18

19K 1K 494
                                    

-Çağrı-

Dişlerimi sıkmış karşı da ki piçlere bakıyordum.

Melek'in arkadaşının sevgilisi ve arkadaşı onun yanındaydı ve yavşak benim sevgilime çok yakın davranıyordu.

Benim sevgilim ?

Düşüncesi bile çok güzeldi.

Bakışlarım hala o piçin üzerindeyken Erkut yalandan öksürdü.
"Bebeğim sen hayırdır ? Gözlerinle deleceksin adamı ?!"

"Erkut siktir git !" dedim tıslayarak. Omuz silkip önüne döndü.

Erkut'un yerine Ramazan boş yapmaya başladı. "Doğru söyle lan sen bu kızı seviyor musun ?"

"Ne sevmesi ?"

"Ya o çocuk kızın yanına oturduğundan beri dişlerini sıkıyorsun. Biraz daha sık kırılacak zaten." dedi.

Ona doğru çevirdim bakışlarımı. Olumlu anlamda kafa salladı. "Tamam seviyorsun. O zaman uyar bakalım kızı. Eğer o Piç yanından gitmezse dalarız."

Elime telefonu alıp mesaj yazdım.

Çağrı: O pezevenk senin yanından siktirip gitmezse ben geleceğim sikip göndereceğim.

Ona bakmaya başladım. Mesajı okudu. Anında başını bana çevirdi. Gözlerini büyüterek bana baktı.

Göz kırptım. Telefonda bir kaç şey tuşladı. Telefonumun titremesiyle elime aldım.

Melek'im: Saçmalama Çağrı !

Çağrı: Ne saçmalama ya ? Sana yakın davranıyor. Sen de hiç bir şey demiyorsun.

Melek'im: Ne diyeyim masadan mı kovayım ?

Çağrı: Sen kovmazsan biz çocuklarla geleceğiz. Hoş ben tek yeterim ama neyse.

Melek'im: Siz kıçınızın üstüne bir oturun. Birazdan giderler.

Çağrı: 5 dakika Melek

-
5 dakika sonra

O Piç hala benim Melek'imin yanında otururken sinirle saçlarımı karıştırıp ayağa kalktım. Bizimkiler de ayaklanınca masaya yürüyordum ki o piçin eli Melek'in omzuna kaydı.

Anında bakışlarımız Melek'le kesişti. Kendimi kaybetmiş gibi koşmaya başladım.

Pezevenk'in yakasından tutup kaldırdım. Kaldırdığım gibi kafayı gömdüm.

Yerde acıyla kıvranırken diğer pezevenk'i de Ramazan indirmişti.

Melek'in arkadaşı şaşkın halde bize bakarken sevgilisinin yanına çöktü.

Melek'imin elinden tutup kaldırdım. Olanlara şaşkınlıkla bakarken Piç kurusunun başında "Bir daha beni sevgilime yaklaşırsak nefesi keserim. Anladın mı beni Piç kurusu ?"

Cevap gelmeyince bağırdım. "Anladın mı dedim şerefsiz !"

"A-anladım abi."

Melek'in elinden tutup okulun arkasına götürdüm. Burası sessizdi. Hocalar falan arkaya gelip hesap sormazdı. İşte burası böyle boktan bir okul.

Arkada yiyeşen çifti görünce göz devirip onları kovdum.

Onlar gidince Melek'in omzuma vurması bir oldu. "Ah ! Acıdı ama !"

"Acısın. Beter ol ! Ne yapıyorsun sen ?"

Gülerek "Ne yapıyormuşum ?" dedim. 

Güldüğüme daha da sinirlenmiş olacak ki dişlerini sıkıyordu. Bir eliyle yüzümü sağa sola çevirdi.

"Asıl sen ne yapıyorsun ?" diye sordum.

"Yaralandın mı diye bakıyorum aptal! Ben sana neden kızıyorum ya ?!"dedi.

Elini tuttum. "Ne yani sen o piçi dövdüm diye sinirlenmedin mi ?

"Ya banane ondan. Çoktan hak etmişti. Ne o yavşak halleri ? Ben kendine zarar vereceksin diye kızıyorum."

Bakışlarım gözlerine tırmandı. Yutkunamadım bile. Bu kız nasıl bir şeydi böyle.

Bana olan sevgisi o kadar fazlaydı ki ben tek zerresini bile hak etmiyorken o beni düşünüyordu. Bazen onu hak ettiğinden daha fazla sevemiyorum diye içim içimi yiyordu.

Onu kendime çekip sarıldım. İlk başta affalasa da çok geçmeden kollarını boynuma doladı.

"O kadar zorlanıyorum ki." dedim nefesim titrerken. Boynuma ufak bir öpücük kondurdu. Nefesim kesildi sandım.

Ben, o kadar çok şey yapan ben, Çağrı Kara onun tek bir masum öpücüğünden çok etkisiz bir hale geliyordum.

Yüzünü avuçlarımın arasında aldım. Zaten ufacık olan suratı avuçlarımda küçücük kalmıştı.

"Neyden zorlanıyorsun ? Benimle olmaktan mı ?" dedi kırgın bir şekilde.

Anında başımı olumsuz salladım. "Öyle şey olur mu Melek'im. Sen başıma gelen en güzel şeysin. Beni günahlardan uzak tutacak tek şeysin. Sen benim Melek'imsin." derin bir nefes aldım.

Devam ettim. "Sadece seninle kendimi yakıştıranıyorum. Sen beni bu kadar çok severken benim sevgim sana layık değilmiş gibi hissediyorum."

Benim gibi, minik elleriyle yüzümü avuçladı. "Senin benim yanımda olman bile bana yeter. Düşünme böyle şeyler."

Gözleri dolmaya başlayınca kaşlarımı çattım. "Niye ağlıyorsun ?" dedim.

Burnunu çekti. Bu haldeyken bile çok güzeldi. "Bu olanlar bir zamanlar bana o kadar uzak geliyordu ki."

Anlına ufak bir öpücük kondurdum ve onu kendime çekip sarıldım. O da bunu bekliyormuş gibi karşılık verdi.

O ara duyduğumuz ses kaskatı kesilmemize yeterdi. "Demek benden kaçıp bu erkek çocuğuna geldin Melek ?!"

***
Sana ne lan yalak !

ADİ | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin