Bölüm 6

180 57 28
                                    

Bölüm şarkıları ;

Axel Rudi Pell - Oceans of Time

Ruelle - Bad Dream

Lütfen yıldıza tıklamayı ve yorum atmayı unutmayınız,yorum atmaya üşeniyorsanız bile yıldıza basarak beğenebilirsiniz :) lütfen emeğe saygı gösterelim..

iyi okumalar :)


Arkadaşlar...

Hayatım boyunca eksikliğini çekmiş olduğum bir şeydi.Hayatıma bir den fazla insan girmişti ve çok nadir samimi olduğum insanlar olmuştu.Hiç birine hayatımda kalıcı yer edinmelerine izin vermemiştim.Neden bilmiyordum ama güvensizlik adı altında korkularım vardı.Hayatına ne kadar insan girerse bir o kadar insanda çıkabilirdi ve ben o insanların çıkmasından korkuyordum.

Onların kalıcı olup olamayacaklarına güvenemiyordum...

Kalbim sonu görünmeyen kocaman bir tarlaydı ve ben insanları,yeni çiçekleri ekmeye çekiniyordum.Bir tek ailem dikiliydi o bahçede şimdi ise Atlas dikilmek adına hareketler yapıyor o tarlanın toprağını eşeliyordu.Korkum kendini baş gösteriyordu...

Yaklaşık bir,bir buçuk ay geçmişti.Atlasın telefonlarından kaçıyordum ama açmam gerektiğini biliyordum.Yakında okul açılacaktı ve birinin beni okula götürmesi ,okul hakkında bilgi vermesi gerekiyordu.

Kulağımda sakin ve dinlendirici bir rüzgarı andıran şarkılar ruhumu dinlendiriyordu.Kulağımda usulca çalan Axel Rudi Pell bir kaç aydır olanları gözden geçirmem de yardımcı oluyordu.Sanki artık zamanın hiç bir anlamı yoktu.Zaman öylesine bir kavramdı ve biz öylesine yaşıyorduk.

Öylesine hayatlar ve öylesine yaşamlar.

Ne kadar acıydı!

Keskin mavi gözlerimi hırçın dalgası köpük köpük olan denizden alamıyordum.Deniz benim ruhum gibiydi.

Hırçın!

Soğuk!

Yalnız!

Denizler çok yalnızdı.İçinde binlerce canlıyı barındırıyordu ama kimse onunla değildi yinede.Gemiciler ise denizin tek arkadaşıydı,onların tek dostu.Küçüklüğümde izlediğim korsan filmlerinden çok etkilenirdim,o kadar çok etkilenirdim o kadar çok severdim ki korsan olmak isterdim.Denizlerin üstünde özgürce durmak,saçlarımı rüzgara bırakmak,deniz olmak.

Belki de denizi,suyu sevme nedenim su enerjisi gücümden dolayıydı.Belki de her şey belliydi baştan,göstermişti bana kendini ama ben fark edememiştim.

Oturduğum soğuk banktan kalktım ve limanda adımlamaya başladım.Eve gitmeli bir hafta sonra gidecek olduğum yatılı okul için hazırlık yapmalıydım.Valizimi hazırlamak zor değildi ama gerekli bir sürü ıvır zıvır vardı ve ben onları hazırlamayı bırakın hazırlamak adına bir çaba bile göstermemiştim.

Kendimi kırk tane kedisi ile yaşayan yaşlı nineler gibi hissediyordum.

Eve bir dünya yol vardı kafam dolu,gözlerim boş bakarak yürürken az kalsın arabanın teki bana çarpıyordu.Korku dolu gözlerle arabaya döndüm.Arabanın siyah camından kaynaklı sürücüyü göremiyordum zaten görmem de o kadar çok önem teşkil etmiyordu.O an ki korku ile acısını fark etmediğim ayak bileğim bir sızı ile kendini belli etti.Başımı yavaşça aşağı indirip baktığımda bir kaç ince çizikten kan aktığını gördüm.

Arabanın önünde durmam ve ona engel olmama neden olduğundan arabanın önünden çekilip adımları az ilerimde bulunan banka yönlendirdim.Banka vardığımda saçıma sarmış olduğum renkli fuları fazla sıkı olmayacak şekilde ayak bileğime bağladım.En azından eve gidene kadar acısını unutturacak gibi duruyordu.

Başlangıç(DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin