SESSİZ ÇIĞLIK

5.Bölüm

Gözlerimi pencereden sızan ışık ile açtım. En sevdiğim şeydi yatakta kedi gibi mayışarak uyanmak. Uzan zamandır boşladığım şu gerçek hayatı artık yoluna koymam gerekiyordu. son zamanlarda sadece yaşayıp gidiyordum. hayata artık kaldığım yerden devam etmeli bu boşluktan kurtulmalıydım bi an önce. yataktan kalkıp kendimi duşa attım. soğuk su beni kendime getirecekti. üstümü giyinip mutfağa geçtiğimde şarkı söyleyerek kahvaltı hazırlayan Ece'yi görünce gülümsedim.

"Birileri bugün çok mutlu anlaşılan"

"Zeynooo biliyor musun Enes'i ya sevmezsen diye korkuyordum ki ama hale bak siz zaten tanışıyormuşsunuz. Çok mutlu oldum çok."

"Sen birde bana sor ikiniz adına o kadar çok sevindim ki, en sevdiklerim birbirini bulmuş sevgili olmuş."

"Hadi bakalım kahvaltımızı yapalım hemen, benim işe gitmem gerekiyor, akşama hazırlan bu mutluluğumuzu kutlayacağız."

"Tamam tatlım."

Kahvaltımızı yaptıktan sonra Ece işe gitti. Bir şirkette mühendis olarak çalışıyordu. Bende yaşadıklarımı bi kenara koyup önüme bakmalıydım. CV'mi düzenleyip birkaç şirkete gönderdim. Yüksek lisansta yapmış olduğum projeler sayesinde şirketlerin birinden birimin mutlaka kabul edeceğini düşünüyordum. Elime kahvemi alıp terastan gökyüzünü seyre daldım. Ece'den gelen hazırlan mesajıyla hazırlanmaya gittim. Ben giyinirken Ece gelmişti bile.

"Nasıl geçti günün" diye sordu Ece

"Pineklemekten başka bir şey yapmadım."

"Ah canım ben senin enerjini yerine getireceğim merak etme. Hadi hazırlanalım Enes bekliyor."

Hazırlanıp aşağıya indiğimizde arabanın kapısına yaşlanmış Enes'i görünce göz yaşlarım istemsiz akmaya başladı. Hala inanamıyordum, geldiğine, döndüğüne.

" Aaaa ama Zeynep'im yapma böyle beni görmek bu kadar üzüyorsa seni gideyim" dedi gülerek.

Gülerek omzuna vurup arabaya bindim. İçinde bulunduğum bu karmaşık duygulardan kurtulmam gerekiyordu. Artık Zeynep kendine gelmeli yaşadıklarımı bir kenara bırakıp yeni yollarda yürümeliyim. Ben düşüncelerle boğuşurken mekana gelmiştik bile. Kimlikleri gösterip içeriye girdik. Alkol kullanan birisi değilim ama arkadaşlarımla beraber vakit geçirmeyi seviyorum. Çıkıp localardan birine oturduk. Ece ile Enes sarmaş dolaş otururken ben etrafı incelemeye başladım. Herkes çılgınlar gibi dans ediyor, kimisi kafayı bulmuş sersem, kimisi kahkahalarla muhabbet ediyor. Ne kadar şuan mutlu olsam da kendimi garip hissediyorum. yaşadıklarımı bir kenara bırakıp önüme bakacak olmam üzüyor nedense. Ama bi karar almıştım bu üstüme yapışmış yalnızlıktan kurtulacaktım değil mi ahh ahh ne yalnızlık ama...

Ece ile dans etmeye gittiklerinde hala aynı yerde oturmuş aynı düşüncelerle tekrar tekrar boğuşuyordum. O sırada dikkatimi kalabalık bi grup çekti. Üst katta olduğum için her birini görebiliyordum. 3 tane çift geri kalanlarda arkadaşlardı sanırım. Ben onları incelerken aralarından birinin gözleriyle kesişti gözlerim. Elindeki bardağı bırakıp bakmaya devam etti gözlerime, bende onunkilere uzaktan bile belli olan kömür karası gözlerine. Yanıma gelen Enes ile kendime geldim dans için uzattığı elini tuttuğumda daha ne olduğunu anlayamadan kendimi dans pistinde Enes'in kollarında buldum.

"Neyin var Zeynep'im neden durgunsun?"

"İyiyim sadece ııı bi şeyim yok merak etme iyiyim." diyerek gülümsedim.

Hoş bir müzikte dans etmeye devam ettik. Başımı omzuna yasladım gözlerimi kapattım. Müziğe ve Enes'e bıraktım kendimi. Müzik bittiğinde yerimize geçerken kalabalık gruba göz gezdirdim ama o kömür karası gözleri göremedim. Eceyle koyu bir muhabbet sonrasında eğlencenin dibine vurmuştuk. Direksiyonun başına geçtim eve evin yolunu tuttuk. Güzel dostlarımla güzel bi gündü. Eve geldiğimizde çifte kumrulara güzel bi kahve hazırladım. Bugün ayrılmaya hiç niyetimiz yoktu. Güzel film açıp koltuğa dizildik. Ece Enesin kucağına yatmış bende omzuna yaslanıp anın tadını çıkarıyordum. Sabah gözlerimi açtığımda koltukta Eceyle sarılmış halde buldum kendimizi. Kalkmamla Ecede derin uykusundan mayışarak uyandı.

"Ne o sevgilin seni benim kollarıma bırakmış hayırdır" dedim yandan gülerek.

Ece evin içinde Enese seslenmeye başladı. Ecenin odasında yatağa yayılmış bir vaziyette uyuyordu beyefendi. Bizi koltukta bırakmış kendisi yayılıyor. Eceyle birbirimize bakıp gülerek aynı anda hücum ettik yatağa. Korkuyla uyanan Enes yaptığının farkına varınca gülmeye başladı. Üçümüzde aynı anda kahkahalara boğulmuş gülüyorduk. O anda zil çaldı ve Enes ben açarım diyerek kapıya gitti. Bizde arkasından gittik. Kapı açılınca gördüğüm yüzle şok olmuştum. Sadece ben değil üçümüzde şok bir vaziyette karşımızdaki kişiye bakıyorduk.