XX

18 5 0
                                    

'2 Kasım 2017
Bugün yine çok sıradandı...
Sıkıcı bir lise günü işte...
Monoton...
Her gün aynı...'

2017...
Biz şuan 2019'dayız...
2 yıl... Hmmm...

' 12 Kasım 2017
Bugün biriyle tanıştım. Aslında bizim okuldanmış. Ben farketmemiştim. Pek arkadaşım olmadığından, kimseyi aldırmam. Etrafa bakmam. Müzik dinler, kitap okurum normalde biliyorsun günlük. Her neyse, ben yine bahçedeki banklardan birine oturmuş müzik dinlerken, bu çocuk da yanıma oturmak istedi. Ben de ne yaparsan yap dedim. Sonra gözlerimi kapattım. Ve başımı masanın üzerinde kavuşturmuş olduğum kollarımın üzerine koydum. 5 dakika uykuya dalmış olmalıyım ki bir anda sıçradım yerimden. Sanırsam kâbus görmüştüm. Çocuğun da korkmuş olduğu belliydi. Tabi o sıçrayışla ve ufak bir çığlığa kim korkmaz? Neyse işte çocuk hemen iyi misin falan dedi. Ben de iyi olduğumu göstermek için kafa sallama işareti yaptım. Sonra da yerinden kalktı. Hiç beklemediğim bir hareket yaparak bana sarıldı. Şok olmuştum. Elini saçıma koydu sonra da kafamı göğsüne bastırdı.'Korkma, sadece kâbustu. Sana bir şey olmasına asla izin vermem.' dedi ve gözlerimin derinliklerine kadar bakıp gitti.
Çok garipti günlük. İlk defa böyle anormallik derecesinde bir şey oluyor. Yarın hafta sonu... Acaba pazartesi neler olcak?'

Anladığım kadarıyla - ki büyük ihtimal- Tuğçe günlüğüne Gökhan ile tanışmasını yazmıştı. Çok tatlı ama bir o kadar da Tuğçe'nin dediği gibi anormal.

Okumaya devam edelim bakalım ilerde neler olacak?

'14 Kasım 2017
Ah günlük... Bugün neler olduu!!
O bahsettiğim çocuk var ya bugün yine yanıma geldi. Ve bana nasıl olduğumu, hâlâ kâbus görüp görmediğimi sordu. Ben de daha iyi olduğumu söyledim. Sonra arkasından bir kutu çıkardı. Bana verdi. Ben kabul edemeyeceğimi söyledim. Ama yine de verdi ve gitti. Kutunun içinden en sevdiğim çikolatalardan bir deste, bir de kağıt çıktı. Kağıtta şunlar yazıyordu:
'Yarın saat 17.00'de pamuk şekercinin önünde ol...'

Aslında şaşırmıştım. Çünkü şimdiye kadar okulda geçenlere kadar hiç görmediğim birinden davet alıyordum. Normalde gitmemem gerekir. Çünkü tanımıyorum, kim olduğu meçhul. Ama merakımdan gideceğim sanırım günlük. Bana şans dile,umarım başıma bir şey gelmez.'

'15 Kasım 2017
Dün sana olanları yazmayı unuttum günlük. Hani ben dün o çocuğun çağırdığı yere, pamuk şekerciye, gittim ya, çocuk yoktu. Sanırsam bir on dakika beklemiş olacaktım ki sıkılıp tam dönecekken kolumdan biri tuttu. Beni kendine doğru döndürdü. Özür dilerim,geciktim. Ancak bunu beklemek zorundaydım. ve arkasında sakladığı çiçekleri çıkardı. Çiçeklerin aralarındaysa küçük çikolatalar vardı. Gözlerim kocaman açıldı. Çok şaşırmıştım günlük. Daha üç gün önce tanıştığım çocuk bugün bana çiçek alıyordu. Ben bunu kabul edemem dediğimde ise Neden? diye sormuştu. Bense daha üç gün önce tanıştığımızı hatta tanışmak bilr sayılmadığını, adını bile bilmediğimi söyledim. O ise Peki o zaman adım Gökhan oldu mu? Kabul edecek misin şimdi? dedi. Ben hâla şaşkın bir şekilde yüzüne bön bön bakıyordum. Neden böyle bir şey yaptığını sorduğumda, uzun hikaye demişti. Olsun ben dinlerim demiştim. O ise beni çağırdığı pamuk şekerciden iki pamuk şeker alıp ,sahil kenarındaki bir banka otutturmuştu.

G: Peki başlıyorum o zaman.
T: Başla bakalım.
G: Okulun ilk günüydü. Sen sınıfını arıyordun. Elindeki kağıtlara bakarken yere düşürüp toplamaya başladın.
T: Sen de gelip bana yardım mı ettin?
G: Yoo ne yardımı? Gidip kağıtlarının üstüne bastım. Sen de bana tip tip bakmıştın. Ama fazla aldırmamıştın beni. Daha sonra seni izlemeye başlamıştım. Hep yalnızdın. Aynı benim gibi. Hiç arkadaşın yoktu. Ve kitap okumayı çok seviyordun. Bana çok benziyordun. İçim kıpır kıpır oluyordu seni görünce. O zamana kadar kimseyi sevmemiştim. O zaman da seni sevdiğime inanmıyordum. Belki de inanmak istemiyordum. Bilmiyorum.
Bunu derken onu dinlemeye dalmış, pamuk şekerimi yemeyi unutmuştum. Bunu o da fark etmiş olmalı ki elimden aldığı pamuk şekeri kendi elleriyle bana yedirmeye çalıştı.
T: Tamam ben yerim ver!
G: Ay tamam al!
Derken bir anda bırakınca yüzüme puf! Her yerim pamuk şeker olmuştu.
Sonra birlikte gülmeye başlamıştık.

Yüzümü temizledikten sonra, bir saat boyunca birlikte sahil kenarında yürümüş ve konuşmuştuk. Cidden çok iyi ve eğlenceliydi, bir o kadar da yakışıklı...

G: Sana beni sev diye ısrar etmeyeceğim. Ben seni sevdim, hâla da seviyorum ama senin beni sevmene gerek yok. Ben seni uzaktan da severim. Anla-

Cümlesini tamamlamasına izin vermeden ona sarılmıştım.Neden sarıldım,cidden bilmiyordum. O anda gelen bir tepkiydi sanırsam. Hayatta ilk defa ailemden başka biri beni seviyordu. Ve bana kendimi iyi hissettiriyordu. Midemde kelebekler uçuşuyordu günlük.

Sonra o da bana sarıldı, böyle kocaman. Öyle huzurluydu ki o saniyeler, bitmesin istedim ama her güzeliğin bir sonu vardı. Teşekkür ederim. Dedi ve birlikte benim evime doğru yürüdük. Beni eve bıraktı ve gitti. Sonra yemek bile yemeden odama çıkıp yattım. Geçirdiğim günü düşünürken uyuyakalmışım.
Neyse günlük böyleydi işte. Sonra devam ederiz yazmaktan yoruldum. Görüşürüz '

Cidden güzeldi. Ama okumaktan yorulmuştum. Gözlerim ağrıyordu. Tam kapatacakken son sayfalara doğru bir yazı gördüm;

' 3 Mart 2018
Bugün çok kötü bir şey öğrendim.
Birkaç gündür kendimi kötü hissediyordum.
Bu kötü hissin sebebi demek buymuş...'
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.

Merhabaalaaaar
Biliyorum ne zamandır yazmıyorum. Ancak hiç zamanım yoktu. Aslında şuan da yok. Ufak bir boşluğum vardı orada yazıyorum.
.
. . . . . . . . . .
Acaba kötü şey ne? .
. . . . . . . . . .
.

Hayalet (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin