"Ulan daha gelmeden sarhoş gibi salanmayın!" bağırarak konuşmama karşı Asel ve Dila gülmeye başladı.
Araba'nın meyhane'nin önünde durmasıyla hemen indim yoksa hem kuzen hemde arkadaş katili olacaktım.Kaşlarımı çatıp etrafa baktım.
"Sıraç bu adamlar ne arıyor burada ?"dedim.
Sıraç koşarak yanıma geldi.
" İçeride Rüzgar Aren ve Yamaç Beyler var."dediğinde gözlerimi belerttim.
" Ne yani iki Büyük Abi'de içeride mi? " Sıraç başını salayıp" Evet Hilal Hanım"dedi."Peki sen gidebilirsin" dedim.
Kızlarla kapıya ilerlerken Sıraç'cın sesini duymamla durdum.
"Hilal Hanım bir beş dakkika konuşabilir miyiz?" çatık kaşlarka ona döndüm.
Sesinden bile anlaşılıyordu bir sorun olduğu.
Kızlara dönüp "Siz geçin başlayın. Ben geliyorum hemen" dedim ve hızla Sıraç' a doğru döndüm."Noldu Sıraç? Önemli bir şey mi var?"
Sıraç nefesini dışarıya salıp beni şaşkına uğratan o sözleri söyledi.
Onu dinlerken içimde birçok duygu vardı.Sinir, mutluluk, yine sinir, öfke, şaşkınlık.
"Ne yapmamızı istersiniz Hilal Hanım?" dedi Sıraç.
Satesinde düşüncelerimden sıyrılıp ona baktım.
"Bir şey yapma. Kalsın şimdi olduğu gibi" dedim.
Sıraç şaşırmış gibiydi.
"Kabul mu ediyorsunuz?""Bilmiyorum Sıraç..... Ama şimdilik kızlar bilmesin. Dikkat et dedeminde kulağına gitmesin .
Sana güveniyorum""Merak etmeyin Hilal Hanım Korkut baba'nın kulağına gitmemesi için önlemleri aldım.
Siz istemediğiniz sürece Dila Hanım'larda öğrenemez ." dediğinde ona minettle baktım ve sonra sarıldım."Seni yanımda tutmamın sebebide bu işte. Bir abi gibi üzülmemem için herşeyin önlemini önceden alıyorsun.
Teşekkür ederim."
Sıraç bir an donup kalsada oda bana sarıldı.
"Herzaman" dedi.Geri çekilip içeriye doğru yol aldım.
Kapıdan geçecekken kapının önündeki korumalar bana baş selamı verdiler.
Bende hafifce başımı oynattım.Büyük Abilerin korumaları.
Onlarla çooooook uzun bir hikayemiz var."Ooo kimleri görüyorum.
Hoşgeldin kızım ayakta kalma geç hemen Dila'ların yanına" dedi Salih amca sevecen bir şekilde.
"Hoşbuldum Salih amca." dedim düz bir sesle ve Dila'ların olduğu masya ilerledim.Tek tük masalar doluydu.
Ama arkası boştu.
Sadece iki masa vardı arkada dolu olan biri Büyük Abiler'in diğeri bizim masamız."Offf o çocuk bir türlü aklımdan çıkmıyor.
Kim olduğunu bulmalıyım" Asel'in sesini duymamala başımı iki yana saladım.
"şu küçük hanımefendi stalk konusunda iyidir.
Sen ona söyle halleder o sana" dedim.
Dila'yı işaret ederek."Edersin değil mi Diloş?" dedi Asel.
"İsmini biliyorsan o iş bende".
"Ahhh bekle neydi adı......?"Sandalyemi çekip oturduğum anda arkadan bir sesle geri döndüm.
"Hanımlar sizinle oturabilirmiyiz?" Yamaç ve Rüzgar Aren bize bakarken ben kızlara bakıyordum.
İkisi beni onayladıklarında
"Buyurun gelin" dedim."Yengemizle yarın görüşmeyi planlıyorduk ama bugünede nasibmiş" dedi Yamaç.
Dila şu meşhur 'yenge' kelimesini duymasıyla gülümsemeye başladı.
"Dikkat edinde yengeniz kafayı bulmasın bu akşam" dedim.Dila çok hızlı gidiyordu ve sonra ben uğraşıyordum onunla.
"Az bi dur da. Anca başladım" dedi Dila."İyi be iç bende seni sarhoş halinde Mirza'ya veririm o uğraşır seninle." Dila yavaşlayıp sinirle bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karadeniz ( Büyük Abiler Serisi I )
Romance"Artık bir Hükmün yok bu kalpte Melikşah KARADEMİR" boğazım yırtılırcasına bağrışım içimdeki acılar kadar bile yakmıyordu canımı. "Sen gittin! Arkanı dönüp acımasızca gittin. Şimdi karşıma çıkmış hiç bir şey olmamış gibi davranma." Sesim gittikce k...