🔒

49 1 0
                                    

" Işığım ol ve beni aydınlat, Eylül Ateş."

Boşluktayım. Sanki öyle. Ben iyi değilim ve yaşadıklarım hiç kolay değil. Son bir kaç haftada yaşadıklarım tüm düzenimi bozdu. Burak ve ben son yaşadıklarımızdan sonra hiç birbirimizi yalnız bırakmayarak, hep birlikte olup birbirimizin en büyük destekçisi olmuştuk. Hayat zor bir yerdi ve yaşaması daha da zordu doğrusu. Ve ben her şeyi daha yeni anlıyordum, Burak'ın sevgisini bile.

Sabah uyandığımda 10.15'ti. Çok uyuyordum ve bu benim hoşlandığım bir şey değildi. Bedenim ve ruhum yorulmuştu, o yüzdendi bu fazla uykular. Yavaş yavaş atlatıyordum. Zor bir süreçten geçmek demek sivilce, sinir bozukluğu ve çokça yemekti. Fazla yemek ise aşırı kiloydu.

Kahvaltımı yaptım ve ders başına oturdum. Uzun zamandır doğruca bir ders çalışmadım ve derslerimden geri kalmıştım. Uzun zaman çalıştıktan sonra telefon çaldı.

" Güzelim ne yapıyorsun?"

Yine o sihirli cümlesini söylemişti.

" İyiyim birtanem. Ders başındayım işte. Sen ne yapıyorsun bakayım?"

" İyiyim bende. Bir kızla konuşuyorum."

" Ne? Hangi kız o? Burak sana inanmıyorum. Yazık benim se-"

Hemen sözümü kesti.

" O kız sensin şapşal. Eylül, hemen inandın be sevgilim."

Derin bir nefes almıştım. Burak komikti ama çok şapşaldı.

" Neyse, ben seni şey için aramıştım. Yarın bir işin yoksa seni kaçırayım diyorum. "

" Bilmem ki. Tamam olur da nereye gidiyoruz ki? "

Merak verici bir sessizlik oluştu. Burak hemen sonra telefonu kapatmıştı. Bu benim çok merak etmeme sebep oldu. Burak yine güzel şeylerin peşindeydi. Yarını bekleyip görecektik.

1 Gün Sonra...

Heyecan dolu bir sabahtı. Burak'ın planını merak ediyordum. Haliyle muhteşem sürprizleri vardı, Burak'ın. Onu çok seviyordum. Benim diğer yarımdı sanki.

Aniden kapı çaldı ve hızlıca koştum. Kapıyı açtığımda Burak'ı gördüm. Sportif ve şık bir görünümü vardı. Aniden güneş gözlüklerini çıkartıp bana sarıldı.

"Seni çok özledim aşkım. Eylül, biz artık evlensek ya. Vallahi ben seni göremeden bir saniye bile geçiremiyorum."

Küçük bir kahkaha patlattım. Bu yaşta evlenmek beni bir hayli güldürmüştü.

"Burak, bu yaşta evlenilir mi hayatım? Biraz daha olgunlaşalım. Ne bu acelen ayrıca? Sabret biraz."

"Ben yeterince olgunum, Eylül Hanım. Bir an önce evimin kadını, çocuklarımın anası ol istiyorum. Hepsi bu."

Hızlıca kollarından ayrıldım. Yoksa kalbim duracaktı. Bir kahkaha patlattı ve bana dalga geçen bakışlar attı. Yeterince oyalanmıştık, şimdi sıra evden çıkıp arabaya binmekti. Burak, hala bana bakıp gülüyordu. Utanç içerisinde bir kahkaha attım. Yol hala devam ediyordu ve bir türlü bitmemişti. Yola çıktıktan bir süre sonra Burak, gözlerimi bir mendil ile bağlamıştı ve sorduğumda ise, SÜRPRİİİZ diye heyecanla bağırmıştı. Ben de heyecanlıydım doğrusu.

Araba niyahet durdu ve Burak ise elimden tutarak arabadan inmemi sağlamıştı.

- Aşkım, gözlerini açıyorum hazır mısın?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Nov 19, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Son GüzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin