BAD BOY/ Kim Namjoon/ Tamamlandı✓

*33*

"Beklesen ölür müsün?"

Kız gencin koluna yapışmıştı. Durdurmak adına tuttuğu kol bir anda kızı ittirince kız yere düşmüştü.

"Tanrı aşkına Yoongi, ne yapıyorsun?!"

Uzaktan gelen ses ile ikiside poşetlerle koşan Namjoon'u görmüştü. Namjoon büyük bir telaşla kızın yanına çömdü. Genç kızın üstündeki kanı görünce paniklemişti. Ellerini kızın yanaklarına koyarak kafasını sağa sola çevirdi.

"Sen iyi misin?"

Genç kızın kalbi tekrar bedeninde kan yokmuşcasına hızlanmıştı. Gencin dediğini başıyla onayladıktan sonra devam etti.

"Ben iyiyim ama bu küçük bedeni evde bir kontrol etmek gerek."

Görüşünü netleştirmek adına dolu gözlerini yumdu kız. Fakat yummasıyla bir gözyaşı yanağından süzülüvermişti. Genç kız başını hafif eğerek köpeğe minik bir öpücük kondurmuştu. Daha sonra ayağa kalkmak için hamlede bulunduğu sırada kolunu yanındaki aydınlatma direğine çarparak yere savruldu. Maalesef filmlerdeki gibi Namjoon kızı tutmamıştı. Onun yerine kız popo üstü yere çakılmış ve ne hikmetse tam da kaldırımın sivri kenarına düşmüştü.

"Augh"

Kız acınası bir şekilde yerde inlerken Namjoon şaşkınca ona bakıyordu. Genç kız nihayet gözlerini açarak Namjoon'a baktığında derince yutkunduğunu fark etti.

"Ya niye tutmuyorsun ki beni?!"

Genç kızın anı cırlamasıyla genç bir adım gerilemişti.

"Ben.. özür dilerim.."

Özür dilemek..

Normalde kıza çok saçma gelirdi.

Lakin Namjoon dediğinde dünyanın en mantıklı cümlesiymiş gibi gelmişti genç kıza. Genç kız yüzüne bir gülümseme yerleştirerek kaşınan burnunu kaşımıştı.

"Sorun değil. Ellerin doluydu. Bunu söylemem aptalcaydı. Üzgünüm"

Kız yerden kalkmaya çalışırken Namjoon ona engel olmuş ve gülümsemişti.

"Jin Hyunga mesaj attım. Bu sefere özel bizi arabasıyla alacak."

Kızda tebessüm ederek onu onaylamıştı. Daha sonra elini cebine atarak bir peçete çıkarmıştı. Burnunu sildikten sonra hafifçe kan bulaşan peçeteye baktı.

"Burnun mu kanıyor? Bir yere mi çarptın?"

Kız kafasını olumsuz anlamda sallayarak kalbine lanet etti.

"Hayır, sadece tüye alerjik var. Fakattt bu bana engel değil."

Genç kızın gülerek söylediği şey ile Namjoon'da tebessüm etmişti.

Genç çocuk yavaşça kaldırımda oturan kızın yanına oturmuştu. İkiside sessizce otururken bu garip sessizliği bozan köpek yavrusu olmuştu. Namjoon gülümseyerek kıza yaklaştı ve köpeğe bakmaya çalıştı. O sırada çalan korna sesiyle genç adam bir anda kızdan uzaklaşmıştı. İkiside korna sesinin sahibine bakarak ayaklandılar. Daha doğrusu genç kız kalçasının acısı yüzünden derin bir inleme ile gözlerini yummuştu. Kızın elindeki poşetleri de alarak bagaja yerleştiren Namjoon işi bitince yerden kalkamayan kızı gördü. Daha sonra ufak bir sırıtış ile yanına ilerledi.

"Bugün kalkacak mısın?"

Genç kız acı çektiğini belli edercesine dudaklarını dişledi.

"Burada acı çekiyorum!"

Namjoon durumun ciddiyetini fark edince kızın arkasına ilerlemiş ve kollarını beline sararak havaya kaldırmıştı. Kız utandığını belli etmek istemezcesine gülümsedi ve Namjoon'a döndü.

"Yardımın için çok teşekkür"

Birkaç saniye sonra gülümsemesi yüzünden silindi.

"Yani teşekkür ederim oppa"

Namjoon kızın karşısında ufak bir kıkırtı salarak gözlerine odaklandı. kızın kedi gözlerine.

"Kalbine yavaşlamasını söylesen iyi olur Taeri. Kriz geçirmeni istemem."

Kız, Namjoon'un konuşmasıyla utandığını tekrar hissetti. Daha sonra arabaya ilerleyen Namjoon'un peşinden arabaya binmişti.