" Ve ben bütün yapraklarımı döküyorken şimdi, eylül diyorsun, tam da orada başlıyor ayrılık "
Şarkıcısı açalım ve yavaşça okuyalım...♡
İyi Okumalar ~
Ders boyunca sadece Burağ'ı izledim. Düşünüyorum da , belki de Burak beni gerçekten seviyordur . Gerçekten aşıktır bana. Bir şans versem mi acaba ? O şansı ona tanımalı mıyım ?
Kalbim ve aklım ona şans vermemden yana ama içimde bir his var . Bu kötü bir his . Ona güvenemiyorum sanırım . Ya beni üzerse ? Ya kırarsa beni ? İşte bunu bende bilmiyorum...?! Bir denemekten kimseye zarar gelmez.
Teneffüste bir konuşmalıyım . Ona olan hislerimi söyleyeceğim . Korkmadan , utanmayarak söyleceğim hislerimi...Sonunda zil çaldığında , elim ayağıma dolaşmıştı . Önce bir lavoboya gidip , prova yapmam gerek yoksa hayatta söyleyemem .
Başta da dediğim gibi utangaç bir insandım ben...Öyle her şeyi pat diye söyleyemiyordum...***
" Bak Burak , ben senden hoşlanıyorum . Yani hislerin karşılıksız değil . Eğer teklifin hala geçerliyse...
Yok olmadı , olmuyor , yapamayacağım. Burak bana hislerini haykırarak söylüyor , ben ise söyleyemiyorum...!!
İç sesim ise " Hayır Eylül yapacaksın , yapabilirsin..."diyordu
Bu sefer iç sesimi dinleyecek , yapacaktım .Daha fazla oyalanmadan Burağ'ı bulmalıydım . Lavobodan çıkıp , sınıfa doğru yürümeye başladım .
İçimde kötü bir his vardı ve nedenini hiç bilmiyordum .
Sonra ise Batuhan ile karşılaştım ve hemen sordum ;" Batuhan merhaba , Burak nerede biliyor musun ? "
" Merhaba Eylül , En son 2. Katta görmüştüm . bir bak istersen "
" Tamam , çok teşekkür ederim "
" Rica ederim "
Hemen 2. Kata çıkmam gerekiyordu.
Hızlı hızlı merdivenleri çıkıp , 2. Kata ulaştım ...*Gördüğüm manzara dilimin tutulmasına neden olmuştu . Sanırım bir rüyadaydım ve o rüyadan hemen uyanmak istiyordum. Çünkü Burak ve Deniz öpüşüyordu . Kafayı yemek üzereyim. Burak bunu bana , bize nasıl yapar ? Aklım almıyor ...!!
Bir kasırga çıktı ve kalbimi , bedenimi yerle bir etti . Oysa az bir rüzgar istemiştim beni serinletecek ve huzura kavuşturacak bir rüzgar...
Ama olmadı o rüzgar bir kasırgaya dönüştü. Hep öyle olmaz mı ?
Birşeye heveslenirsiniz ama o heves kursağınızda kalır...*Gözlerimden yaşlar birer birer damlıyordu çünkü bir kez daha hayat darbe vurmuştu , bir kez daha canımı yakmıştı . Oysa mutluluk istiyordum bir gram mutluluk ...!
Mutluluk yerine hüzün kapladı kalbimi o hüzün bir daha hiç geçmeyecekmiş gibi. Oysa ki kimsenin beni üzmesine izin vermeyecektim ama verdim ...
Kalbimi hiç olmayacak birine kaptırdım " ah aptal kafam neden sevdin ki onu ? Neden güvendin ki ona ? " Sonbahardı işte acının , hüzünün yaşandığı mevsim "***
Elimdeki defter elimden kayıp giderken , Burak ve Deniz bana baktı. Öyle utanç vericiydi ki bu halleri ben bile onların yerine bir kez daha utanmıştım ...
Ben ise aşağı doğru koşmaya başladım ve Burak bana sesleniyordu ;" Eylül , her şeyi yanlış anladın. Nolur dur gitme ?! Bak her şeyi anlatacağım "
Artık onu dinlemeyecektim. Bana hiçbir şey açıklamak zorunda değildi çünkü ben onun hiçbir şeyiydim... Yine yalan söyleyecekti . Beni sevdiğini , bana aşık olduğunu söylediği gibi ...
Artık onun hiçbir sözüne inanmayacaktım çünkü o yalancının tekiydi. Ondan nefret bile edemiyorum çünkü o daha fazlasını hak ediyor ...*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Güz
Teen Fiction♪[ Kitabımın aynı konusuna rastlandığında yasal işlemlere başvurulacaktır ]♪ Zorluklarla mücadele eden Eylül, hiç beklenmedik bir zamanda hayatına adım atan Burak'a karşı koyamaz. 🍁 ♥ Daha sonbahar yaprakları yere düşmeden, Burak'ın aşkı Eylül'ün k...