Zhao Yunlan, dudaklarının arasındaki lolipopu bilinçsizce ısırdı. Lolipopun parçaları damağına battığında irkilerek kendisine geldi ve oturduğu yerde doğruldu. İçindeki sıkıntıyı atamıyordu.
Öğlen, Shen Wei ile keyifli bir şekilde yemek yedikleri sırada Zhao Mei'nin okulundan aramışlardı. Shen Wei, apar topar okula gitmişti. Shen Wei'nin gidişinin hemen üzerine Mei ağlayarak Yunlan'ı arayıp Shen Wei'nin aceleden açıklamadığı olayı anlatmıştı.Zorbalık.
Zhao Mei yetenekli ve zeki bir kız olduğu için sınıfındakiler tarafından son derece seviliyordu. Arkadaş ilişkileri oldukça iyiydi fakat sınıfındaki birkaç zorba Zhao Mei'nin ailesini 'anormal' buldukları için ona zorbalık etmiş, biraz da tartaklamışlardı.
Zhao Mei ise yaşadığı duygusal şok yüzünden yanlışlıkla güçlerini kullanmıştı. Onu tartaklayan zorbaları kendi yanından güçleri ile uzaklaştırıp duvara vurmuş ve yaralanmalarına sebep olmuştu. İsteyerek yapmamıştı belki ama, tüm sınıf buna şahit olmuştu."Korkma." dedi Zhao Yunlan sevgi dolu bir sesle kızına. "Ne olursa olsun annenle ben yanındayız biliyorsun. Hem, iyi olmuş. Kudretli Zhao ailesine bulaşmak neymiş öğrenmiş oldular!" Zhao Mei kıkırdadı ve burnunu çekti.
"Teşekkürler baba." dedi Zhao Mei sevgiyle.
"Annen vardı mı yanına?" diye sordu Yunlan. Mei olumsuz bir ses çıkarttı. "Benim de gelmemi ister misin?"
"Lütfen." dedi genç kız. Zhao Yunlan sakin olmasını tembihleyip telefonu kapattı ve Shen Wei'yi aradı. Telefon çaldı... çaldı... açılmadı.
Zhao Yunlan, Shen Wei'nin ona geri döneceğini biliyordu, bu yüzden onu beklerken dalgın dalgın lolipop kemirmiş ve damağını çizmişti.Olanlar tekrardan aklından geçti ve artık dayanamayıp ayağa kalktı. Bürodan hızla çıktı ve motora atladı. Tam o sırada çalan telefonunu hızla açtı.
"Üzgünüm sana bir şey demeden fırladım." dedi Shen Wei direk.
"Önemli değil, olanlardan haberim var Mei aradı. Bende geliyorum haberin olsun."
"Tamam, ben okula girmek üzereyim." bu seri haberleşmeden sonra Yunlan gaza bastı. İki dakika sonra Mei'nin okuluna varmıştı. Motordan atlayıp binaya doğru hızla koştu. Kim bilir güzel kızı ne haldeydi.
Hızlı adımlarla okulu arşınlayıp müdürün odasını bulduğunda içeriden gelen bağırışmayı duydu. Kapıyı tıklatmaya gerek bile duymadan içeri daldı. Bağıran kişi sustu ve ona baktı. Zhao Yunlan bağıran kişinin hedefinin Shen Wei olduğunu fark edince kan beynine zıpladı. Shen Wei, Mei'yi arkasına almış, asil bir şekilde kızını savunuyordu."Ses tonunuza dikkat edin." dedi Zhao Yunlan Mei'yi kollarına aldığı sırada. Mei'nin gözleri yaşlıydı. Sarışın kadın sinirle Yunlan'a baktı.
"Evinizde bir canavar yetiştiren sizsiniz ve ses tonuna dikkat etmesi gereken benim öyle mi?!" Zhao Yunlan bir anda kadının burnunun dibine dikildi. Kadın nefesini yuttu.
"Saygılı ve anlayışlı bir çocuğun canavar olarak anıldığını bilmiyordum, özür dilerim, önüne gelene zorbalık yapan bir çocuk yetiştiremediğim için." kadın sustu, bir adım geriye attı.
"Seni ve o çocuğunu şikayet edeceğim." dedi gerilerken. "Bir Dixing insanı o!"
"Boşuna edersin." dedi Zhao Yunlan birkaç yumuşak başlı velinin bakışları altında. Arka cebinden kimliğini çıkarttı ve kadının burnunun ucuna dayadı. "Özel Soruşturma Departmanı Şefi Zhao Yunlan." kimliğini cebine koyarken konuştu. "Bir Dixing insanını şikayet edebileceğin en yüksek mevki benim." kadının nutku tutulmuştu.
Dixing insanlarının varlığı son altı aydır biliniyordu. Suç işleyen Dixing'lileri direk olarak ÖSD'ye şikayet ediyorlardı. ÖSD bu şikayetleri inceliyor, doğru olanları Shen Wei'ye devrediyorlardı.
ÖSD'nin üyelerinden sadece Da Qing halk tarafından tanınıyordu.
Zhao Yunlan, önlerine çıkacak olan görevlerde gizliliklerinin önemli olacağını düşündüğü için kediye dönüşmek gibi bir yeteneği olan sevimli dostunu ÖSD'nin basın yüzü yapmıştı. Diğerleri tanınmıyordu."Bu haksızlık." dedi kadın diğer velilere bakarken. "Çocuklarımız yaralandı! Bir şey deyin!"
"Zhao Mei'nin güçlerini kullanması yanlıştı fakat nefsi müdafa sonucu yaptı. Çocuğumuz yaralandı, doğru ama atlatamayacağı bir şey değil." dedi genç bir kadın. "Taraflar birbirlerinden karşılıklı özür dilediği ve bir daha olmayacağına garanti verildiği takdirde herşey yoluna girebilir." genç kadının üzgün olduğu her halinden belliydi ama verilebilecek en adil tepkiyi vermeye çalışıyordu. Zhao Mei, genç kadının çocuğunun Xiao Ying olduğunu tahmin etti. Ying, zorla bu zorba grubuna dahil edilmişti. Zhao Mei onun suçsuz olduğunu bilse de o da araya kaynamıştı.
Diğer veliler istemsizce bu anlaşmayı onayladıklarında sarışın kadın sinirle saçlarını çekiştirdi ve bir anda elini ceketine atıp cebinden çıkarttığı bıçakla Yunlan'a atak yaptı. Velilerden bazıları korku içinde bağırdılar. Fakat beklenen olmadı, kadın dondu kaldı. Shen Wei, Yunlan'ın arkasında güçlerini etkinleştirmişti. Yunlan başını omzunun üzerinden çevirip göz kırptı. Shen Wei kadını çözdüğünde Yunlan çoktan bıçağı ondan almıştı."Yanlış hatırlamıyorsam Cheng Long isimli bir veliniz Cinayet Büro'nun başındaydı. Kendisini ararsanız hanım efendiyi kasıtlı olarak cinayete teşebbüsten tutuklayacaktır." dedikten sonra kibarca selam verdi odadakilere. Kızını ve eşini de alıp oradan çıktı. Motorun başına ulaştıklarında Yunlan Mei'yi önüne bindirdi. "İki dakikaya seni almaya gelirim." dedi ve gaza bastı. Mei'nin motordaki kıkırdamaları oldukça hoşuna gidiyordu.
"Çok keyiflisin bakıyorum." dedi Yunlan büroya vardıklarında. Zhao Mei gülümseyerek Yunlan'a sarıldı.
"Ne zaman bir şey olsa çok havalı bir şekilde herşeyi hallediyorsun. Teşekkür ederim baba." dedi ve yanaklarından öpüp içeri ilerledi. Zhao Yunlan gülerek motoru çalıştırdı ve Shen Wei'yi almaya ilerledi.
Zhao Yunlan, hayal ettiği o güzel hayata kavuşmuştu. Keyifli bir şekilde işini yapıyor, dünyalar güzeli kızı ve canından çok sevdiği eşiyle güzel bir hayat yaşıyordu. Kendi kendisine gülümsedi. Shen Wei'in yolda yavaşça yürüdüğünü görünce yavaşladı ve yanında durdu.
"Pişt, güzellik. İşin yoksa gezelim mi biraz?" Shen Wei bu seslenişe gülümsedi.
"Kusura bakmayın ama ben evli ve çocuklu bir erkeğim." Zhao Yunlan sevgiyle gülümsedi. Shen Wei hafifçe kıkırdadı ve yanına yaklaştı.
"Mei nerede?"
"Büroya bıraktım. Zhao Mei'yi özlemişler görmek istiyorlardı. Bu fırsattan istifade biz de biraz gezeriz ne dersin?"
"Yavaş kullanacaksın." Yunlan göz devirdi ve başıyla binmesini işaret etti. Shen Wei arkasına yerleştikten sonra hafifçe gaz verdi. "Nereye?"
"Hmm, yarım kalan öğle yemeğimize devam edebiliriz." Shen Wei onaylar bir şekilde mırıldanınca Zhao Yunlan bir anda gaza bastı. Dışarıdan bakınca dünyanın en kibar insanı diyebileceğiniz Shen Wei okkalı bir küfür savurup Yunlan'ın beline sarıldı. Yunlan kahkahalarla gülüyordu.
"Seni boğacağım!" diye bağırdı Shen Wei. Yunlan gülmeye devam ediyordu.
Hayat güzeldi, herşey halloluyordu. Birbirine sevgiyle sıkı sıkıya bağlanmış iki ruh karşılarına çıkan zorluklara rağmen mutlulardı. Güzel bir aile olmuşlardı.
Vee bonus bölümler burada son buldu güzel insanlar. Hatalarım olduysa affola, umarım bu hikayeyi beğenmişsinizdir.
Sizden bir ricam var, yorumlara bu hikaye hakkında hissettiklerinizi, beğendiğiniz ve beğenmediğiniz yerleri bırakabilir misiniz?
Görüşmek üzere!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
One More Time (Weilan BxB)
Fanfiction"Bir kere daha..." dedi Zhao Yunlan yalvarırcasına bir ses ile. Parlak bir alevin yeni yeni kıvılcımlandığı fenere bakarak gülümsedi, gözlerini kapattı. "Bir kere daha seni gülümserken görmek isterdim." Shen Wei'nin güzel yüzü göz kapaklarına yansıd...