Koşmaktan yorgun düşen bacakları ve çantasının ağırlığı ile yere düştü Taeri. Elleriyle destek alarak ayağa kalkmaya çalıştı. Ayağa kalkınca dengesini sağlayarak derin bir nefes aldı. Güçlü olmalıydı. Kardeşim için diye geçirdi içinden. Her şey kardeşi içindi. Azimle koşmaya devam ederken kırmızı ışığı görmeyen gözleri ile bir fren sesi doldurmuştu kulaklarını. Gözlerini sımsıkı kaparken şansına bir daha küfretti. Yerle buluşan bedenini hareket ettirerek ayağa kalktı ve gözlerini açtı kalkmasına yardım eden bur el vardı. Ona destek çıkan elden yardım aldı. Ayağa kalkarak kenara geçtiklerinde oluşan kalabalığa aldırmadan konuşmaya başladı genç oğlan.
"Sen iyi misin?"
Konuşan siyah saçlı ve dolgun dudaklı genç merakla ona bakarken kız yanaklarını kuruladı ve ondan bir iki yaş büyük olan gence gülümsedi.
"Özür dilerim. Acelem va-vardı."
Genç adam gülümsedi ve kıza döndü.
"İyi olman güzel. Acelen varsa seni bırakabilirim?"
Kız tedirgin olsa da kardeşi için kabul etmek zorundaydı. Ne kadar hızlı ona ulaşırsa o kadar iyiydi.
"Teşekkürler"
Oldukları yerden arabaya doğru ilerleyen iki genç arabaya bindiklerinde trafiği daha fazla engellememek adına ilerledi.
"Beni bu adrese götürebilir misiniz?"
Telefonundan evinin adresini açan kız, telefonu adama doğru uzattı.
"Benimle sizli bizli konuşmayın hanım efendi."
Yola odaklanan gözler ile kız gülümsedi ve başıyla onayladı.
"Peki isminizi sorsam?"
Genç adam gülerek yoluna devam etti.
"Benim hatam. Adım Kim Seokjin."
Kız gülümsedi ve sıranın kendine geçtiğini öğrendi.
"Adım Kim Taeri, bay Seokjin"
Genç adam homurdandı ve konuşmaya başladı.
"Lütfen, bana Jin diye hitap et. Ayrıca lütfen bana bay deme. Babamdan yaşlı hissediyorum"
Kız ufak bir kıkırtı salarak nemli yanaklarını kuruladı. Evin önüne geldiklerinde kız kapıyı açtı ve adama teşekkür ederek arkasını döndü. Genç adam kızın eve girmesini beklerken kızın telefonunu çıkarmasıyla kaşlarını çattı. Telefonu açan kardeşiyle hızlı bir şekilde yerini söyledi ve kardeşini bekledi. Sırt çantasını sırtına geçiren küçük beden telefonu kulağından çekerek ablasına doğru koşarak hızlıca sarılmıştı. Okul forması üzerinde olan bir liseli genç kız ve gözyaşlarıyla ona sarılan küçük bir beden. Bir şeyler yolunda olamazdı. İki kardeş kenara giderek kaldırım yolundan yürümeye başladıklarında genç adam direksiyonu kavradı ve arabayı ikiliye sürmeye başladı. Genç kız, işittiği araba sesiyle arkasını döndü. Gördüğü tanıdık sima ile gülümsedi.
"Bu saatte beyefendi ile nereye gidiyorsunuz Bayan Taeri?"
Kız kıkırdadı. Kardeşine 'Her şey yolunda' imajı çizmek istiyordu. Nedensizce güvenmek istemişti bu adama. Kanı kaynamıştı ve yabancılık hissetmiyordu. Tuhaftı değil mi? Belkide tanrının bir lütfuydu.
"Cevap alamadım?"
Kızın cevap vermeye dili varmıyordu. Kim 'evden kaçıyoruz' diyebilirdi ki?
"Evden gidiyoruz ahjusshi"
Küçüğün konuşmasıyla kız hızla elini küçüğün ağzına koydu ve gülümsedi.
"Biz sadece b-"
"Bu gece kardeşlerimle kalmayı kabul eder misiniz?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD BOY/ Kim Namjoon/ Tamamlandı✓
Fiksi Penggemar"Aç şu lanet gözlerini!" Dolabının yanına kıvrılmış küçük çocuk gözlerini daha sıkı yumdu. İstemiyordu karşısındaki kötü çocuğa bakmak. Biliyordu ki bakarsa canı yanacaktı. Her zaman olduğu gibi... "Sana diyorum lanet olasıca! Ne hakla benim kitapla...