"Yemekleri nasıl buldunuz? Harika yapmışım değil mi?"
Kendi kendini öven gence dönüp tebessüm etti genç kız. Boş tabağını alarak mutfağa ilerliyordu ki Jin konuştu.
"Ah hayır. Bulaşıklar masada kalmalı."
"Hayır hyung!!"
En büyüklerinin konuşmasıyla küçük olanlardan biri sitem etmişti. Neler olduğunu anlayamayan genç kız ikisinede boş gözlerle bakıyordu.
"Hyung yapma ya! Bulaşıklar bugün bizde diye bize eziyet etme~ nolur"
Taehyung'un yalvardığını gören kız kıkırdadı ve tabağını alarak mutfağa yöneldi. Sadece yapmazsa ayıp olurdu. Kardeşi de genç kızı taklit ederek arkasından ilerlemiş ve mutfağa gitmişti.
Genç kız bulaşıklarını hallettikten sonra ellerini kuruladı ve sandalyeye oturan kardeşine döndü.
"Taeyoon. Masada kimsenin yüzüne bile bakmadın ablacım. Bu saygısızlık olur. Biliyorum, kötü hissediyorsun ama lütfen bize iyi davranan insanlara bunu yapma."
Küçük beden başını eğdi ve onaylamazca salladı.
"İstemiyorum."
Küçüğün dediği ile kız derin bir nefes verdi. Daha sonra elini uzatarak gülümsedi.
"Hadi, gel. Beni yalnız bırakma"
Küçük olan kafasıyla onayladı ve genç kızın elini tutarak peşinden ilerledi. İki kardeş salona ilerlediklerinde gördüğü beden karşısında ifadesini bozmadan ablasının elini sıktı. Genç kızın koltuğa oturmasıyla küçük olanda oturdu ve salondaki sessizlik sürdü.
Herkes çok sessizdi.
Sürekli ikiliyi izliyorlar ve ses çıkmıyorlardı.
Genç kız rahatsız olduğunu belirtircesine yerinde kıpırdandı. Bunu fark eden Taehyung hızla konuşmaya başladı.
"Görüşmeyeli nasılsın Taeri?"
Oğlanın konuşmasıyla kız tebessüm etti ve yere baktı.
"İyiyim."
Konuşmak istemiyordu kız. Sadece susmak istiyordu.
"İyi olsan burada olmazdın Taeri. Anlatmak istermisin? Belki bir çözü-"
"Babamı öldüremiyorsan sus hyung."
Küçük çocuğun araya girmesiyle bütün bakışlar ona döndü. Kız koluyla küçüğü dürttü.
"Biz halledeceğiz. Bu gece bizi ağırladığınız için teşekkür ederiz."
"Dediğim gibi, burası sizin ikinci eviniz. Yarında burada kalın ve dinlenin"
Büyük olanın konuşmasıyla kız sesini çıkarmadan başını eğdi. Etrafı tekrar bir sessizlik sardı. Hekres birbirine bakıyordu. Birkaç dakikalık sessizliğin ardından Yoongi gülümsedi ve küçük çocuğa bakarak söze girdi.
"Senin adın ne küçük adam?"
Küçük olan ona kötü bakışlar atarken Yoongi sorduğu soruya pişman olmuştu. Bunu fark eden kız gülümsedi ve konuşmaya başladı.
"Onun adı Taeyoon, Yoongi. Biraz asosyal. Yani.. tavırları için özür dilerim."
Namjoon gülümsedi ve kapıdan giriş yaparak koltuklara oturdu.
"Bana karşı o gün böyle değildi"
Küçük çocuk gülümsedi ama ışık hızında gülümsemesini söndürdü.
"Birkaç dakika maknae line ile kalırsa açılacağını düşünüyorum."
Jin'in konuşmasıyla kız başını salladı. Birkaç dakika önce ayaklanarak odadan ayrılan Taehyung'un bağırarak içeri girmesiyle arkasından oyun konsolunu tutan jimin'de giriş yapmıştı.
"Oyun Zamanııı~!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD BOY/ Kim Namjoon/ Tamamlandı✓
Fanfiction"Aç şu lanet gözlerini!" Dolabının yanına kıvrılmış küçük çocuk gözlerini daha sıkı yumdu. İstemiyordu karşısındaki kötü çocuğa bakmak. Biliyordu ki bakarsa canı yanacaktı. Her zaman olduğu gibi... "Sana diyorum lanet olasıca! Ne hakla benim kitapla...