*32*

1.1K 100 1
                                    

"Noona bak. Bak!"

Küçük çocuğun ablasını dürtmesiyle  kız kafasını banktan kaldırdı. Ceketinin kapşonunu kafasından sıyırdı ve kardeşinin işaret ettiği yere baktı. Güzel bir köpek ailesi görüyordu. Bir anne ve bir yavru. Yavru olan çok küçüktü. Kız dehşetle yerinden kalktı ve ailenin yanına ilerledi. Gözyaşlarına engel olamamıştı. Yavrunun annesi yerde yatıyordu kanlar içinde. Yavru ise onun üzerine yatmıştı. Genç kız eğilerek kıyafetinin kan olmasını umursamadan anne köpeğe sarılmıştı. Hayvanlara karşı ayrı bir duygusallığı vardı. Anne köpeğin pofuduk tüylerini okşadı. Fazla pofuduktu köpek. Tam sarılıp hiç bırakmamalık. Küçük olan merakına yenik düşmüş ve yaklaşmıştı ablasına. Fakat kan gördüğü anda fenalaşmaya başlamıştı.

"No-noona."

Gözleri kapanan minik beden yere düşerken kız onu tutarak yere yatırmıştı.  Daha sonra kardeşini umursamadan anne köpeği okşamaya devam etmişti. Ağzından akan kana konan sinekleri gördü kız. Kaşlarını çattı ve eliyle sinekleri kovdu. Daha sonra yolun ortasındaki bedeni çekiştirerek yolun kenarına çekti ve üzerine karton örttü. Daha sonra kardeşinin yanına koştu ve onu zoraki bir şekilde sırtladı. Kardeşinin güvende olduğundan emin olduktan sonra küçük pofuduk bedeni eline aldı. O kadar küçüktü ki kucağında tek eliyle bile onu tutabiliyordu. Kız yavaşça arkasını döndü ve parka doğru adımlamaya başladı. Boynuna değen dil ile kıkırdadı ve adımlarını hızlandırdı. Kızın üstü başı, kısacası kıyafetleri kan olmuştu.
Bir annenin kanı.
Ne olduğu önemsizdi. O da bir anneydi.

"Tanrım! Ne oldu?!"

Koşarak yanlarına varan Yoongi ile kız gülümsedi.

"Taeyoon'u alır mısın?"

Yoongi koştuğu için nefes nefese ve korkuyla elindeki poşetleri yere bıraktı. Ardından kızın sırtındaki küçük çocuğu alarak incelemeye başladı.

"Yaralanmadı, merak etme."

Kızın konuşmasıyla Yoongi kafasıyla onayladı ve eline bir iki poşet alarak ilerlemeye başladı. Kız da geri kalan poşetleri almadan önce üzerine geçirdiği ceketi çıkardı ve ters giydi. Elinin uzandığı kadarıyla ceketin fermuarını çekti. Küçük köpeği kapşonunun içine yerleştirdi.

"Pratik ana kucağı. Mükemmel oldu"

İki eline de poşetleri alarak Yoongi'ye yetişmeye çalıştı.

"Hey! Namjoon nerede?"

Kızın sorusuyla Yoongi hızını düşürmeden yürümeye devam etti.

"O kendisi gelir."

Genç kız gözlerini devirerek adımlarını hızlandırdı.

"Birlikte gitmemizin bir sebebi var Yoongi. Onu bekleyelim."

Kızın konuşmasıyla Yoongi adımlarını hızlandırdı.

"İyi. Sen onu bekle. Gelir birazdan."

Kız kaşlarını çattı ve Yoongi'nin peşine koştu.

"Sana bekle dedim. Başına bir şey gelebilir."

Yoongi derin bir nefes verdi ve yavaşça yürümeye devam etti. Babası keyfini kaçırmıştı gencin. Biraz gergindi. Üstüne kızın ısrarı eklenince sinirleniyordu.

"Sana bekle dedim"

Kız da sinirlenmişti. Sadece arkadaşını bekleyecekti. Bu kadar büyütmesine gerek yoktu. Genç adam adımlarını durdurmadı ve konuşmaya devam etti.

"Bana emrivaki yapma"

Yoongi endişeliydi de.
Hadi ama, gergin ve endişeli bir insandan ne çıkabilirdi?
Tabiki de öfke.

BAD BOY/ Kim Namjoon/ Tamamlandı✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin