6. Bölüm

6 2 0
                                    




Kapı açıldığında karşımızda duran kişiyle her birimiz şaşkınlığı koruyamamıştık. Hele ki sabahın bu saatinde hiç beklemiyorduk. O gelmişti. Ecenin kuzeni Emre. Benim nedense hiç haz etmediğim, hiç iyi anılarımın olmadığı Emre.

Ece hemen atıldı " Emre, hoş geldin geç içeriye de hayırdır, haber vermedin"

" Yapma kuzen eskiden alışıktın ani gelmelerime şimdi niye böylesin"

" E dediğin gibi eskidendi o neyse tanıştırayım sevgilim Enes, kuzenim Emre"

Şaşkınlık içindeki tanışma faslı bitince ortamdan uzaklaşmak için mutfağa attım kendimi kahvaltı hazırlama bahanesiyle. Arkamdan enesin geldiğini açık kalan musluğu kapatmasıyla anladım.

" Hayırdır, bakışlarını kaçırdığını sonra buraya kaçtığını anlamadığımı sanma ne ayak o içerideki?"

"Pek haz etmiyorum. Zamanında beni çok rahatsız etmişti nereden yüz bulup geldi aklım almış değil"

"Göndereyim istersen bak benimde gözüm tutmadı"

"Yok yok ortam daha fazla gerilmesin Ece ne yapacağını bilir biz karışmayalım."

"Tamam Zeyno sen öyle diyorsan." Diyerek içeriye geçti Enes. Ece'ninde mutfağa gelmesiyle güzel bir kahvaltı sofrası hazırladık. Kahvaltı Emre'nin saçma sapan konuşmaları ve bana attığı bakışlarla geçti. Bugün iş başvurusu için iki şirkete gideceğim için hemen odama hazırlanmak için geçtim. Siyah bilekten kumaş pantolon, üstüne ekru askılı badi ve üstüne siyah blazer ceketimi giydim. Dalgalı saçlarımı yanlardan alıp arkaya doğru hafif toplayarak salık bıraktım. İnce bantlı olan minik topuklularımı da giydikten sonra odamdan çıktım.

" ben çıkıyorum Ece akşam haberleşiriz."dedim

"Tamam kuzum bizde Enes'le çıkarız birazdan, şans diliyorum bebeğim" diyerek sulu sulu öptü yanaklarımdan. Enese öpücük atıp Emreyi görmezden gelerek evden çıktım.

Yolun kenarında taksi beklerken önümde duran arabayla gözlerimi devirdim.

"Zeynepp Zeynep hadi atla bırakayım seni"

"Git başımdan Emre, o arabaya binmeyeceğimi biliyorsun."

"Hadi ama eski günlerin hatırına gel de bırakayım seni."

"Hah eski günler mi bu sen mi söylüyorsun ukala herif gider misin" O sırada ilerden gelen taksiye el yapıp arabadan uzaklaştım. Taksi durunca ilk adresimi verdim. Bindiğimi gören Emre de zaten basıp gitmişti pislik herif. Güzel günümü böyle başlamasını hiç istemiyordum. Umarım bugün aksilik olmaz şu şansız hayatımda. Daha önce Cv göndererek ön elemeleri geçtiğim için bugün iki farklı şirketten görüşmeye çağrılmıştım. İlk durağım Emirgan holding. Ülkenin saygın ve ne başarılı şirketlerinden birisi. Bir o kadarda zorlu mülakatlar sonunda bu anda olmak benim için çok güzeldi. Ama ikinci durağım olacak olan Asilzade holding asıl çalışmak istediğim şirket. Hem mimarlık alanındaki başarısıyla hemde şirketin sahibi Ali Asilzade ile aynı ortamda bulunmak benim için harika bir şey olacak. Ali Asilzade dedemin eski dostuymuş ama beni tanımıyor. E dedemde uzun yıllar önce vefat ettiği için bağlar kopmuş. Ama evimizde, babamın dilinde hala Asilzadeler anlatılır. Onların yaptığı mükemmel işlerden bahsedilir. E durumda böyle olunca hayallerimin şirketi olmuştu. Ama ben işimi garantiye almak için başka şirketlere de başvuru yapmıştım.

Emirgan holdinge geldiğimde insan kaynakları ofisine gittim. Birkaç evrak işlemi sonrası toplantı salonuna görüşmeye çağrıldım. Karşımda oturan birkaç İnsan kaynakları çalışanı ile odaya sonradan giren, haber manşetlerinde sürekli gördüğüm Ahmet Emirgan ve meşhur oğlu içeriye girdi. Ne yani mülakata onlarda mı girecek benim mülakatıma yok artık. Ben hala bunu düşünürken tanışma faslından geçti. Daha sonra sordukları sorulara verdiğim cevaplara karşı Ahmet beyin memnun bakışlarıyla çok güzel bir mülakatı bitirmiştim. Biz sizi arayacağız diyerek göndermişlerdi beni.

Mutlu bir şekilde Asilzade holding yolunu tuttum. Mülakat zamanına kadar yakınlarındaki bir kafede kahve içerek vakit geçirmeyi planlamıştım. Hoş bir kafeye vardığımda içerideki şık kişiler görünce kesin Asilzade çalışanlarıdır diyerek yerime oturdum. Kahve sipariş ederek telefonumla meşgul oldum. Saate baktığımda vaktin az kalmış oluğu görünce apar topar yerimden kalktım. Tam kapıdan çıkacağım sırada karşımdaki kızın elindeki sıcak kahvelerle üstüme doğru düşmeye başladığını görünce ne yapacağımı bilemedim. O sırada hızlı birisi tarafından kolumdan çekildim. Sert bir bedene kafamı vurduğumda anladım kahvelerden kurtulduğumu. Oh çekerek kafamı kaldırdım teşekkür etmek için. Ama o an tutuldum. Karşımda yine o kömür karası gözler, yine aynı derin bakışlar, yine aynı şaşkın surat ve donup kalmış ben....

SESSİZ ÇIĞLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin