29

6.3K 420 317
                                    


Melikşah ve Mirza'nın üzerimizde dolaşan garip bakışlarından kurtulmak için Dila ile birlikte odama geri döndük.

Bize sordukları soruları cevapsız bırakmıştık çünkü ikimizde 'sizi kıskandık ve bu yüzden o kızı ölmekten beter ettik' demek istemiyorduk.

Şimdi kendime ve Dila'ya dolaptan kıyafet arıyordum.
"Duş almak ister misin?"

Dila üstüne bakıp biraz düşündü "olabilir" dediğinde eline kıyafetleri verdim.

Melikşah, ona ait her yere benim bedenime göre kıyafet almış ve koydurtmuştu.

Arkamı dönüp kendime kıyafet seçecekken Dila'nın sesini duydum.
"Kuzen iç çamaşırı konusunda bu kadar iddialı okduğunu bilmiyordum." kaşlarımı çatıp arkama baktığımda yüz ifademin saniyesinde değiştiğine yemin ede bilirim.

Ağzım ve gözlerim kocaman açılmış Dila'nın elinde salladığı ateş kırmızısı sırf dantel'den olan sütyene baktım.

Demeki Melikşah bu yüzden üstüne basa basa dolabımı kendi düzenlediğini söylemişti.

"Ben..... Şey"

Dila tek kaşını alaycı bir tavırla kaldırıp "Ne o? Yoksa sen almadın mı bunları? Yoksa enişteciğim mi seçti bunları?" Dila'nın elinden çamaşırları alıp dolaba tıkıştırdım.

"Ben sana yeni verim."

Dolapta daha makul iç çamaşırları ararken daha beterlerine çattım.

Bu bez parçasının içi gözüküyordu.
Hiç bir şey giymesemde olurdu ya.

O sırada üstümden Dila'nında baktığını fark edememiştim.
"Vohooo eniştem'in fantezilerine yetişemiyoruz kız. Kim bilir şu çekmecelerde de kırbaç, kelepçe fakan vardır"

Gözlerim kocaman olduğunda elime geçen ilk iç çamaşırını Dila'ya verip onu kapı dışarı ettim.
Derin bir nefes alıp sırtımı kapıya yasladım ve yüzüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına ittim.

Rezil ettin beni Melikşah.

Aniden kapının açılıpta benim ileriye iteklenmem ağzımdan bir çığlık kaçmasına neden oldu.

"Kapının önünde ne işin var Hilal?" gelenin Melikşah olduğunu fark edince kaşlarım daha çok çatıldı.

İşaret parmağımı Melikşah'a kaldırıp "Sen.... Seni sapık hulk ığhh" ellerimi yumruk yapıp sıkıca sıktım ve durduğum yerde tepindim.

"Ne oldu yavrum ne bu halin?"

Dolaba gidip bakmaya bile utandığım iç çamalırlarını alıp Melikşah'ın üstüne atmaya başladım.

"Hilal.... Ne yapıyorsun güzelim" Melikşah'ın gülmemek için kendini tuta tuta sarf etti kelimeleri umursamayıp "Elinin körü oldu pis sapık.
Ya rezil oldum Dila'ya"

Bütün çamaşırları Melikşah'a fırlatmıştım ve elimde bir şey kalmamıştı.

"Niye rezil oldun Dila'ya anlamadım?"

Oflayıp "Çünkü bunları senin aldığını ağzımdan kaçırdım. Ben nerden bileyim senin böyle iç çamaşırı fantezin olduğunu?"

Melikşah erkeksi bir tınıyla kıkırdayıp bana doğru yaklaşınca ellerimi göğüsümün altında bağladım.

Karadeniz ( Büyük Abiler Serisi I )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin