Geçen birkaç günün ardından okuluma iyice alışmıştım. Yeni okuluma başlamadan önce gülmenin nasıl bir şey olduğunu dahi unutan ben artık kahkahalar atıyordum. Sanırım açılmıştım. Her şey yerli yerinde ve güzel gidiyordu. Son 1 senem kalmıştı. Şu an 11. sınıftım. Bitmesine az kalkmıştı. Sonra 12. sınıfa geçecektim, iyi bir üniversite kazanacaktım ve kendime iyi bir hayat kuracaktım. Sadece sabırla bekliyordum...
Okula gitmek üzere anahtarımı alıp kapıya yönelmiş, yavaş hareketlerle yürümeye başlamıştım. Hava çok az esiyordu ve huzur veriyordu. Son 1 haftada hayatımı düzen içerisine sokmamın mutluluğunu yaşıyordum. Tebessüm ediyordum, gülüyordum, eğleniyordum. Artık ne annem için ne babam için ne de eski arkadaşlarım için kendimi üzüyordum...
Kübra bu hafta anneannesinin hastalığı dolayısıyla Antalya'ya gitmişti. Tahminimce 1 hafta boyunca okula gelemeyecekti. Okula ilk başladığım zaman olsa Kübra gelmiyor diye ben de okula gitmezdim ama şimdi Kübra dışında az çok arkadaşlarım vardı ve bu beni mutlu ediyordu. Sanırım günden güne cesaretimi topluyordum.
Yanıma hışımla birisi geldiğinde irkilmiştim. Hızlıca kulaklıklarımı çıkarmış, yüzüne bakmıştım.
"Selam" demişti. Bu sefer öncekiler gibi yapmayacaktım. Özgüvenimi yükseltip konuşacaktım."Selam". Bu sözü derken bile anlamaz bir şekilde bakıyordum.
Gülümsüyordu, bu çocuk neden hep gülümsüyordu? Ah benim de neden her seferinde onu gördüğümde kalbim çarpıyordu? Sanki yerinden çıkacakmış gibi. Ya da bir kağıdın alevden dolayı yavaş yavaş tutuşması gibi... Sanki biraz daha zaman geçse o küçük kıvılcım büyük bir yangına dönüşecek ve ortalığı acımasızca yakacak.
"Yolda tek yürüyordun, yanına gelmek istedim." İç sesim 'sakin ol Eylül bunda yanlış anlaşılacak hiçbir şey yok. Normal insanlar gibi davran' diyerek sürekli hatırlatmalar yapıyordu. "Ee nasılsın" diye sormuştum bir anda. Sonuçta normal insanlar böyle konuşurdu değil mi?
"İyiyim sen nasılsın?" diye sordu ve ardından "Seni bir kere 11/D' ye girerken gördüm sanırım o sınıftasın" diye ekledi. Başımı evet anlamında hafif hareketlerle salladım. Acaba kaçıncı sınıfa gidiyordu? "Sen kaçıncı sınıfın" diye sorduğumda zihnim konuşma duyumla aynı anda hareket etmişti. "Ben de 11. sınıfa gidiyorum, 11/A" dediğinde nedensizce mutluluk kat sayım zirveye ulaşmıştı... Okulla ilgili düşüncelerimi söylüyor ve bu konu hakkında konuşuyorduk. Bana öğretmenlerle ilgili küçük tavsiyelerde de bulunuyordu. Bir de ara ara birbirimize gülümsüyorduk. Neydi o gülümseme allahım? Neden bu kadar güzeldi? Neden?Okula varmış ve merdivenlerden çıkmıştık. Onun sınıfı benim 2 kat üstümdeydi. Sınıf kapıma gelince birden "İsmin ne" diye sordu. Yol boyunca isim sormayı akıl edememiştik. Heyecanlanmıştım. Kelimenin tam anlamıyla he-ye-can-lan-mış-tım.
"Eylül, ismim Eylül".
"Güzelmiş".
"Senin adın ne? " sormuştum. Allahım o kadar merak ediyordum ki... İsmini söylemek için dudaklarını araladı, tam konuşacaktı ki Ezel koridorun ortasında "Vaooooov" diyerek bağırmaya başlamıştı. Bir yandan hızlı adımlarla yanımıza geliyor diğer yandan bağırmasını sürdürüyordu. Evet şimdi, tam şu anda dikkatler bizim üzerimizdeydi. İsimsiz rahatsız olmuşcasına merdivenlere yönelmişti. Yandan yandan Ezel'e öldürücü bakışlarımı yolluyordum. Onu ciddi manada tam orada öldürebilirdim. Her şeyi mahvetmiş üstüne utanmak yerine sırıtmaya devam ediyordu.
Tam onluk bir hareketti. Sınıfa ilerleyip sıralarımıza oturmuştuk. Kübra olmadığı için Ece'nin yanına sırnaşmış, oturma pozisyonumu almıştım. Ezel, "Bil bakalım az önce ne gördüm?" diye Ece'ye sorular sorduğunda merakla yüzümü onlara çevirmiştim.
"Okulumuzun yakışıklı prensi ve Eylül koridorda konuşuyorlardı" dediğinde istemsizce mutlu olmuştum. Hem de ne mutlu...Sanki sonu gelmeyecek bir hikayenin içindeydim ve ilk defa mutlu karakter ben olmuştum. Yazar, ilk defa musmutlu yaşayan o prenses kızlardan yapmıştı beni... Sonsuza kadar bu mutlu hissi yaşamak istiyor ve hikayeden çıkmak istemiyordum...
2 sıra çaprazımızda oturan Sena gülerek "Ay herkese yüz veren buz prens şimdi de Eylül'e mi bakmış." dediğinde ;
tam o anda bu hikayeden çıkmak istedim.
Ama geç olduğunu nereden bilebirdim ki...
.
Nasılsınız yavrularım <3Bölüm nasıldı ve sizce ileride neler olacak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
isimsiz
Teen FictionHızlı adımlarla yanımdan ayrılmaya başladığında arkasında öylece kalakalmıştım. Ne diyeceğimi ya da o an ne yapacağımı bilmiyordum. Teşekkür etmem gerektiğini fark ettiğimde arkasından seslenecektim. O an sadece ağzımdan çıkan tek kelime "ismisiz" o...