"Artık bir Hükmün yok bu kalpte Melikşah KARADEMİR" boğazım yırtılırcasına bağrışım içimdeki acılar kadar bile yakmıyordu canımı. "Sen gittin! Arkanı dönüp acımasızca gittin. Şimdi karşıma çıkmış hiç bir şey olmamış gibi davranma."
Sesim gittikce k...
Soğuk su'dan Melikşah'ın yüzüne bakmadan çıkıp titreye titreye eve ilerledim.
"Meleğim?" tepkisizliğim Melikşah'ı şaşırtmış olmalıydı. Arkamda olduğu için rahatca sırıtıp onu yavaş yavaş istediğim kıvama getirmenin mutluluğunu yaşadım.
Bir insana verilebilecek en büyük ceza, onu görmezden gelip, yok saymaktır.
Melikşah'da bunu fazlasıyla haketmişti.
Merdivenlere ilerlerken Dila ve Mirza şaşkınca bana bakıyorlardı. Hafifce onlara tebessüm edip odaya çıktım.
Hala daha peşimde olan Melikşah'ı dışarıda bırakarak kapıyı kilitledim.
Dolab'ın karşısında kıyafetlere göz attıktan sonra hoşum giden ince askılı beyaz üzerinde rengarenk çiçekli elbiseyi aldım.
Yanına beyaz renktede ki ayakkabıları alıp yatağın üstüne bıraktım. İç çamaşırlarınıda seçip kenara koydum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Hilal'im? Tamam, yanlış yaptım" elimi ağzıma götürüp kahkahamı yutmaya çalıştım.
"Ulan affet! kıskandım."
"..."
Hiç ses etmeden diyeceklerini bekliyordum.
"Ay yüzlüm üzerini çıkar sıcak bir duş al. Üşüme olur mu? Ben burda bekliyorum...."
Derin bir nefes aldığını duydum.
"Gönlümün tek sahibisin sen. Yanlış yaptım, böyle davranmamalıydım" alt dudağımı ısırıp kapıya üzgün bir bakış attım.
Şeytan diyor ki; aç kapıyı atla boynuna sonrada Allah ne verdiyse!
Salak düşünceme ve aynı şekilde o şeytana göz devirip banyoya girdim. Islak kıyafetlerimi çıkarıp bir kez daha duş'a girdim.
Hızla yıkanıp çıktım.
Hemen odaya gittim ve kurulandıktan sonra iç çamaşırlarımı giyindim. Elbiseni giyerken kenarında olan fermuarına şükr ettim.
Saçlarımı fönle kurutup taradım ve oldukları gibi bıraktım.
Makyaj masasının önü geçip nude bir ruj, biraz maskara ve kıyafetime yakışacak şekilde bir göz makyaj'ı yaptım.
"Küçük kız? Bitmedi mi hala işin? Gözlerini özledim, kokunuda özledim, teninide özledim. Şu kısacık sürede seni çok özledim"
İnanma Hilal hep kalbinden vuruyor biliyor tabii dayanamayacağını.
Ayağa kalkıp son olarak topukluları giydim ve odadan çıktım.
