Evime Toplam 12 günde gelen ve bazılarında aynı harf taşıyan 12 adet buruşmuş kanlı kağıdı birleştirdim ve okuduğum isim ile gözlerimi büyüttüm;
𝒥𝑒𝑜𝓃 𝒥𝓊𝓃𝑔𝓀𝑜𝑜𝓀
Jungkook ölmemişti, yaşıyordu...
-------------------
Keyifli okumalar •̀.̫•́...
Hoseok sol kolumu çevirmiş kırılacak kadar ağrıyordu.
Adamların Jungkook'un karnına vuruşu ve benim Sol elimi kurtarmak için çabalamama rağmen Hoseok daha fazla sıkıyordu.
Gözümü birden açtım. Nefes alışverişlerim fazlasıyla hızlanmıştı. Fazla korkmuştum.
Sol kolumun ağrısı hala bastırıyordu. Jungkook'u görmek istiyordum. Beni bu iğrenç yerden kurtarmasını istiyordum.
Birden Hoseok'un içeri girmesiyle tüm bu güzel hayallerim kayboldu.
Elinde bir tepsi ile gelmişti. Yemek getirmişti.
Yanıma oturdu ve tepsiyi yatağa koydu. "Şimdi sana yemek yedireceğim bebek, ancak itiraz edersen sana yapacaklarımı bilirsin. Canın çok ama çok fazla yanar."
Dediği her kelime benim korkmama yarıyordu. Karnım açtı ama yemek yemek istemiyordum.
Hele bana Hoseok'un yedirmesini
Sıcak çorbayı üfleyerek ağzıma doğru yakınlaştırdı kaşığı.
Ağzımı açtım ve çorbadan bir yudum aldım. Tanrım bu neydi!? İçine zehir mi koymuştu bu?
Hoseok'un üstüne kusmamak için kendimi zor tuttum.
Sonra ekmeği çorbaya daldırıp benim ağzıma doğru yöneltti.
Ağzıma götürürken boynuma damladı. Sıcak olması bir anlığına canımı yakmıştı.
"Agh! Pardon dur peçete ile siliyim." Tepsiye başını çevirdiğinde peçetenin olmadığını farketti.
"Bekle beni"
Karnım daha da acıkmıştı. İçtiğim çorba bir boka yaramıyordu. Tadı da iğrençti zaten.
"Üzgünüm bebek peçete kalmamış." Yanıma yaklaştı ve yatağa oturdu.
Boynumun yapış yapış olduğunu hissedebiliyordum.
"Eğer şimdi yağacağım şeye itiraz edersen veya ani bir harakette bulunurs-."
"Gerisini biliyorum Hoseok" 3 kelime konuşmayı becerdiğime seviniyordum.
Bana gereğinden fazla yaklaşmaya başladı.
Daha fazla Ve Daha da fazla.
Sonra biraz eğildi ve kafasını sağa doğru çevirdi. "H-Hoseok ne yapmaya çalışıyorsun?"
Kalbimin atışları hızlanmıştı. Ancak aşktan değil telaştan.
Boynumda bir sıcaklık hissettiğimde Hoseok'un boynumu emdiğini anlamıştım.
Haraketlenmeye başlamıştım. Kelepçeleri sağa sola doğru vurmaya başladım ancak Hoseok direk tuttu.
Boynuma küçük bir ısırık kondurdu. Ve daha fazla emmeye başladı.
Daha ıslak emiyordu ve bu iğrençti. "Şimdi yapacağım haraketlere karşılık vereceksin bebek!"
Bağırması beni sinirlendirmişti.
Kötü bişey yapacaktı.
Hatta çok ama çok kötü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.