Last Smile (Final)

771 66 29
                                    

Güçlü bir şekilde dikilen Shen Wei herkesin şaşkın bakışlarını üzerinde toplamıştı. "Kun Lun." diye seslendi kim olduğunu belirtmek istercesine. Zhao Yunlan'ın gözler sevinç gözyaşlarıyla süslendi. Korumalar üzerlerine atılmadan önce birbirlerine uzanıp ellerini birleştirdiler.

"Xiao Wei." dedi Yunlan özlemle.

Savaşın geri kalanında, Shen Wei hepsini kolayca indirmişti. Aralarındaki Dixing insanlarını o evrenin Dixing'ine göndermiş, bu evrendeki Dixing yetkililerine kendisini tanıtmış ve Siyahlı Elçi görevini yeniden üstlenmişti. Shen Wei'nin Dixing'de geçirdiği bir haftayı Zhao Yunlan hastanede dinlenerek geçirmiş ve taburcu olup Cinayet Bürodaki işine dönmüştü. Shen Wei ne zaman döner hiçbir fikri yoktu ama sabırsızlıkla bekliyordu.

"Zhao Yunlan." diyerek ona seslendi Zhu Hong onu daldığı yerden çıkartmak için. Yunlan sakince kadına baktığında telefonu işaret etti. "Seni ÖSD'den çağırıyorlar." Yunlan tek kelime etmeden oturduğu yerden kalktı ve acele etmeden motoruna atlayıp ÖSD'ye yol aldı.
Shen Wei daha gelmezdi, gelse onu telefonla çağırmazdı. Büyük ihtimalle son olayla ilgili bir ifade için çağırıyorlardı.

ÖSD'nin önünde park etti ve motordan inip dudaklarının arasına bir lolipop yerleştirdi. Ellerini cebine sokup sallana sallana içeri girdiğinde onu büyük bir sürpriz bekliyordu. Shen Wei tek başına, tüm dekorasyonu kendi evrenlerindekine benzetilmiş koca büronun ortasında dikiliyordu. Zhao Yunlan onu görünce sevinçle kavruldu, sevgilisini kollarının arasına hapsetti. Nasıl da özlemişti...
Uzun uzun sarılıp koklaştıktan sonra rahat koltuklara oturdular.

"Neler oldu?" diye sordu Yunlan kollarıyla sardığı Shen Wei'nin saçlarını okşarken.

"Ye Zun senin buraya çekileceğini sezdi ve ruhumu kolyeye yerleştirmem konusunda bana yardım etti. Bu evrenin Shen Wei'i kolyeye dokununcaya kadar onunla tam bir iletişim sağlayamadım, bu yüzden bedenine giremedim."

"Ta ki o savaşta dokunana kadar."

"Evet. Konuştuk, anlaştık ve bir olduk. Onun anıları, duyguları, hepsi burada." dedi kendi başını işaret ederek. "Benimle yaşıyor."

"Nasıl ikna oldu?" diye sordu Yunlan huzur sarhoşu bir şekilde.

"Zor olmadı. Onun soğuk kalbi aynı bende olduğu gibi senin tarafından yumuşatılmıştı zaten." Bu cevabın üzerine Zhao Yunlan hafifçe kıkırdadı.

"İkinizin arasındaki fark bu işte." dedi ve kendisine merakla bakan Shen Wei'ye gülümsedi. "Onun kalbi en başta soğuktu ama sen hep yumuşacık bir kalbe sahiptin." dudağının kenarına ufak bir öpücük bıraktı. "Bu dekorasyon değişikliğinin sebebi ne peki?" diye sordu etrafa bakarak.

"Ah, bir çeşit ön hazırlık." Yunlan kaşlarını çattığında Shen Wei güldü. "Ben üniversite profesörlüğüne geri döneceğim. Eh, buranın bir yöneticiye ihtiyacı olacak. Ayrıca yeni bir ekibe. Yerime seni önerdiğimde son başarından sonra kimse itiraz etmedi açıkçası."

Zhao Yunlan'ın gözleri sevinçle parladı. Kollarının arasındaki sevgilisini daha sıkı sardı ve neşeyle güldü. Mutlu ve huzurluydu. Bundan daha iyisini bekleyemezdi.

1 Yıl Sonra

ÖSD cıvıl cıvıldı. Zhu Hong, Da Qing ve Ling Jing'i azarlıyordu, Lao Chu yine Xiao Guo'ya kızıyordu. Zhao Yunlan ise masaya ayaklarını uzatmış keyifli bir şekilde onları izliyordu. Buradaki ekibin de kendi evrenindekilerden pek farklı olmadığını öğrenmesi uzun sürmüştü. Yarım yıl önce Zhao Yunlan'ın şef olmasının ardından ÖSD'ye döndüklerinde Yunlan, Zhu Hong'un uzun zamandır yılan kabilesinin şefi olduğunu öğrenmişti. Da Qing ise hala bir kediydi ama tek fark kedi kabilesinin son üyesi değildi. Lao Chu bir Dixing insanı olmamasına rağmen fiziksel güç konusunda ortalama bir Dixing insanını devirecek kadar yetenekliydi.

One More Time (Weilan BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin