BONUS (1)

609 51 14
                                    

Zhao Yunlan belki de hayatında ilk defa bu kadar sinirlenmişti. Süslenmiş masanın başında dikilmiş, eli silahında bekliyordu. Zhao Mei gülümsedi ve uzanıp Yunlan'ın elini tuttu.

"Baba, sakin ol biraz." Zhao Yunlan sert bakışlarını yumuşatıp dünyalar tatlısı kızına baktı. "Annem bilerek yapmıyor." Zhao Mei son zamanlarda Shen Wei'ye 'anne' deme alışkanlığı kazanmıştı. Shen Wei bundan biraz rahatsızdı ama Yunlan bu hitaptan çok hoşlanıyordu.

"Biliyorum Mei, biliyorum ama benim sinirim annene değil." Zhao Yunlan, Mei'nin okulunun veliler ve çocuklar için düzenlediği partiye gitmenin bir hata olduğunu en başından beri biliyordu. Hem kadın hem erkek birçok veli güzeller güzeli Wei'sinin başına toplanmış onunla muhabbet etmeye çalışıyorlardı. Shen Wei, her zamanki gibi ışıl ışıl parlıyordu. Zarif güzelliği ve etkileyici konuşmaları birçok kişiyi bir anda etkisi altına almıştı.
Zhao Yunlan Shen Wei'ye kızamıyordu, çok sevgili kocası isteyerek bu kadar mükemmel olmuyordu çünkü.

"Baba baksana." dedi Mei velilerin kilitleyici muhabbetlerinden kaçmaya çalışan Shen Wei'yi işaret ederek. "Annemin yanındaki şu iri adam Cheng Li'nin babası Cheng Long. Annemle bayağı ilgileniyor gibi."

"Bakalım tabancanın namlusunu boğazına kadar dayadığımda da aynı ilgiyi gösterebilecek mi?" dedi bir hışımla yanlarına ilerlerken.
Kaostan zevk alan küçük kızı Zhao Mei tarafından tuzağa düşürüldüğünün zerre farkında olmadan iliklerine kadar işleyen öfkeyle sevgilisine ilerledi.
Shen Wei, Zhao Yunlan'ın ona doğru geldiğini fark edince rahatlamış bir gülümseme takındı.
Uğruna ölümü göze aldığı bu güçlü adamın ona attığı güven dolu tek bir bakış yetmişti Yunlan'ın tüm sinirini almaya. Belki de tüm dünyayı karşısına alabilecek kadar güçlü olan bu güzel adamın kendisine bel bağlıyor oluşu kalbini bir kez daha yumuşattı. "Merhaba." dedi Yunlan yanlarına ulaşıp elini nazikçe Shen Wei'nin beline attığında. Adama elini uzattı gülümseyerek. "Ben Zhao Yunlan. Shen Wei'nin eşiyim." Cheng Long'un yüzündeki yavşak gülümseyişin solduğunu görmek Yunlan'ın tarif edilemez bir tatmin duygusuyla kavrulmasına sebep oldu.

"Merhaba bay Zhao, ben de Cheng Long." adam sertçe Yunlan'ın elini sıktı. Yüzlerindeki gülümseme her ne kadar nazik olursa olsun gözleri birbirlerine meydan okuyordu. Shen Wei bu durumun farkındaydı. Bir an Zhao Yunlan'a 'Zaten çoktan galip olduğun bir oyunu neden oynama gereği duyuyorsun?' diye sormak istedi fakat genç adamın koruma iç güdüsüyle takındığı bu tavır yüreğini okşuyordu.
Zhao Yunlan ve Cheng Long genel manada birbirlerini nazikçe ezmeye dayalı bir muhabbet içerisine girmişlerdi. Shen Wei kenardan sadece gülümseyerek izliyor, Zhao Yunlan'ın o hafif sinirli, sevimli hallerine içten içe eriyordu.

"Şuan Cinayet Büronun şefliğini yapıyorum." dedi adam göğsünü gere gere Zhao Yunlan'ın 'ne iş yapıyorsunuz?' sorusunu cevaplarken. Shen Wei gülmemek için dudağını ısırdı.

"Göreve yeni mi geldiniz?" diye sordu Yunlan kibirli tavrı git gide baskınlaşırken.

"Evet, benim gelişimden önceki ekip şefleri ile birlikte tamamen ÖSD'ye geçmiş. Göreve getirildim ve yeni bir ekip topladım." Adamın bu cevabı üzerine Shen Wei, Yunlan'ın gözlerindeki sinsi bakışı gördü. Bomba geliyordu.

"ÖSD mi?" diye sordu Shen Wei sevgilisine bir yol açabilmek için. Yunlan, Shen Wei'nin bu hareketini takdir etti.

"Evet, Özel Soruşturma Departmanı. Çevrenizde gerçekleşen açıklanamayan olaylarla ilgilenen çok özel ve önemli bir kuruluş. Övünmek gibi olmasın ama yakın zamanda başvuracağım." Yunlan anlıyorum dercesine başını salladı.

"İsmim ne demiştiniz?" diye sordu adama.

"Cheng Long."

"Pekala Cheng Long." dedi ve Shen Wei'ye döndü. "Hatırlat da başvurusunu kabul etmeyeyim." Shen Wei kahkahayı basmak üzereydi. Zhao Yunlan, Cheng Long'un anlam veremeyen bakışları altında kimliğini çıkarttı ve adama gösterdi. "Tekrar tanışalım o halde. Ben Özel Soruşturma Departmanı Şefi Zhao Yunlan ve eşim de departmanın özel danışmanı Shen Wei." Adamın yüzünün bir anda morarması ikisini de patlamanın eşiğine getirdi. Adam hızla toparlandı ve ceketinin önünü ilikledi.

"Şef Zhao, kabalık etmek istememiş-" Yunlan elini kaldırıp adamı susturdu.

"Umarım Cinayet Büro ile ortak çalışmamız gereken bir dava olmaz Şef Cheng. Çünkü emin olun, olursa bu sizin hayatınızın en büyük sınavı olur."

Cheng Long'un yanından ayrılıp kendi masalarına döndüklerinde Mei kahkahalarla gülüyordu. Babasının o karizmatik hali aklında çok önemli bir yere yerleşmişti.
Mei'nin şen kahkahaları ikisini de tetikledi, üçü de neşeli kahkalara boğuldular.

"Anne!" dedi Mei heyecanla. "Babam çok havalıydı değil mi?!" Shen Wei bu sorunun üzerine aşık olduğu adama baktı. Duyguları çok yoğundu o an.

"Her zamanki gibi." dedi kısık sesle ve Yunlan'ın yanağına ufak bir öpücük kondurdu.

Hello! Ben bu aileden kopamadım, o yüzden ara sıra çerezlik bonus bölümler sallayacağım buraya.
Umarım beğenmişsinizdir!

One More Time (Weilan BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin