Ege
Bilmiyorum ki Selin'i daha ne kadar oyalayabilirim? Evden zaten bin dereden su getirerek çıktı!
Önce ona araba ile uzun bir tur attırdım, çünkü Burak efendiden gelecek haberi bekliyordum.
Neymiş efendim hemen harekete geçmesi gerekiyormuş!
Bir gün daha bekleyemezmişiz!
Yok valla ablalarım abilerim, bu çocuğa aşık olmak hiç mi hiç yaramadı!
Yaptıklarına Selin olumlu yanıt vermezse tövbe billah iflah olmaz bu!!! Sonra benim başıma yeni bir travmatik vaka daha..."Ee böyle boş boş gezip duracak mıyız? Hayır hatırlatırım iki hafta sonra üniversite sınavı var!" Selin'in gittikçe yükselen, derinden iğneleyen ses tonu ile kaşlarımı çattım. Kız haklıydı. Eğer bugün işe yarayacak bir şey olmazsa cidden kızın zamanından çalıyor olacaktım.
Şükürler olsun ki ben sessizliğimi korurken telefonumun ışığı yandı. Kontrolle arabayı sürmeye devam ettim.Trafikte beklerken hızlıca gelen mesaja baktım ve beklediğim kişiden gelmiş olması ile gülümsedim. İşte başlıyorduk!"Sıkı dur bebek! Önce seninle harika bir yerde kahve içeceğiz sonrasında da seni bir sürpriz bekliyor." Kaşları hafifçe yukarı kalkarken ondan gelecek hamleyi biliyordum. O yüzden temkinli davranıp konuşmasına izin vermedim.
"Sadece ikimiz olacağız merak etme." Gözlerini devirip yola bakmaya koyulduğunda planımı tekrar gözden geçirdim. Olmaması için hiçbir neden yoktu. Yani Selin'in iradesi dışında!
Göl kenarındaki salaş mekanıma geldiğimizde merakla arabadan iniyordu. Bizi eski mesai arkadaşım Cenk karşıladı.
"Ooo kimleri görüyorum efendim. Ege beyimiz gelmişler, hoş gelmişler." Abartılı tepkisine gülümseyip sarıldım ona. Selin biraz arkamda kalmış, şaşkınlıkla bizi izliyordu. Cenk meraklı gözlerle Selin'e bakınca konuştum.
"Kız kardeşim biraz yabanidir kusuruna bakma!" Cenk alnına vurarak gülümsedi. Hem Selin'i rahatlatmak istemiştim hem de Cenk'e 'bu kıza yaklaşma' mesajını veriyordum.
"Sensin yabani!!! Densizin söylediğine bak!" Selin rüzgarını savurup yanımdan geçince sessiz bir kahkaha attım. Tam hayallerimdeki kız kardeş! Zaten normali bana denk gelmez.
Ada bir, bu iki...Gölün üzerinde hafifçe sallanan platforma masa hazırlatmıştım. Suyu görünce panikledi Selin ama hemen omuzlarından tutup güç verdim ona. Karşılıklı oturduğumuzda hala donuk bir şekilde suya bakıyordu.
"Ege zevkine saygı duyuyorum ama bence burada olmamız iyi bir fikir değil. Ben, ben kendimi iyi hissetmiyorum." Özellikle buraya getirmiştim onu. Fonda çalan piyano sesi ile kendini Sevgi annenin dükkanında gibi hissetsin istemistim. O yüzden Sevgi anneden albümü ödünç bile aldım!
Ve eğer burada durup onu biraz olsun rahat ettirebilirsem..."Su çok mu dalgalı?" Etrafa bakıp onu ikna etmek için gülümseyerek sorusuna cevap verdim.
"Hayır, bugün çok sakin. İçini rahat tut, güvendeyiz." Sessizce kafasını salladı. Düşünüp durduğunu biliyordum. Dalıp gidiyordu. Benimle paylaşacağı zamanı bekliyordum. Bir gün paylaşmaya karar vereceğinden emindim.
O gün neden bugün olmasındı ki?
Cenk elinde kocaman bir tepsi ile geldiğinde Selin merakla bana döndü."Ama biz sipariş vermedik ki! Hatta menüyü bile daha görmedik!" Cenk sıra ile tepsidekileri masaya diziyordu.
Benim önüme sütlü filtre kahvemi ve damla çikolatalı kurbiyemi koydu."Teşekkür ederim dostum." Selin'in önüne önce kocaman rengarenk bir kutu koydu. Selin açmaya yeltendiğinde de kibarca durdurdu.
"Kusura bakmayın küçük hanım ilk olarak bu muzlu sütü içip havuçlu tarçınlı kekinizi yiyeceksiniz. Sonrasında bu kutu açılacak." Selin suratı asılır gibi yaptı ama hoşuna gittiğini anlamıştım. Cenk yanımızdan ayrılınca yapay bir sinirle bana döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SELİN II
Novela Juvenil"Başına gelenleri öğrenen Selin, ailesine ve en yakın arkadaşlarına karşı duvar örmüştür. Burak onun duvarlarını yıkmak istese de işi çok zordur. Sınava hazırlık süreci, bozulan arkadaşlıklar ve zorunlu ayrılıklar... Selin için normal hayata dönmek...