Ayak bileğim yatak başlığına zincirlendiği için pencerelere yeterince yaklaşamıyordum, kapıya ulaşabiliyordum ancak tabii ki kilitliydi, elimde kendimi savunabileceğim hiçbir şey yoktu ve kontrolü kaybetmek üzereydim. Nefes egzersizleri veya olumlamalar hiçbir işe yaramıyordu, aslına bakarsanız hiçbirini sonuna dek uygulayamıyordum bile.
Az önce bütün cesaretimi toplayarak pencereye yapabildiğim kadar yaklaşmıştım ancak görebildiğim kadarıyla dışarıda sıradışı hiçbir iz yoktu yalnızca dün sabah haftalık alışverişten döndükten sonra evin önüne park ettiğim arabamın yanında başka bir araba daha yer edinmişti, o kadar.
Bu da bana bunu yapan her kimse hâlâ içeride demek oluyordu, belki salonda oturmuş televizyon izliyor, belki de evin en sevdiğim kısmı olan mutfakta yemek yiyordu. Bu fikir daha çok ürkmeme ve sinirimin bozulmasına sebep oldu. Tanrım bu neden benim başıma gelmek zorunda, diye düşündüm. Neden?
Zincir yaklaşık iki metreydi ve odamın pek çok yerine ulaşmama imkan tanıyordu bu yüzden vakit kaybetmeden ayağa kalktım ve çalışma masama doğru yürüdüm, sessiz olmaya özen gösteriyor ve yavaşça ilerliyordum. Maalesef harcadığım onca enerji bana hayal kırıklığından başka bir şey getirmedi çünkü masamın üzeri, çekmecelerim her yer boşaltılmıştı. Hızlı adımlarla gardrobuma ilerledim ancak orada da yalnızca birkaç parça kıyafetim kalmıştı, pijamalar, birkaç çorap, cebi olmayan düz tshirtler, uzunkollu ve kazaklar...
Bunu yapamazdı, eşyalarımı bile kısıtlıyor ve her şeyi yeniden düzenliyorsa bu beni daha uzun süre gözetim altında tutacağı anlamına geliyordu ve buna dayanamazdım. Zaten mental olarak her zaman diğer insanlardan daha zayıf ve dayanıksız biri olmuştum şimdiyse hiç güçlü kalamıyor veya mantıklı düşünemiyordum.
Derin bir nefes alıp dolmuş gözlerimi pencereye çevirdim, belki de yatağımı biraz itip pencereye yaklaştırırsam aşağı atlayabilir ve aldığım hızla zinciri kırıp yere düşebilirdim. Bir yerlerimin kırılması veya canımın acıması yüksek bir ihtimaldi ancak inanın bana buna kafa yoramayacak kadar korkuyordum.Hızlı olmam ve o gelmeden buradan kaçmam gerekiyordu böylece yatağımı iteklemeye başladım, gerçekten çok ağırdı ve kocaman yatağı pencereye kadar iteklemek normal bir zamanda benim için imkansız olabilirdi ancak şu an can havliyle her şeyi yapabilecek hale gelmiştim. Sonuçta bana her şeyi yapabilirdi, bana zorla dokunmaya kalkabilir, öldürebilir veya organlarımı satabilirdi. En sonunda pencerenin yakınına doğru iteklediğim yataktan uzaklaştım ve pencereyi açıp aşağı bakındım, çok da yüksek görünmüyordu üstelik ortalıkta kimse yoktu. Yüzüme çarpan soğuk rüzgar terleyen bedenini serinletirken titrememe de sebep oluyordu.
Yatağımın üzerine çıktım ve bileğimdeki zinciri pencereden aşağı doğru sarkıtmaya başladım nereye kadar ulaşacağını merak ediyordum. Ancak ben daha aşağı uzattığım zinciri yukarıya çekemeden kapının kilidi metalik bir sesle açıldı ve ben elimde zincir, pencerenin önünde öylece kalakaldım.
"Kapat o pencereyi"
Sesi oldukça monoton ve sakindi, bu beni daha çok korkuttu. Şu durumda kaçmam imkansız olduğundan pencereyi yavaşça kapatıp arkama, ona doğru döndüm. Sarı, dağınık saçları, uzun bir gözkapağı hattı ve kemikli bir yüzü vardı. Erkeksi ve soğuk görünüyordu, gözleri donuk bir şekilde beni izliyordu ve onu normal bir zamanda görmüş olsam tanımak isteyeceğim kadar yakışıklıydı.Yanıma yaklaşmaya başladığında geriye doğru çekildim ve ondan uzaklaştım ancak beni görmezden geldi, elini başımın yanından pencereye uzattı ve pencereyi gerçekten kapatmış mıyım diye kontrol etti. Gözlerim elimde olmadan kapandı ve geri çekildiğini hissettiğimde yeniden açıldı, merakıma engel olamayarak sordum.
"Ne istiyorsun benden?"Soruma cevap vermek yerine ayaklarımın ucunda durup yüzümü izledi ve emretti.
"Kaçmaya çalışma.""Sen beni zorla alıkoyuyorsun kahrolası, tabii ki kaçmaya çalışacağım!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
big black ugly wolf - nomin
Mystery / ThrillerO an aklıma pek çok fikir geldi; en mantıklı olanı pencerelere koşmak, aşağı atlamak ve ormanda gizlenmekti. Belki bu planı uygulamış olsam kurtulma şansım olabilirdi, ancak bunu yapmadım. Bana bunu yaptırmayan içgüdüyü asla affetmeyeceğim. Bunun ye...