6

15.8K 665 57
                                    

Merhaba arkadaşlar biz geldik❤
Tatilde olduğumuz için bölümler biraz daha geç gelecek. Bu yüzden çok özür dileriz.

Neyse....

İyi okumalar dileriz❤

Senin yüzünden

Ağlarken bile
Sana sığınacak kadar
Çaresizdim ben ...

~Hilal Zorlu

"Hayır Murat Bey öyle bir şey yok .
Hilal Hanım kesinlikle hamile değil.
Kendiside yapacağı bir basın açıklamasında raporların karıştığını söyleyecek bugün"dedi asistanım Selen .
Mardin'deki şirkete gitmiş ve direk onu yanıma çağırmıştım.
Aramaları cevaplıyordu ve bana bir sürü işte yardımcı oluyordu.

"Hilal Hanım 10 dakkikaya basın açıklaması olacak .
4. Kattaki toplantı odasını hazırlatırdım"dedi Selen.
Sandalyeyi geri ittip odadan çıktım.

Dila ile hastaneden çıktığımız gün magazincilere yine yakalanmıştım.
'Hamile' olduğumu duymalarıyla yalan haberler basmaya başlamışlardı.

O gece istediğim gibi doktor bana doğru olan belgeleri yollamıştı.
Raporlar karıştığı için bu kadar işle uğraşıyordum ve kesinlikle o hastaneyi böyle kolay bırakmayacaktım.
Elimden çekecekleri vardı.

🕳🕳🕳🕳🕳

Yarım saat süren basın açıklamasından sonra rahat bir nefes aldım.
"Selen ben çıkıyorum. Geldiğin için sağol" Selen şaşkın şaşkın bana baksada hemen kendini topladı.
"N-ne demek Hilal Hanım işim bu benim"dedi .
Dik duruşumu düzeltip asansöre ilerledim.

Asansörde tek başıma olduğumdan sırtımı duvara yaslayıp gözlerimi kapattım.
Gerçekten yorulmuştum.
Asansör durunca 34.kattan bu kadar kolay ineceğimi düşünmediğim için gözlerimi açtım ve kaçıncı katta olduğumuza baktım.

27

Kapılar açılınca duruşumu yine düzeltim ve çantamı iki elimle kavrayarak beklemeye başladım.
Kapılar hep açılınca gelen kişiyle kaşlarım şaşkınlıkla yukarıya doğru kıvrıldı .

"Melikşah Bey?"

Kapılar yine kapandı ve biz ikimiz asansörde kaldık.
Melikşah bana yaklaştı ve "kaçak" dedi.

Nefesimi dışarıya saldım ve "Pardon kimden kaçmışım ben?"dedim.
Melikşah bir adım daha atıp bana yaklaştı.
"Bana haber vermeden Mardin'e geldin. Bu demek oluyorki benden."dediğinde ona bir adım yaklaştım.
"Sen kimsin ki senden kaçayım?"dedim.
Melikşah'ın eli omzuma değmesiyle kendimi asansörün duvarına yapışı buldum.

Canımın acıdığını belli etirmemeye çalışarak ona bakıyordum.
Melikşah ellerini sertce duvara vurup benim iki yanımıda bir çıkmaza çevirdi.
"Hilal!" dişlerinin arasından dökülen ismimi her zaman onun ağzından dinlemek isterdim.
"Şah" .
Melikşah ismini duymasıyla başını biraz daha bana yaklaştırdı.
"Ne güzel söyledin sen ismimi"dedi ve bir elini duvardan ayırıp bana sardı.
"Noluyo ya? Çek ellerini"dedim debelenerek.
"Ay parçası kırmızı çizginin üstünde geziniyorsun, sınırlarımla oynuyorsun"

Ay parçası....

Parmak uçlarıma basıp dudaklarımı kulağına değdirdim.
"İyi o zaman , hazır ol sınırlarınla daha çok oynicam... Şah!"dedim .
Her konuştuğumda dudaklarım kulağına değiyordu. Şah hırıltılı nefesleri alıp verirken ben geri çekildim.

Karadeniz ( Büyük Abiler Serisi I )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin