

''Komik. Ha ha ha.''

Katrina kollarını göğsünde bağladı. Başını sağa sola oynattı gergin bir tavırla. ''Git istersen. Mutluysan orada...''

Salman Katrina'ya doğru bir adım attı. Elini tutarken ''Benden sana dokunmamamı söylemiştin. Ama bu kural galiba az önce kırıldı.'' dedi.

Katrina hafifçe tebessüm etti. Salman sözlerine devam etti. 

''Benim mutlu olduğum yer senin yanın Katrina. Sadece senin yanın. Ben bunu son dört ayda daha iyi anladım. Sana dokunduğumda, sana temas ettiğimde... Seni hissettiğimde, hangi koşulda olursa olsun senin yanında olduğumda mutluyum ben Katrina. Ben yalnızca sende mutluyum. Hiç kimse veremez bu huzuru bana. Vücudundaki her zerre, ruhundaki her şey beni mutlu ediyor. Bana huzur veren, beni ben yapan sensin Katrina. Bunu ne sen, ne ben ne de bir başkası inkar edemez.''

Katrina, Salman'ın adeta sihirli olan bu ses tonu ve söylediği şeylerin büyüsüne kapılmış bir haldeyken Salman diğer elini de tuttu Katrina'nın. 

''Hadi uyu artık.'' dedi yumuşacık bir ses tonu ile. Katrina gülümsedi. Salman kadının başını avuçları arasına aldı ve alnına upuzun bir öpücük bıraktı. 

''Senin yatırmanı istiyorum. Beni yine eskisi gibi okşayarak uyutur musun? Dizinde?''

Salman acı bir şekilde gülümsedi ve tekrardan alnını öptü. Ardından sarılıp ''Elbette güzelim. Elbette uyuturum.'' dedi.

Salman Katrina'nın elinden tuttu. Odasının kapısını açtı ve onu yatağa oturttu. Katrina uzanıp komodinin üzerindeki ışığı yaktı. Ardından Salman'a uzattı elini. ''Gel.'' dedi. Salman gülümseyip elini tuttu ve yanına oturdu. Sonrasında ise yatak başlığına yaslandı. Katrina onun dizine uzanırken saçlarını yanına attı. Ardından gözlerini kapattı.

Salman elini kadının saçlarına daldırdı. Ardından yavaş yavaş sevdi onu. Katrina'nın yumuşacık saçları Salman'ın parmakları arasında kayıp giderken Katrina gözlerini açtı.

''Sana söylemeyi unuttum da... Bu arada, ben de senin yanındayken huzurlu ve mutlu oluyorum.''

Salman'ın yüzünde histerik bir gülümseme belirdi. Ardından eğilip alnını öptü.  Katrina gözlerini kapattı o sırada. Salman tekrardan kadını okşamaya başladı. Çok güzel olmasa da, Katrina'nın aşık olduğu o sesi ile şarkı söylemeye başladı. 

''Tera kya hoga, socho toh zara.

Haaye aise na aahein bhara kijiye.

O mere dil ke chain.''

Katrina gözlerini açtı o şarkıyı söylerken. Salman hem gülüyor, hem saçlarını okşuyor, hem de şarkısını söylüyordu. Katrina da dolmuş gözleri ile Salman'ın sesini dinliyor, yüzünü inceliyordu.

Salman şarkıyı bitirdi. Katrina'nın gözünden dökülen yaşı sildi eliyle. ''Artık bizim için ağlama. Rica ediyorum.'' dedi. Katrina onun kucağından kalktı ve yanına oturdu. Başını onun göğsüne yasladı kadın. 

''Eskiden bu şarkıyla ilgili olan şey geldi aklıma.''

''Arpita'nın şu on sekizinci doğum günü gecesinden mi bahsediyorsun?''

''Aynen.''

Salman gülümsedi ve ''Çok güzel bir geceydi.'' dedi uzaklara dalıp.

''O gece alkolü biraz kaçırmıştın. Ama en sonunda güzel eğlenmiştik. Tabi gecenin sonu da bu şarkıyla bitti. Senin kollarında uykuya daldım. Hayatımda geçirdiğim en huzurlu uykulardandı o uyku. Senin kokunda, senin kollarında bir gece.''

Salman kadının başını öptü. ''Hatırlıyorum. Dün gibi. Çok özeldi benim için de. Tüm gece o güzel yüzünü izlemiştim.'' 

''Gerçekten mi?'' dedikten sonra sırıttı Katrina.

''Evet. Çok güzel oluyorsun uyurken. O kirpiklerin, şekilli kaşların, o dudakların... Hepsi benim için en güzel tablo. Dünyanın en güzel manzarasının yapıldığı bir tablo.'' Salman bu güzel sözleri söylerken tek tek yüzündeki parçaları sevdi kadının. Kirpiklerine dokundu. Kaşlarının üzerinden çizgiler çizdi parmağıyla. Dudaklarında gezdirdi başparmağını.

Katrina dudağının üzerindeki parmağı eliyle tuttu ve öptü. Sonra da elinin içini öptü.

Kapattığı gözlerini açıp ''O güzel anları tekrar yaşayacak mıyız Salman?'' dedi. Salman kadının yüzünü okşadı. ''Yaşayacağız birtanem. Yaşayacağız. Hepsi zamanla.''

''Geç kalkmayalım da.''

''Hiçbir şey için geç değildir Katrina.''

Katrina gülümsedi. Salman kollarını kadının bedenine sardı. Katrina'nın başına yasladı kendi başını. O mükemmel kokuyu içine çekti dakikalarca. Katrina ise elleriyle Salman'ın ellerini kavramıştı. Hiç bırakmak istemiyormuşçasına.

''Gitme.'' dedi. Salman'ın gözleri açılıverdi duyduğu şey ile. ''Kal bu gece yanımda. Sana ihtiyacım var.''

Salman kadının avucunda olan eliyle onunkini daha da sıktı onu desteklediğini göstermek amaçlı. Başını öptü. ''Gitmem. Merak etme.''

Katrina gülümsedi. Salman onu göğsüne iyice bastırdı. Katrina yine doğruldu yerinde. ''Haydi yatalım. Böyle boynun ya da sırtın tutulabilir. Yatağa gir.''

Salman Katrina'nın onu düşündüğü ihtimalini kulaklarında duyduğu an gülümsemesine hakim olamadı. Katrina yorganı çekti. Salman başını yastığa koydu. Katrina onun göğsüne doğru uzandı. Salman, Katrina'nın, kendininkinin yanında ufacık kalan bedenini sarıp sarmaladı. Ardından başına defalarca kez öpücükler bıraktı. Katrina gülümsüyordu. Dediği gibi, mutluydu. Huzurluydu. Salman onu iyi ya da kötü ağlatıyordu belki ama, o mutluydu. On dört yıldır hep yaptığı gibi, o ne yaparsa yapsın, yelkenleri her seferinde suya indirmeyi başarıyordu. 

Dakikalar sonra, ikisi de birbirlerinin nefes sesleri ve kokuları eşliğinde, uykunun huzurlu kollarına bıraktılar kendilerini. Ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın, onlar birbirlerini seviyorlardı. Kıymet bilmiyorlardı bazen, evet. Ama huzuru ve mutluluğu birbirlerinde buldukları için, ama birlikte ama ayrı, o döngü hep devam edecekti. Onlar ölene kadar. 





Tere NaamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin