Yalım

908 85 61
                                    

Medya=Akhiroe

"Kazanmalarına izin verme, nefretini bile."

"Bu yaptığımız saçmalık. Başımızdaki tek lider vasıflı insan sensin Akhi. Seni öldürmemizi mi istiyorsun?" Stresli bir şekilde bana bakan Rosalva'ya baktım. Endişelerinde haklıydı ama sakin olmalıydı. "Biliyor musun Rosalva diğer evrenlerde senden çokça var ama kafamdaki bilgiler diyor ki bir evrendeki sen ile Donya'daki sen aynı beyni paylaşıyormuşsunuz. Bunu bize önceden söylemeliydin." Rosalva bakışlarını yere indirip "Bu çok tehlikeli Akhiroe. Diğer evrendeki benle aynı beyni paylaşıyoruz belki ama aynı hisleri paylaşmıyoruz. Ayrıca bunu sana söyleseydim bu tarz bi delilik yapmaya kalkacağını bildiğimden sana hiç bahsetmedim."

Elimdeki karışımı masaya koyup üzerimi düzelterek yatağa uzandım. "Yani görünüşe göre doğru tahmin etmişsin Rosalva. Peki o kafanda bilmem gereken ama bu deliliği yapmamdan korktuğun icin bana söylemediğin baska bir şeyler var mı?" Yanıma geldi ve beyaz elbisemin göğüs düğmelerini boğazıma kadar ilikledi. "Hestia beynimdeki diğer benle aynı evrende olmalı. Yani senin söylediğine göre Hestia'ya benzeyen 40 kişi var ama Hestia'yı tanırım onun ruhu beynimdekiyle aynı evrende." Yavaşça dikleştim "Peki bu evrenin adı..." 

"Dünya" 

Tebessüm ederek geri uzandım "Bizimkinden pek de farklı değil gibi ha?!" Rosalva elini elimin üzerine koydu ve "Bizimkinden çok daha kötü tatlım. Dikkatli ol. Kimsenin senin üzerinde üstünlük kurmasına izin verme. Hatta biraz deden gibi ol. Ve asla kazanmalarına izin verme! Nefretini bile."

İçeriye Jacy, Athena, Poseidon, Apollo ve Afrodit giriş yaptılar. Evet Donya ile iletişimi kesmemek için seçtiğim kişi Jacy'di. Jacy ve takımı bizim Donya'dan yardımcımız olacaktı Athena Hestia'nın da fazlasıyla güvendiği tanrıça olarak evrenler arası geçişte yanımda olacaktı. Poseidon başlarda nefret edilesi biri olsa da Donya'daki savaşta yanımda olan ilk tanrıydı. Apollo'suz bir takım zaten düşünülemezdi. Afrodit ise Ares'e deliler gibi aşık olsa da onun sertliğinden sıkılmış ve gencecik de olsa bana üvey anneannelik yapması gerektiği bahanesiyle savaşta bizim yanımıza katılmıştı. Çok bir faydasını görmesek de bana 4 tanrı lazımdı ve tek şansım Afrodit'ti. Onlar da yataklarına uzandıklarında ritüeli başlatmıştık. Tüm kutsal sözler ve iksirler yerini bulduğunda boynumdaki iki kolye bileğimdeki saat ile ölüme doğru koştum. Yıllar önce Hestia'nın yaptığı gibi...

∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆

"Lanet olsun Jacy bu geçiş yaptığım otuzuncu evrendi ve hala diğerleriyle karşılaşmadım bir kez Afrodit'i gördüm ama ruhu Afrodit değildi." Birkaç fısıldaşmadan sonra beynimin içinde Jacy'i duydum. "Akhiroe hiç kolay bir şey yapmıyorsun. İki aydır onları arıyorsun ve evren evren dolaşıyorsun. Elimizde olan iyi ve kötü çok şey var. İyi olan yanı zamanı silah olarak çok iyi kullanıyorsun ve evrenlerde hiçbir zaman kayması yaşatmadın. Ayrıca çoğunluğu bitirdin geriye 11 evren kaldı. Kötü olan ise evrenler arası geçiş yapabilen tek varlıklar biz değiliz ve hızlı olup geçişi sonlandırmazsak işin sonu hiç iyi bitmeyecektir." Jacy'e beynimin içinden söverken onun beynimin içinde olduğunu tamamen unutmuştum. "Güzelim kapatmam gerek çok yazıyor evrenler arası." dedi ve beni Dziko denilen bu evrende yalnız başıma bıraktı. Tekrar evrenler arası geçiş yapmak için kendime uygun yer ararken karşımda Mnemosyne'yi gördüm. Hafıza titanı...


Saçları beyaz değil kahverengiydi ama hala aynı etkileyiciliğe sahipti. Ruhun ona ait olup olmadığına emin olmadığım için öylece yanından geçecektim ki kolumdan tutup beni kendine çekti. "Korkma Ares'in torunu biz titanlar 41 evrende 41 bedende de tek bir ruhuzdur." Rahat bir nefes alıp kolumu ondan kurtardıktan sonra "Mnemosyne bir sorun mu var?" dedim. Beraber yürümeye başladık.

BEDA KENTİ 2 - Tanrıların RuhlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin