9

20.8K 1.1K 306
                                    

Anonim'cik: Merhaba sevgilim

Çağrı: Merhaba.

Anonim'cik: Gene sigara, kitap ve sen. Üçünüz ne güzelsiniz öyle...

Çağrı: Aşağıda mısın ?

Anonim'cik: Dün gelememiştim ama bu geldim. Yani evet.

Çağrı: Yanına gelebilir miyim ?

Anonim'cik: Olmaz hazır değilim.

Çağrı: Eğer şimdi yanına gelmezsem 11-A'ya girerim ve aranızdan hanginiz benim anonim'ciğim derim.

Anonim'cik: Senin anonimin olmak çok güzel ama kendimi göstermek istemiyorum.

Çağrı: Bakmam ki sana. Sadece yanında oturacağım.

Anonim'cik: Çağrı...

Çağrı: Lütfen aşağı da bekle.

Anonim'cik: Peki sevgilim.

Dolabımın içinden siyah kapşonlumu aldım ve evden çıktım. Dış kapının arkasında zarif bir kadın gölgesi vardı.

Elbisesinin etekleri saçları gibi uçuşuyordu. Kollarını göğsünde birleştirdi. Yavaş yavaş kapıya adımladım.

Kapının arkasından konuştum. "Anonim'cik"

İrkildi. "E-efendim ?"

"Sana bir şey vereceğim onu giy ve şapkasını tak tamam mı ?"

"Tamam." dedi.

Kapıyı aralayıp siyah kapşonlumu uzattım. Elimden alırken parmakları ellerime değdi. Ani bir şekilde hemen aldı.

Kapıyı kapatıp giymesini bekledim. Gölgesinden ne yaptığını görüyordum. Kapşonluyu burnunu götürdü ve kokladı.

İçimde bir şeylerin canlandığını hissettim.

Üstüne giydi ve kapşonlu ona giydiği elbise gibi oldu. "Giydim." dedi fısıltıyla. Şapkayı kafasına taktı ve merdivenlere oturdu.

Kapıyı açtım ve dışarı çıktım. Yanına oturdum.

Ona bakmak istiyordum ama o zaman kaçacağını da biliyordum. Burnuma hoş bir koku geliyordu.

"Parfümün çok güzel." dedim. Bu sözleri tamamen kalbim söylüyordu beynim şuan devre dışı gibiydi.

"Parfüm kullanmıyorum." dedi.

Kendi kokusu bu kadar güzel miydi ?

"Çok tuhaf geliyor." bana katıldığını belli etmek için 'hıhı' dedi.

Devam ettim.  "Geçen gün, yani beni aradığın gün üvey baban sana bir şey yaptı mı ?"

Yutkundu. "H-hayır yapmadı." sesi titremişti.

"Yalan mı söylüyorsun ?"

Sessiz kaldı. "Bak benimle konuşmak sana bu kadar zorsa bırak beni."

"Benim elimden seni sen alma' yazmıştım sana. O hala geçerli." dedi.

Evet bu bana net bir cevap oldu.

"Ben pisliğin tekiyim. Ben sana daha çok acı getiririm."

"Ben sana aşık olunca acınla kabul ettim."

İçim titerdi. "Çok zor... Beni çok güzel seviyorsun ama ben hak etmiyorum."

Elini uzattı. Eline bakınca bile ne kadar ince zarif olduğu gözüküyordu. Ama bana bir yerden tanıdık geliyordu.

Elimi elinin arasına koyup parmaklarımı parmaklarının arasından geçirdim. Buz gibi olmuştu eli.

"Eski Çağrı tam ölmemiş içinde can çekişiyor." dedi.

Derin bir nefes verdim. Başını omzuma yaslayınca kas katı kesildim.

"Omzun benim intihar yerim." dedi fısıltıyla.

"Ben seni beni sevdiğin gibi Sevemem..." dedim. Acı çekiyordum. Beni bu  kadar seven bir kişi vardı o da annem. Geçen sene vefat etmişti.

"Biliyorum sevgilim..."

Bir süre sadece sessizce oturduk. Sigaram bitti. Koskoca bir paket onunla bitmişti.

Telefonu çaldı. Açtı. Biri bağırıyordu. Eve geleceğini söyledi.

Ayağa kalktı. Ona bakmamak için başımı diğer tarafa çevirdim. "Üvey baban mı ?" diye sordum.

"Evet. Ev de olmadığımı fark etmiş." dedi.

"Onun dışında kimsen yok mu ?"

"O benim kimsem değil ve başka biri var evet."

"Kim o ?"

"Sensin." dedi. Yanağıma bir öpücük kondurdu.

Gözlerim kapandı kendiliğinden. Bir öpücük ne kadar etki edebilirdi ki ?

Adım seslerini duyuyordum. Yavaş yavaş hızlanıyordu. Benimse gözlerim hala kapalıydı.

O ufak dokunuşun etkisi altındaydı bedenim.
***

ADİ | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin