Tere Naam

2 | Bir Daha Asla.

"Anlayacağınız ben bu filmde sizi beraber görmek istiyorum. Aranızda her ne kadar şey yaşanmış olsa da bunu yapmanız hem sizin için, hem de Bollywood için büyük bir şans ve kazanç olacak."

Katrina başı eğik bir şekilde yere bakarken "O kadar kolay sanki." diye fısırdandı.

"Efendim Katrina bir şey mi dedin?" diye sordu Ali. Katrina kafasını kaldırıp sağa sola salladı. "Hayır."

Salman hiçbir şey söylememişti oturduğundan beri.

"Salman, bir kopyasını da sana vereceğim. Şuan odamda, üst katta. Bir kopya da şuan Katrina'nın önünde. O da onu okuyacak. En sonunda ikimiz de karar vereceksiniz. Yarına kadar bekliyor olacağım kararlarınızı."

Salman derin bir nefes aldı ve "Anladım. Düşünebiliriz yarına kadar, diye düşünüyorum." dedi Katrina'dan bir karşılık beklercesine.

Katrina Salman'ın beklentisinin aksine hiç de oralı değildi. Sadece düşünüyordu. Neredeyse, beş dakikadır oynadığı tırnağını kıracaktı.

Ali ayağa kalktı ve "Ben senin senaryonun da getireceğim." dedi.

Sonra üst kata çıktı. Merdivenlerden çıkarken "Allah'ım sen yardım et. Biraz yalnız kalsınlar, ben de şu kafamı toparlayayım. Yaşlandım resmen." diye söyleniyordu. Odasına girdi ve yatağına uzandı.

.

Salman ve Katrina karşılıklı oturuyorlardı. Katrina'nın yüzüne perde aralığından vuran güneş onu rahatsız etmişti ki oflayıp ayağa kalktı ve perdeyi biraz aşağı indirdi.

Salman Katrina'nın bu gergin halinden çekinmiş olsa da aldırmamayı yeğledi kendine. Sonuçta hiçbir suçu yoktu onun. Ali'den bu filmi yazmasını o istememişti.

"Ne düşünüyorsun?" diye kapalı kapıların kilidine anahtar soktu Katrina koltuğa oturup. Salman yere eğilmiş kafasını kaldırdı ve kadının gözlerinin içine baktı. Sonra iki yana salladı kafasını ve "Bilmiyorum. Benim de daha dün gece haberim oldu." dedi kalın ama yumuşak bir sesle.

Katrina "Biliyorsun değil mi?" diye sordu ona.

"Neyi?" diye şaşkınlığını belli eden Salman kaşlarını da çatmıştı aynı zamanda.

"Benim bu filmde oynayacağımı, yani Ali'nin heroine teklifini bana edeceğini."

Salman gözlerini kıstı ve "Bu ne saçma bir soru? Nereden bilebilirim ki ben? Katrina... Yok artık. Benim seni heroine istediğimi falan da söyleyeceksen ben filmi şimdiden reddedip burayı terkedeyim derhal." dedi biraz ses tonunu sertleştirip.

Katrina Salman'ın ciddiliğini gözlerinden ve ani celallennmesinden anladı.

"Tamam kusura bakma, demedim bir şey. Sadece gerginim."

"Fazla da abartma ama şimdi. Ali'yi de kırmaman gerek. O senin arkadaşın."

Katrina kaşlarını çatıp gözlerini kıstı.

"Abartma mı? Salman abarttığımı mı düşünüyorsun gerçekten? Beş yıl Salman! Beş yıldır seninle sadece magazinlerin yaptığı haberlerde görüyoruz birbirimizi. Ödül törenleri ve partilerde kaçamak bakışlar atıyoruz birbirimize. Ya da gizlice filmlerimizi açıp izliyoruz. Yanda ne bileyim, sosyal medyadan stalk ediyoruz belki. Başka iletişimimiz var mı Salman, söyle?"

"Katrina..."

"Salman, orada burada 'Biz arkadaşız, hep görüşüyoruz.' demek falan... Bunlar yalnızca tepki çekmemek için yapılan rollerden biri. Ama dürüst olduğunda kendine, sen gerçekten diyebilir misin ki, Katrina benim arkadaşım, onunla yalnızca arkadaşız, ötesi olamaz diye?"

Salman sustu. Bir şey söylemedi. Yalnızca yutkundu. Katrina'nın ses tonu öfkeliydi, ancak yüksek değildi. Salman yavaşça kafasını kaldırdı. Her zaman olduğu gibi, üzüldüğünde, ağladığında ya da öfkelendiğinde alnında beliren o damar yine göstermişti kendini. Salman'ın içi cız ederken, Katrina'nın devam ettiği sözlerine kulak verdi.

"Salman, sen gerçekten bu filmi çekebilecek misin? Gözlerime bakabilecek misin? Hiç bir şey hatırlamayacak mısın cidden? Bana baktığında eskiler hiç mi gelmeyecek aklına? Onca yaşanan şeyler."

Salman kadını dinledi sessizce. O kadar haklıydı ki. O kadar doğru söylüyordu ki...

Salman ayağa kalktı ve Katrina'nın yanına oturdu. Ona doğru döndü. Katrina ellerini kucağında birleştirmişti. Kafası eğikti. Salman kendi parmakları ile oynamaya başladı. Sonra da boğazını temizledi.

"Bu filmin senin için ne kadar zor olacağını biliyorum. Ama aynı şeyler benim için de geçerli Katrina. Ben de seni çok sevdim. Her yerde Katrina benim arkadaşım, onunla başka bir ilişkimiz yok, diyorum. Demeye de ne yazık ki devam edeceğim. Katrina... Eğer ben basına kendi hislerini söylersem bizim ilişkimizde masumiyet kalmaz."

Katrina derin bir nefes aldı.

"Aramızda bir ilişki yok ki Salman." dedi kısık bir ses ile.

Salman başını iki yana salladı ve kadının kucağındaki ellerini kendi elleri arasına aldı.
"Var. Olmaz mı? Nasıl söz o? Bizi aramızda çok güçlü bir ilişki var Katrina. Çok güçlü bir bağ var. Ben bu bağı göz ardı edemem Katrina. Bu bağ benim için her şeyden önemli. Ben hiçbir eski sevgilim ile bu kadar bağlı değildim. Ama sen... Sen çok başkasın Katrina. Evet. Şuan başka biriyle dolaylı durumlarla beraber olabilirim. Ama hayır. Senin ve benim aradaki bağ şuan aşk değil belki ama çok büyük ve güçlü bir sevgi var aramızda. Ben bunu hissediyorum. O sevgi asla kaybolmayacak Katrina."

Katrina duyduğu kelimeler karşısında duygulanmıştı oldukça. Burnundaki ince sızı sonrası gözlerinde biriken yaşlar yavaşça aşağı süzülürken Salman'ın gözlerine takılmışlardı. Salman kaşlarını çattı ve kadını boynundan tuttu ve yavaşça çekti kendine. Katrina'nın başı Salman'ın huzurla dolu göğsüne kapanmıştı. Kadın elini onun  omzuna koydu ve kokusunu içine çekti.

Salman kadını kendine iyice sarmaladı ve saçlarının arasına şefkat dolu, yumuşak bir öpücük bıraktı.

Katrina bir dakika kadar içini çekti. Salman'ın göğsüne yaslanmış, onun kokusunu ciğerlerine stoklarken Salman "Zor olacak belki, ama sen bunun da hakkından geleceksin. Sen, çok güçlü bir kadınsın. Ve gerekirse benim bu konuda gösterdiğim güçsüzlüğümde sen imdadıma yetişeceksin. Bırak da yapalım şu filmi. İnsanların kafalarındaki pis düşünceleri sökelim atalım."

Katrina beş yıl sonunda hissettiği rahatlığın ve huzurun keyfini çıkarmaya çalışırken bir yandan yaş döküyordu gözlerinden. Salman kadının sırtını okşuyor, ona bebeği gibi sahip çıkıyordu.

Katrina birden bacaklarını kaldırdı ve karnına doğru çekti. Salman'ın kucağına oturdu. Kafası hala onun göğsüne yaslıydı.
Salman onu bu hareketine içinden güldü ve onu daha da sıktı.

"Ne olur özlediğim bu anı bozma. Biraz olsun durayım şuracıkta." dedi Katrina çocuk gibi çıkan incecik sesi ile. Salman "Asla. Bir daha asla bozmam bu rahatlığımızı. O hataya bir daha düşmem." dedi ve ikisi de gözlerini kapattı. Ali'nin kendi odasında yaptığı gibi.