YARALAR,ACILAR,ÖZLEM (BORA'NIN AĞZINDAN)

36 1 0
                                    

"Evet evet evet.Çok iyi." Bu kelimeleri duyuyordum,ama kimin söylediğini bilmiyordum.Göz kapaklarım "artık açıl" dercesine yukarıya kıvranmaya çalışıyordu.Yavaşça araladım gözlerimi.

"Ooo askerimizde uyanış,sizler içeriye geçin.Sonra konuşalım."

"Pekala." diyerek odadan çıktı bi kadın.Ne olduğunu hala anlamış değildim.Doğrulmaya çalıştım.Tarif edemeyeceğim kadar yüksek bir acının üstüne geri yattım.Burnum üşüyordu.

"Ne oluyor?" dedim kısık bir sesle.

"Mmm.Hafif bir kurşun yarası."Şimdi anlamıştım omzumun neden bu kadar yandığını.Hafif alaycı bir tavırla;

"Burnumun soğuğunu omzuma,omzumun sıcaklığını burnuma verecek kadar profesyonel bir doktor varmı?"dedim.İkimizde güldük.

"Bora'cım,sol tarafında ufak hissizlikler var.Ancak kurşun siniri sıyırmış.2-3 haftaya kadar sol kolunu tekrar kullanabileceksin.Yanmalar için bir ilaç yazacağım.Düzenli olarak onu kullan.1 ay sonra tekrar kontrole geleceksin."

"Yollayın şu buz gibi yerden beni."Gayet ciddiydim çünkü donuyordum.Üstümdeki ince battaniye bir işe yaramıyor.Dur lan bu samimisizlik nerden geldi?Bi boka yaramıyor olacak orası. fklşawkwaşlakwaşl.

2 gün daha burada kalmam gerekiyormuş.

Acaba Burcu nasıldı?Acaba şiir defterim burada mı?Burada olsa ne olcakki amk.Solağım ben.Sol kolumu da hissetmiyoum gibi.Düzelecekmiş,neyse.Sağ elimle bir kere yazmayı denemiştim.Sonra tövbe ettim.Ş harfini eyfel kulesine benzettiğim günden beri sağ elimle yazmıyorum.Tüm sınıf gülmüştü aq -,-

Bunları düşünürken kapı aralandı.Doktor "ziyaretçiniz var Bora bey."dedi.Biraz doğruldum ve;

"Ellerinde meyve suyu,muz ve çikolata mı var?"diye sordum.Doktor kahkahayı basarak;        

"Ahahaha.Hayır,hayır,hayır.Asker arkadaşların olmalı bunlar" diyerek gülmeye devam edip dışarıya çıktı.

Tekrar kapı aralandı ve içeriye Serdar ve Özgür girdi.Burcu'ya onları benim gönderdiğimi,ona göz kulak olmamı söylediğimi söylemişler.

"Tüfeğimi getirin en azından hastane yerine cezaevinde yatarım!" dedim kızgın bir sesle.

Gülüyolardı.Aç götüne gül piç.Komik mi.Sen git yaralan,üstüne 2 tane pezevenk gitsin seni Burcu'ya söylesin.Kızgın bakışlarla onlara bakarken kapı tekrardan aralandı.

"Işığı gören geliyor amk"diye mırıldandım.

"Bora'cım geçmiş olsun.Bu durumda çalışamayacağını biliyorum.Askerde de zaten çalışamayacaksın.Kirana 10 TL zam koyayım,askerden gelene kadar kira ödeme.Gelince 10 TL fazladan öder,kapatırsın borcunu."

Çok anlayışlı bir ev sahibimiz var.Kafamı salladım.İki dallamaya alaycı alaycı bakarak;

"Şu adamdan biraz insanlık öğrenin amk evlatları."dedim.

Doktor içeriye girdi;

"Hasta ziyareti kısa olur çocuklar.Haydi gidin işinizin başına."dedi.Biraz etrafa baktıktan sonra;

"Serumuma sigara yada naneli şeker aroması koyamaz mısın?" diye sordum.

"Hıhıhıhı seni şakacı seniiiii." İbne gülüşü.Nefret ederim.

"Şaka yapmıyorum." dediğimde gülen suratı birden ciddileşti.El sallayarak çıktı odadan.

Düşüncelere tekrar daldım.Keşke kalemim defterim,sağlam bir kolum olaydıda dökeydim içimi.Keşke.

Okuldan da bayağı uzak kalmıştım.Berfin in nasıl olduğunu düşünmek istemiyordum.Siktiret Berfin'i amk.Diye kendime kızdım.

Bi dakika lan.Siz asıl Bora'yı yazan kişiyi tanımıyonuz dimii.Tanımayın da.Tanımak isteyen Facebook'tan iletişime geçsin.Mesaj olarak "Wattpad'dan ım" yazın.Liste dolmasın diye her isteği kabul etmiyorum.Takibimizde kalın.Bu hikaye tutmasa bile biz bize yeteriz.Hadi bb fkwlşfkwşlk :):)

KARANLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin