"Noonaaaaa! Uyan artııık!"
Taeyoon işaret parmağını ablasının alnına bastırarak bağırıyordu. Tanrım, sabahları hiç çekilmezdi bu çocuk. Dün gece olanlar kızın aklına gelince biranda kardeşini yanına çekti ve sımsıkı sarıldı.
"Günaydın cırcır böceği. Şimdi git ve ben mutfakta mıyım bir bak"
Kafasıyla kızı onayladı ve koşarak odasından çıktı. Genç kız aklına gelen bir detayla saate döndü.
"Aish! 20 dakikaya dersim var!"
Genç kız hızla dolabından okul formasını çıkardı ve giyindi. Sırt çantasına birkaç kitap sıkıştırarak günlüğü eline almıştı.
Mutfağa koşar adımlarla giriş yaptı ve annesinin yanağını öperek kardeşini mıncırdıktan sonra hız kaybetmeden kapıya ulaştı ve lacivert konverslerini alarak dışarı çıktı. Ayakkabılarını giyindikten sonra kulaklığını takarak evlerinden çıkış yaptı. Koşarak 13 dakika kalan derdine yetişmeye çalıştı. Nihayet okula vardığında koştuğu için karışan kahküllerini düzeltti ve karşıdan karşıya geçerek okul kapısına ulaştı. Güvenliğe baş selamı vererek lisesine giriş yaptı.
Derin bir nefes alarak kitabı bulduğu bankalara doğru baktı. JunHo'nun orada günlüğü aradığı çok açıktı. Derin bir nefes alarak kitabı kavradı ve adımlarını JungHo'ya çevirdi. Tam o anda kolunu kavrayan parmaklarla yerine çakıldı kız. Arkasını döndüğünde gördüğü kişi Rita olunca derin bir nefes verdi.
Rita" Günaydın bebeğim!"
Yüzünü buruşturdu genç kız ve yanındaki kıza baktı.
"Bu tabirden nefret ettiğimi biliyorsun değil mi?"
Arkadaşı, genç kıza sırıttıktan sonra konuşmaya devam etti.
"Hadi sınıfa çıkalım"
Genç kız arkadaşını durdurdu ve gülümseyerek konuştu.
"Rita, sen önden git. Benim önemli bir işim var, hadi."
Rita Taeri'yi onaylayarak okul binasına iletmeye başladı. Taeri derin bir nefes alarak kitaba baktı. Bu halde ona yakalanmak istemiyordu. JungHo'nun çaresiz bedenine son bir bakış atarak yanına ilerlemeye başladı. Bir anda omzunu kavrayan büyük ve kemikli ellerle dudaklarını dişledi. Galiba.. korktuğu başına gelmişti.
"İşte, buldum seni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD BOY/ Kim Namjoon/ Tamamlandı✓
Fiksi Penggemar"Aç şu lanet gözlerini!" Dolabının yanına kıvrılmış küçük çocuk gözlerini daha sıkı yumdu. İstemiyordu karşısındaki kötü çocuğa bakmak. Biliyordu ki bakarsa canı yanacaktı. Her zaman olduğu gibi... "Sana diyorum lanet olasıca! Ne hakla benim kitapla...