Çikolatayı Uzatır Mısın?

47 4 19
                                    

Asel duyduğu o ses sahibinden pek de haz etmediğini belirten bir yüz ifadesiyle döndü arkasını.
"Sana ne Melih,sana ne!
"Ben de seni özledim! Niye haber vermedin balım?"
Asel arabanın kapısını açacakken Melih bileğinden tuttu ve kendisine doğru çekti kızı.
"Çok ayıp ama güzelim. Hiç mi özlemedin beni?"
Asel boştaki eliyle Melih'e okkalı bir tokat attı. Melih sinirle boynunu kütletti ve kaşları çatık bir halde bileğini sıktı kızın. Tam o sırada Umut Melih'i geri itti ve Asel'i arkasına aldı. Her sinirlendiğinde olduğu gibi sağ kaşı istemsizce kalkmıştı yine.
"Kız istemiyor işte seni,anlasana ş*refsiz!"
Melih buna daha çok sinirlendi.
"N'oluyor lan?"
"Asıl sana n'oluyor?! Rahat  bırak kardeşim kızı!"
Melih Umut'un üzerine sinirle yürüdü.
"Kimsin lan sen? Ne giriyorsun aramıza?"
Umut arkasında duran Asel'i elinden tuttu ve ellerini Melih'in gözleri hizasına getirip
"Sevgilisiyim! Sen kimsin?!" deyince Asel şaşırdı tabi. Kalbi yerinden fırlayacakmış gibi oldu.
"Asel,doğru mu diyor lan bu?"
Asel sesinin yeterince düz çıkmasını ümit ederek
"Evet! Sevgilim. Sen de artık şu sürtüklüğünü bırak da defol git!" deyince Melih saya söve uzaklaştı oradan. Asel alelacele bindi arabaya,Umut da arkasından. Sadece Asel'in yolu tarif etmesiyle konuşuluyordu. Onun dışında hiçbir şey söylemiyorlardı. Asel Melih'in sıktığı bileğini ovuşturuyordu,kıpkırmızı olmuştu.

Umut sinirli sinirli kullanıyordu arabayı. Sağ kaşı yine kalkıktı. İçinden her saniye küfür ediyor,tüm küfürleri süsleyip süsleyip beyninde tekrarlıyordu.
"İyi misin? Bileğin yani?" dedi Umut yola bakarken. Asel titreyen sesiyle cevap verdi.
"İyiyim,iyiyim."
"Kimdi o?"
Asel derin bir iç çekti.
"Saplantılı birisi. Liseden beri peşimde... Ona sorsan aşık bana,ama aşk falan değil onunkisi. Düpedüz saplantılık!"
"Hay onun aşkını s*keyim! Kızım polise falan gitmedin mi hiç?"
"Gitmedim. Bana ilk defa zarar verdi. Sadece sözleriyle canıma okurken,bileğimi sıkması... İlk defa."
"Gidelim hadi polise. Avukatın olurum,en ağır cezayı alması için elimden geleni yaparım!"
"Ya boşver,zaten yılda 2 hafta ancak görüyorum. Uğraşmaya değmez,gerçekten."
"Yok kızım,şiddet uyguladı resmen sana ya! Cezasız kalmasın a*ına k'*du-"
"Şşş,küfür etme Umut! Hem sen varsın yanımda. Bir şey yapacağını sanmıyorum."
"Bana hiç de öyle gelmiyor Asel."
"O hep öyle. Yüz vermeyince sinirlenir gider. Merak etme sen Umut."
"Of Asel of!"

"Asel,burası ne güzelmiş ya!" dedi Umut karşısındaki gölü gösterirken. Asel ağzına bir cips atıp yanıtladı.
"Bence de öyle. Deniz olmayınca burayla idare ederdim önceden. Koca denizi yarıp burayı beğenmene sevindim."
Umut fısıldarcasına
"Yanımda sen olunca..." deyince Asel anlamadı.
"Efendim?"
"Küçük de olsa sevdim diyorum... Çikolatayı uzatır mısın?"
Asel çikolatayı uzattı ve çimlere uzandı. Gökyüzünü izlerken  konuşmaya başladı.
"Biliyor musun Umut,lisedeyken birisinden hoşlanıyordum... Aşk değildi,sevmek de değil. Sanırım gerçekten hoşlantıydı. Hatta belki benimki de takıntıydı,bilemiyorum. Okulda hep beraber takılırdık. Benden 2 yaş büyüktü,beni hep kardeşi gibi gördü,bense... Çok aptalım gerçekten. Ama bitti gitti."
"O sana karşı bir şey hissetmemiş ama..."
"Hissetmedi."
"Şimdi durum ne peki?"
"Liseden mezun olunca bir daha görüşmedik."
"Oh be..."
"Ne?!"
"Yani şey... O sevmemiş ya hani... Karşılıksız olmuş ya... Şey..." (Çırpınışlar)
"Neyse işte... Zaten artık bir şey kalmadı içimde ona karşı. Sadece beni görmemesinin verdiği ufak bir kırgınlık..."
"Muhtemelen kördür!"
"Sence ben çirkin miyim de fark etmedi beni?"
Umut tek kolunu yere koydu,Asel'e döndü ve boştaki eliyle çimenlerdeki kızın saçlarını okşadı. Aşkla bakıyordu kıza karşı.
"Sen... Çok güzel bir kızsın. İnan bana."
Asel Umut'un gözlerindeki o ışığı gördü. İşte o an içindeki kelebekler kalbinin botanik bahçesinden kaçtı,tüm vücuduna yayıldı.
"Gözlerin..."
Umut yakalanmadığını umarak gözlerini kaçırdı.
"Gözlerim... Yorgunluktan kapanmak üzere..." dedi Umut kaçarcasına.
"Uyumak ister misin? Tam  burada. Uzan çimlere,miiis."
Umut Asel'in yanına uzandı,5 dakika içinde uyudu kaldı.

Yaklaşık yarım saat sessizce Umut'u izledi Asel.
"Uyudu mu acaba?" diye sordu kendi kendine. Parmağıyla omzunu dürttü. Ne bir ses ne bir kıpırtı... Uyumuştu. Oturdu başucuna,kirpiklerine düşen güneşin vurduğu tel tel kirpik gölgelerini seyretti. Göz kapaklarındaki ince belirsiz damarların yollarından geçti. Elmacıklarının belirginliğinden kayıp hemen alttaki kocaman gamze çukurlarına düştü. Keskin çene hattına uzun uzun baktı. Yüzünün makyajı olan sakallarına dokunmamak için kendini zor tutuyordu. Tişörtünün kenarından hafifçe gözüken köprücüğü... Öyle bir düştü ki Umut'a,gümbür gümbür...

(Hayalimdeki Umut'u bir bilseniz,hep beraber düşerdik😂Melih hakkındaki düşünceleriniz neler acaba💁)

Umut'lu Düşler~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin