☤)17(☤

2.5K 254 77
                                    

Elimde hissettiğim soğukluk ile uyandım.

Gözlerimi hafif açtığımda Jungkook'un elimi tutup çıplak göğsüne koymuştu.
Gözlerim fal taşı gibi açıldı.

Elimi çekmek için bir atak yaptığımda bileklerimi daha sıkı tutmaya başladı.
"J-Jungkook bırakır mısın?"

Elimi bıraktığımda Shin'in ailesinin aldığı elbiseyi düzeltip odadan çıktım. Banyoya gittiğimde bacağımın sızlaması ile kapıya tutundum.

Bacaklarıma bakmamaya çalışıyordum ama olmuyordu. Bakınca daha fazla canım yanıyordu.

()()()()

Salona geçtiğimde Jungkook'u gördüğüm anda Mutfağa doğru gittim.
Bana bişey yapmasından korkuyordum
Ona güvenemiyordum.

Karnımda hissettiğim eller ile duraksadım. Ne istiyordu bu!
"Jungkook bana dokunma!"

Bağırmam üzerine el damarları biraz belirginleşti. Korkmaya başlamıştım.
Karnımı daha fazla sıktığını hissedince
Ağzımdan küçük öksürükler kaçıyordu.
"BANA DOKUNMA DEDİM JEON JUNGKOOK!"

Karnımı bıraktığında kaçmak için atak yaptığımda sol bacağımdaki ağrı ile yerle buluşmam bir oldu.

Acıdan kıvranarak ağlıyordum.
Canım çok yanıyordu.

Kalkmak için haraketlendiğimde Jungkook omuzlarımdan tuttu ve beni kaldırdı.

Yüzümün sağa doğru savrulması ile Jungkook'un bana tokat attığını anlamıştım.

Jungkook'u ittirdim ve mutfaktan kaçmaya çalıştım. Ama Jungkook'un bileğimden yakalaması ile yüzlerimizin birbirine değmesini sağladı.

Bir eli de belimde geziyordu.
"D-Dokunma bana."

Gözlerine bakmamak için yüzümü sağa çevirdim.
Jungkook'u yine omuzlarından ittirdim ve merdivenlerden hızlı hızlı çıkmaya başladım.

Bacağımın acısını önemsemiyordum.
Odama girdiğimde kendimi yatağa attım ve ağlamaya başladım.

()()()()

Camdan gelen kuş sesi ile kafamı kaldırıp cama baktım. Küçük bir kuş yavrusu konmuştu.

"Hoşgeldin Minik kuş"
Dedim kendi kendime.
"Sence özgür olmak güzel mi? Tabiki güzeldir. Keşke bende olabilsem"

Saçmaladığımın farkındaydım ama umursamadım.
"Annen, ailen nerede senin? Sen daha yavrusun...kendine dikkat edemezsin"

"Belkide yoktur benim gibi. Belkide artık tek, yalnız olmaya alışmışsındır."
Gözümden düşen yaşı sildim.

"Ama ben A-Alışamadım...yapamıyorum, tek başıma O-Olmuyor."

Kapı açılma sesi ile kuşun uçması bir oldu.
"Kiminle konuşuyordun Choi Na?"
Cevap vermedim.

Gözümden düşen yaşları sildim ve burnumu çektim.
"Birisiyle konuşmuyordum Jungkook. Sadece mırıldanıyordum."

Jungkook yanıma otudu. Bir elini bacaklarıma atacakken ben yönümü değiştirdim ve yatakta uzandım.

"Ağlama...Ağlama bebeğim. B-Ben N-."
"Jungkook beni rahat bırak!"
Bağırma seviyemi önemsemedim bile.

Jungkook da yatağa uzandı. Sadece saçlarımı okşuyordu.
"Her şey için Özürdilerim Choi Na"

Gözümden akan gözyaşları yatağın çarşafı ile buluştu.

Jungkook bana biraz daha yaklaşacağı anda aşağıdan duyulan kapı kırılma sesi ile Dolu gözlerle Jungkook'a baktım.

"N-Ne oluyor Jungkook?"
Kimdi bu? Yoongi ve Taehyung'a bişey mi olmuştu? Yoksa bu Hoseok mu?

İçimden geçen korku dolu kelimeler ürpermeme neden oldu.
"İyimisin Na?"
"K-Korkuyorum Jungkook. Hoseok olmasından korkuyorum"

 Hoseok olmasından korkuyorum"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kısa oldu kookiciklerim
😭☹️

PAPERS☤JJK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin