Umut'lu Düşler~

Değil Mi Umut?

"Açelya, minnoşum beniiim! Koş getir yarın giyeceğin elbiseyi bakalım." dedi Asel yemekten sonra çaylarını içerlerken.
"Ya elbise değil o Asel Abla! Prenses elbisesi, prenses." diye düzeltti Açelya.
Umut gülerek ikisinin konuşmasına dahil oldu.
"Ah Asel ablası, ah! Böylesi güzel bir prenses sıradan bir elbise giyer mi sence?"
Açelya
"Yaa, Umut abiii! Sen de yarın prens olsanaaa!" deyince Çağlar araya girdi.
"Olmaz Açelya, yarın prens ben olacağım! Sen benim prensesimsin hem, onun değiiil!"
"Hayır yaa! Ben Umut Abi'nin prensesi olmak istiyorum!"
Açelya hemen abi kardeş arasına girdi.
"Ama güzelim sence de Umut Abin prens olmak için fazla büyük değil mi?"
"Ama Umut Abi sana prenses diyor! Sen de büyüksün ama prenses oluyorsun. Çok saçma, hıh!"
"Tamam prenses, tamam. Yarın Çağlar Abin prens olacak, ben de sonraki gün prens olurum. Çünkü yarın abin için özel bir gün. Unutma, abin için özelse senin için de özeldir. O yüzden sen yarın Çağlar Abi'nin prensesi ol. Anlaştık mı?"
"Anlaştık. Ama ben şimdi prenses elbisemi getireceğim. Halama, Asel Ablama, sana, öteki halama, Alya Ablama göstereceğim."
Elbisesini kaptı ve övgü sözlere hayranlıkla karşılık verdi Açelya.

"Yenge, yarın kuaföre ne zaman gidiyorsunuz?"
"Öğlen takı töreni olacak, sonra da konvoy. Konvoy bitince hemen kuaföre gideceğiz. Ancak yetişir zaten. 3 gibi falan kuaförde olacağız. Beraber gideriz."
"Senin kardeşin de gelecek ya, sizin araba dolu olur. Biz mecbur babamla geliriz, ya da arabayı kapabilirsem Alya'yla ikimiz geliriz."
Umut girdi araya.
"Ben götürürüm sizi ya. Dert etme sen."
"Ama Umut Abi, hemen bitmez orada işimiz. Bizi beklemek istediğine emin misin?" diye sordu Alya.
"Beklerim ya, nolcak sanki? Ben oyalanacak bir şeyler bulurum."
"Bize fark etmez Umut. Ama gelirsen de fena olmaz hani."
"Gelirim Aselcim, gelirim."

Umut konvoya katılacak arabalara kurdele dağıtıyordu. Asel ise Açelya'nın elbisesini ve ayakkabılarını aynı çanta içine tıkıştırma çabalarındaydı.
"Yaklaşık 5 dakikaya başlıyoruz. Elbisen, ayakkabın ve takıların arabada değil mi Alya?"
"Evet ablacım,her şeyimiz arabada. Umut Abi nerede peki?"
"O kurdeleleri dağıtıyor Demir'le." derken Umut yanlarına geldi.
"Hadi kızlar, geçin bakalım arabaya."
"Demir, sen de bizimle misin yoksa kendi arabanla mı gideceksin?"
"Yok kuzen. Bizim takım bende,siz geçin hadi."
"Tamam madem. Hadi görüşürüz kuzen."

Alya ve Buğra arkada, Asel Umut'un yanında.
"Asel, benim elim niye bu kadar acıyor be?"
"Ya aptal... Küçük bir kesik değil ki, tabi acır. Sinirini kontrol edememenin cezası işte."
"Acaba neden bu halde benim elim? Bana mantıklı bir açıklama yapsan iyi olur."
"Ya Umut... Bunu sonra konuşsak? Bugün eğlenelim biraz, lütfen."
"Hayhay prenses, bana uyar."
"Buğra, bizimle kuaföre gelecek misin?"
"Yok be Asel. Akşama düğüne gelirim artık."
Alya
"Eee abla... Akşama dans edecek misiniz?" diye sorunca Asel öksürük krizine girdi.
"Sen beni hangi düğünde kiminle dans ederken gördün ablacım?"
"Ya abla, şimdi Umut Abi var işte... Dans edin ikiniz, ne güzel olur valla."
"Yok canım, saçmalama."
"Ya Asel... Aslında cidden dans etsek, güzel olmaz mı?"
"Umut, ben... Bilmiyorum... Yani millet yanlış anlamasın sonra."
"Milletin ne düşündüğü seni niye bu kadar ilgilendiriyor ki? Hem..." Umut cümlesinin devamını getiremedi. Meraklı Buğra hemen atıldı tabi.
"Hem? Hem ne Umut Abi?"
Umut yine kaldı öylece. Asel Umut'un söyleyeceği şeyi her ne kadar merak etse de, duyacağı şeyi arkadaki ikilinin öğrenmesini istemiyordu ve bir bahane attı ortaya.
"Hem... Dans etmek için illa ki aramızda bir şey olmasına gerek yok, tabi ya... Değil mi Umut?" (Umut'a göz kırpar)
"Evet, evet. Ben de tam bunu söyleyecektim Asel."

(Asırlar sonra yeni bölüm geldi sonunda🎉Düzeni bir türlü oturtamadı bu kız, ne yapayım☹️Neyse, her fırsatta yeni bölümler atacağım🙂Evet, yeni bölüm hakkında neler düşünüyorsunuz alalım bakalım🤷🏻💓)