In La Kesh II: 𝒞𝒶𝓇 𝑅𝒶𝒸𝒾𝓃𝑔 ✓

1: "Geri dönüş."

Evliliğin en can alıcı noktası ise, sonsuzluk çemberinde deli divane dönmekti. Pembe bir bulut ve ben, o bulutun tam merkeziydim. Geçmişe dönmüyordum, çünkü Seokjin geçmişi bir kül yumağı gibi çekip atmıştı. Sevgili kardeşim ve onun biricik nişanlısı Lisa, olayları iyice alt üst etmişti. Jungkook kendini zamanla kaybetmiş ve Jimin'e olan öfkesi yükselmişti. Çünkü Tanrı aşkına kim yataklarında, kucağında başka bir erkeği düzen biriyle devam ederdi?

Jungkook, Jimin'i aldatmıştı.

Jeon Jungkook içkiye lanet etmişti, çünkü o lanet sıvı kalbinin damarlarını sökmüştü. Şu bir yıl için çok şey değişmişti, Rose biri ile evlenmiş ve Ken bir yaşını tamamen doldurmuştu. Yoongi ve Hoseok zorluklarla dolu hayatlarına, en güzel hediyeyi evlenerek vermişlerdi. Her şey güzel bir hayalken artık biz, bir olmuştuk. Evlenmiş, yeni bir ev almış, ben dans okulu satın almıştım. Seokjin ise araba yarışı tutkusuna girişmişti.

Yaraları ve geçmişin silik izleri hala kendini gösterirken Taehyung, kalçalarına çarpan hayalarının sesini yeni hissediyordum. Seokjin o büyük ellerini kalçalarına dayamış ve sertçe etlerini sıkıp, hayalarına bastırmıştı. Damarlı penisinin şişliği, deliğinden bir su gibi akarken gözleri geriye kaymış ve derince inlemişti.

"Bebeğim, dön bana." İçinden çıktı ve Taehyung'u çevirip yatağa yatırdı. Ardından dudaklarına bastırdı dudaklarını, dilini diline ıslakça doladı ve penisini tekrar ıslak deliğine yerleştirdi. Asla sert ve otoriter olmaktan vazgeçmiyordu. Ama cinsel hayatları çok değişmişti. Seokjin işin içine farklılıklar katmaya başlamıştı.

Tekrar içine bastırarak abandı, gözleri zevkten kayıyor ve penisindeki kafesi deli gibi atmak istiyordu Taehyung. Seokjin eşinin bacaklarının iki yanına bastırdı, daha sert içine girdiğinde zorla inledi Taehyung. Eşinin her duyguyu bu kadar hissetirmesi, tüm hücrelerinde hissetmesi, onu fazlasıyla memnun ediyordu. Taehyung, zamanla birçok şeye alışmış ve buna göre hareket ediyordu.
Seokjin uzandı ve eşinin ince dudaklarını, dudakları arasına aldı ve emerek geri bıraktı.

"Seni özlemişim, fazlasıyla." Seokjin'in hırıltılı ve istekli sesi, Taehyung'u derinden etkiliyor ve kalçasını daha çok kullanmasına sebep oluyordu. Dolgun kalçasını sertçe Seokjin'in kasıklarına çarptı. "Oh!" Derinden gelen inlemesi üzerine, Seokjin uzandı ve penisinde duran kafesi çıkardı. Taehyung rahatlamanın verdiği his ve yumuşak noktasına çarpan sertlikle, hızla bıraktı kendini.

Birkaç sert vuruşun ardından, kendini Taehyung'un göğsüne bıraktı. Derin soluklar eşliğinde, esmer tenini bolca öptü. Uzun zamandır araba yarışları yüzünden, uzak kalmışlardı ve istediği tek şey ona ilgi göstermekti. Ama bilmediği çok şey vardı. Taehyung çok fazla yalnız kalıyor ve bazen bu durum onu ağlayacak raddeye getiriyordu. Tabii ki Seokjin'in bunlardan haberi yoktu.

Çünkü eve geldiği zaman çoktan Taehyung uykuya dalmış, gözyaşları kurumuş oluyordu. Birbirlerine olan aşkları bitmiş miydi? Asla, ama birbirlerine ayırdıkları zaman, değişikliğe uğramıştı. Yani artık Seokjin eşine eskisi kadar zaman ayıramıyordu. Evet, uyuşturucu işinden kurtulmuşlardı ve şimdi beyaz bir sayfa açmışlardı. Bu harika bir süreçti ama, Taehyung'un yalnız kaldığı gerçeği değişmiyordu.

Seokjin uzandı ve Taehyung'un yanağına bastırdı dudaklarını. "Güzel bebeğim," tekrar öptü ve sarılarak kolları arasına aldı. Çok seviyordu bu adamı, çok fazla seviyordu. Onun uğruna, ölmekten çekinmeyecek kadar çok seviyordu. Onca şeye rağmen ondan gitmeyen sevgilisine, eşine çok fazla minnettardı. Birlikte çok fazla olay atlatmış, sonucunda yine kendilerinde bulmuşlardı ilacı. Taehyung ona olan özleminin fazlalığı ile uzandı ve boynuna öpücük bıraktı.