S-Bölüm 1

612 36 4
                                    

Selin

Gözlerimi tavana dikmiş öylece bakıyordum. Sabahın bu saatinde çıkan esinti içimi ferahlatıyordu o yüzden yaklaşık bir saat kadar önce penceremi açmıştım. Perdeyi aralarken gördüğüm karartı 'o' muydu bilmiyorum? Hava henüz aydınlanmamıştı. Hareket etmeden duvarın arkasında duruyordu ve başında kapüşonu vardı. Beni görmeye gelme ihtimali yüreğimi hoplattı. Tamı tamına yirmi yedi gündür onu görmemiştim. Ege telefonundan onu dinlettiği günden beri sesini duymamıştım.

Canım acıyordu. Burak'ı düşünmemeliydim. Yataktan kalkıp masaya ilerledim ve Ege'nin bana verdiği defteri elime aldım. Başlarda çok ciddiye almasam da yazmak iyi geliyirdu. İçimden geliş sıralarına göre sayfaları dolduruyordum. Melis'i özlemek ve olanlardan kendimi sorumlu tutmak bir parçam gibi olmuştu. Sıklıkla 'o günü' düşünüyordum. Olanları tüm ayrıntıları ile hatırlamak, hepsini tekrar yaşamak gibi olmuştu benim için. Melih'e kızıyordum. Aslında ona ve yaptıklarına izin verdiğim için kendime daha çok kızıyordum. Tabii ki bu hissettiklerim hiçbir şeyi değiştirmiyordu. Ne yaparsam yapayım Melis geri gelmeyecekti...
Üniversite sınavına iki haftadan az bir zaman kalmıştı ve deneme çözmelerimden arta kalan zamanda zihnimi susturabilmek için her yolu deniyordum. Örgü örmek, puzzle yapmak, sudoku çözmek... Odamı bile baştan aşağı defalarca temizlemiştim.

Bu sabah kahvaltı için salona indiğimde annem ve babamın fısır fısır bir şeyler konuştuklarını gördüm. Yüz ifadeleri oldukça ciddiydi. Son bir yılda beni ayakta uyuttuklarına hala inanamıyorum! Ne kadar safmışım... Sessizce merdivenlerden aşağı iniyordum. Beni fark eden annem oldu ve hemen başıyla babama, benim geldiğimi işaret etti. Hiçbir şey olmamış gibi davranıyordum. Yaptıklarını bilmiyormuşum gibi... Sınava kadar bu şekilde olmasına karar vermiştim ve gördüğüm kadarı ile böyle olması onları rahatsız etmiyordu. Kahvaltı sofrası hazırdı. Benim oraya yöneldiğimi görünce onlar da benim gibi masaya yaklaştılar.

"Günaydın Selincim." Yüzüne taktığı gülümsemesi annemin en iyi maskesiydi. Hala ihtiyacım olmadığı halde o saçma ilaçları içmeme neden göz yumduğuna anlam veremiyordum. Ona kızgın değildim ama bir anne olarak bu şekilde davranabiliyor olması çok rahatsız ediciydi. Bir çocuğum olsa ben asla zarar görmesine müsaade etmezdim. Hem de hiçbir şekilde!

"Günaydın, bugün Ege erken gelecek mi?" Sandalyemi çekerken, onların yüzlerine bakmadan sormuştum. Ege'nin eve giriş-çıkış saatleri üzerine çetele tutuyordu babam. Olayı biraz abartıp evin girişine kamera bile taktırmıştı mesela. Gerçi ben o kamerayı neden taktırdığını çok iyi biliyordum ama... Ah baba bilmiyorsun, kızın sevdasından vazgeçti. O gamzeli çocuğu görmek istemiyor. Onu ve sevgisini hak etmiyor ki... Ama babam bunları bilmediğinden kendince önlemler almaya devam ediyordu. Tabii bu yaptıklarına önlem denebilirse! Her ne kadar onlarla, olanları konuşmamayı seçsem de hiçbir şey yaşanmamış gibi yapamıyordum. Öfkemi dizginleyebilirdim ama sanırım hayatım boyunca yapmacık davranamayacaktım! Ege dışındaki herkese ve üniversite sınavı dışındaki her şeye mesafeliydim.

"İki dersinin final sınavı varmış bugün. Sonrasında gelecekmiş." Gözlerini eline aldığı gazeteden ayırmadan konuşmuştu babam. Çocuğun sınav takvimini bile öğrendiğine eminim. Hatta fakültede hangi dersliklerde sınava girdiğini dahi biliyordur!

Babam yine uğraştığı bir davadan bahsediyordu ve annem ona yine karşısında dünyanın sekizinci harikası duruyor gibi bakıyordu. Bu hallerine katlanamadığımdan bende tabağıma aldığım kahvaltılıklarla bakışıyordum. Canım bir lokma bile yemek istemiyor. Şu bir buçuk ayda altı kilo vermişim. Ben bunları düşünürken annem ne kadar sağlıksız görünmeye başladığıma dair nutuk çekecekmiş gibi bakıyordu bana. Son bir haftadır anne-kız gündemimiz bu çünkü! Ona fırsat vermek istemediğim için koca bir bardak portakal suyunun tamamını içtim. Gülümseyerek babama baktı. Muhtemelen yaptığı konuşmaların işe yaradığını düşünüyor. Çatalla tabağımda bulunan peynirlerle oynuyordum babam 'onu' sorduğunda...

SELİN IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin