Kuzey
"İyi günler efendim, yine bekleriz." Kafedeki son müşteriler de çıkınca kendimi en yakın sandalyeye attım. Bugün neden bu kadar çok kişinin aynı anda gelmiş olduklarını anlayamıyordum. Kafamı dağıtmam için süper bir fırsattı ama ayak tabanlarımın sızlamasına dayanamamıştım. Antrenmandan beri hiç dinlenmemiştim. Saate baktım, beşe geliyordu. Fırında pişmesini beklediğim son kurabiye tepsisi vardı. Mutfağın kapısını açık bıraksam iyi olur diye düşündüm. Bir önceki tepsi gibi yandığını son anda fark etmeyeyim diye! Malum günden beri oldukça dalgındım. Bıraksalar o gün Nisa'yı bir kaşık suda boğacaktım ama Ege engel olmuştu. Sonrasında da ne telefonlarıma çıktı ne de okulda ona ulaşabildim. Çok değerli Nisa hanım sınava bir ay kala okul değiştirmeye karar verdi çünkü!!! Herkesin hayatının mahvet sonra okul değiştir, oh! Gözümü karartıp evlerine kadar gittim ama yine Ege efendinin radarına takıldım. Bana orada ne aradığımı soruyordu, kendisinin o saatte Nisaların evinin önünde olması çok normal bir şeymiş gibi!
Ve o günden beri benimle tek kelime etmeyen Ada... İçim acıyor! Daha önce hiç böyle olmadım ben. Yalın ayak cam kırıklarının üzerinde yürüyormuşum gibi... Onu görmek ve onunla konuşamamak, ona dokunamamak berbat bir şey! Arif ağabey sağ olsun dinliyor hep beni, Ada'nın durumunu paylaşıyor benimle. İzmir'den döndükten iki gün sonra kurabiye cadım yine panik atak krizi geçirdi. Bu sefer tam olarak tetikleyen neydi bilmiyorum ama o sırada yanında kimsenin olmayışı ve düşerken masaya çarpmış olması nedeni ile bir gece hastanede kaldı. Üzerine tüm ağırlığını vererek düştüğü için sol el bileğini çatlatmış. Cüzdanını kafede unuttuğu için geri dönen Ege bulmuş onu. Bana haber vermesine şaşırmıştım ama o olmasaydı Ada'ya olanları asla o gün öğrenmemiş olurdum. Elimden sadece bahçede beklemek gelmişti. Burak üzerime saldırana kadar odasının önündeyim. Arif ağabey olmasaydı, aramızda istemeyeceğimiz şeyleri yaşamamız kaçınılmaz olurdu. Çocuk haklıydı! Hayatımdaki bütün kızlar benim yüzümden zarar görmüştü. Önce Nisa intihar etmeye kalkışmıştı, yıllarca gizli gizli Selin'i sevdiğimi açıklamış olmam yüzünden, ki şu ana kadarki hayatımın en talihsiz açıklamasıydı, hem Selin'e dolaylı olarak hayatının travmasını yaşatmıştım hem de Ada'nın güvenini kaybetmiştim. Selin'e beslediğim duyguları daha önceden Ada'ya söylemem gerekiyordu. Ama ben nedense ona anlatmak yerine Arif ağabey ile paylaşmıştım! Gerçi bu konuda beni olgunlukla karşılıyor olması hala garip geliyor!
"Geç bakalım cadı, dikkat et koluna." Geldiklerini anlayınca oturduğum yerden hızla kalktım. Ada iyi görünüyordu ve tabii ki yüzüme bakmıyordu. Merak dolu bakışlarımı Arif ağabeye çevirdim.
"Nasıl geçti kontrol? Ne dedi doktor?" Her ne kadar ona bakarak söylesem de orada yokmuşum gibi davranıyordu Ada. Arif ağabey cevapladı beni.
"Haftaya çıkaracaklarmış alçıdan, iyi diyor doktor hanım. Tabii benim pişireceğim paça çorbasını içerse daha çabuk iyileşecek." Ada yüzünü ekşitip dilini çıkardığında Arif ağabey burnunu sıktı. Onlara uzaktan bakınca baba-kız gibi durduklarını düşündüm ve aynı anda kendi anne ve babamın ne kadar benim annem ve babam değillermiş gibi durduklarını... Yine kavga etmişlerdi ve babam bir haftalığına şehir dışına çıkmıştı. Annem zaten eve geceden geceye geliyordu. Muhteşem aile yapımda bir değişiklik yoktu anlayacağınız!
"Bu koku da ne böyle?" Ada'nın sesi beni düşüncelerimden sıyırınca gözlerim fal taşı gibi açıldı. Kurabiyeler!!! Son hız mutfağa koştuğumda dengemi kaybedip omzumu kapıya vurdum. Hareketim yavaşlasa da fırına ulaşmayı başardım ve kurabiyeler henüz yanmadan oradan çıkarmayı başardım.
"Niye bu saatte pişiridin ki?" Mutfağın kapısına şaşkın gözlerle baktım. Kaç gün sonra benimle doğrudan ilk konuşmasıydı bu! Ağzımı açacak gibi olduysam da beceremedim. Yanıma yaklaşmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SELİN II
Roman pour Adolescents"Başına gelenleri öğrenen Selin, ailesine ve en yakın arkadaşlarına karşı duvar örmüştür. Burak onun duvarlarını yıkmak istese de işi çok zordur. Sınava hazırlık süreci, bozulan arkadaşlıklar ve zorunlu ayrılıklar... Selin için normal hayata dönmek...