Tere Naam

11 | "Kokun Gitmesin Diye..."

SalKatLife 'a ithafen 😂😍😘

Daha Salman uyanmadan açtı gözlerini. Eli onun belinde, kafası da göğsündeydi. Salman onu kendine sarmalamıştı. Katrina gözlerini kırpıştırdı. Ardından da sadece nefes sesi duyulan adama baktı. Gülümsedi ve boynuna ufak bir öpücük bıraktı kafasını uzatıp. Uyanmamıştı bu öpücüğe rağmen. Katrina bir kez daha öptü, ardından Salman kafasını yavaşça oynattı ve yutkundu. Katrina bunu görünce sırıttı. Bir kez daha öptü. Salman bu sefer  "Iıhm..." diye bir ses çıkardı. Katrina bu sefer kıkırdadı.

"Of Salman... Kalk hadii..." diye mırıldandı. Salman yeniden aynı sesi çıkardı. Bu sefer Katrina alt dudağını dişleyerek tırnağı ile yeni çıkmakta olan sakallarını gıdıkladı.

"Uyan artık be adam!" diye söylendi. Sonra da Salman'ın koluna bastırdı tırnağını.  Salman gözlerini araladı.

"Sabah sabah... Ne oldu Katrina?"

"Elinin körü oldu. Neden uyanmıyorsun?"

"Uykum var."

"Uyumadın mı gece? Rahat mı değil yoksa yatağım?"

"Senin olduğun her yer en rahat yer benim için," dedi ona iyice sarmalanıp alnını öperken. Katrina da Salman onu öptüğünde hep yaptığı gibi gözlerini kapatıp gülümsedi.

"Haydi, kahvaltı yapalım." dedi Salman. "Dün akşam yemek yemedim."

"Ama önce duşa gireceğim. Sen de yatağı topla kahvaltı hazırla."

"Ne?"

Katrina yavaşça doğrularak Salman'ın üzerinden eğilip tokasını aldı ve saçını topladı.

"Bayağı... Yatağı topla ve kahvaltı hazırla."

Katrina ayağa kalktı.
"On beş dakikaya çıkarım." dedi. Duşa doğru ilerleyip kapıyı açtı. Salman bakakalmıştı. Kadın ciddi gibiydi.

Katrina arkasını döndü.
"Dalga geçiyorum. Yatağı topla yeter." diyerek ardından duşa girdi.

"Manyağım benim." dedi Salman ve gülümsedi. Ardından Katrina'yı düşünmeye başladı: Gözlerini, dudaklarını, kaşlarını, saçlarını, burnunu ve vücudunda yıllardır adeta ezbere bildiği her ayrıntısını...

On beş ya da yirmi dakika sonra su sesi kesilmişti. Salman hala yatıyordu. Katrina kapı kilidini açtı ve kapıyı aralayıp kendine çekti. Salman dirseğinin üstünde yükselmiş, elini boynuna koymuştu. Katrina'yı izliyordu.

"Sıhhatler olsun." dedi Salman muzip bir ses tonu ile.

"Salman?"

"Buyurun, benim."

"Eben, Salman. Çok mu güzel diyecektim."

"Güzeldir herhalde. Ne bileyim ben?"

Katrina ona doğru ilerledi. Sonra da eğilip tek eliyle yanaklarını sıktı.

"Ben sana buraları topla demedim mi, he?"

"Yo uyuyokolmoşom toployomodom."

"Seni üşengeç."

Salman beklenmedik bir şekilde kadının bileğinden tuttu ve onu yatağa çekti. Katrina histerik, tiz bir çığlık atmıştı.

"Demek ben üşengecim..."

"Tabi, öylesin."

"Belki yatak toplamada üşengecim ama, emin ol ki üşengeç olmadığım konular da var elbette." dedi Katrina'nın bornozundan açıkta kalan bacaklarını incelerken.